Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Mayıs '10

 
Kategori
Deneme
 

Tatlı rüyalar

Tatlı rüyalar
 

resim alıntıdır. "İnsan mutlu olunca da uyuyamıyormuş demek ki."


Gözüme uyku girmiyor. Kapatıyorum göz kapaklarını ama yok, kıpır kıpır yine açılıyor. İnsan mutlu olunca da uyuyamıyormuş demek ki. Tekrar kapatıyorum, başlıyorum koyunları saymaya. Bu koyunlarda ne yaramaz canım, hoplayıp zıplıyorlar habire. Rahat durmuyorlar ki sayayım sırayla bende. Hatta birisi bana doğru bakıp dil çıkarıyor utanmadan. Ama ben kulaklarını çekmeye kıyamıyorum. Öpücükler gönderiyorum sevimli şeye. Yorganı çekiyorum kafama, ay ışığı beni görmesin diye. Hani iyice karanlık olursa belki pes eder gözlerim. Bu sefer ateş böcekleri oynaşıp duruyor yorganın altında sanki. Yanıp sönüyorlar bir ordan, bir buradan. Göz kırpmaları hiç bitmiyor.

En sonunda pes edip kalkıyorum yataktan. İçim içime sığmıyor sanki. Kalbim, elinde olsa göğsümü aralayıp çıkacak dışarıya. Hele karnımda bin bir tane kelebek var kesinlikle. Pır pır uçuyorlar dört bir yana. Yavaşça pencereyi açıyorum ardına kadar. Şair ne demiş: “ Olmaya devlet cihanda, bir nefes sıhhat gibi”. Yok yok, şair değildi. Koskoca Kanuni Sultan Süleyman. Hafızam da iyice karıştı mutluluktan. Bende onun sözüne uyarak derin nefeslerle oksijeni çekiyorum ciğerlerime. Göğsüm yüz milyon baloncukla doldu hemen. Gece ne kadar sessiz diye düşünürken uzaklardan bir çan sesi geliyor kulağıma. Büyük marketin yanındaki kiliseden geliyor. Notre Dame’ın Kamburu geliyor aklıma. Güzeller güzeli Esmeralda’ya duyduğu aşk ne kadar büyülemişti beni okuduğumda. Senelerce bende böyle tutkuyla sevdaya kapılmıştım. Hiç karşılık bulamayacağım derken nasıl da tersine dönüverdi böyle. Saadet denizinin ortasında buluverdim kendimi.

İçimden bağıra bağıra şarkı söylemek geliyor. Bu saatte de olmaz ki şimdi. Mırıldanarak bir melodi tutturup, kollarımı bedenime sararak dans etmeye başlıyorum. Dönüyorum kendi etrafımda. Dünya da benimle dönüyor şimdi. Merkezindeki çarklar gibiyim. Dişliler bir bir atlayarak yer değiştiriyor. Ağzım kulaklarıma varırcasına gülümsüyorum ardından. Keyif içinde tekrar yatağın üstüne atıyorum bedenimi. Nihayet uykusuz saatlerin limitini dolduruyorum ve rüyalarıma doğru yolculuğa çıkıyorum.

Yemyeşil kırlarda durmadan koşuyorum. Kollarım iki yanda rüzgâra eşlik ediyor. Saçlarım bulutlara doğru uçuyor dalga dalga. Fırtına çıkacakmış, hortum patlayacakmış… umurumda bile değil. Ben o kadar mutluyum ki, özgürce yaşamalıyım yüreğimin ev sahibini. Senerdir kiracıydım ben orda...Minik serçeler dayanamayıp yaklaşıyorlar yanıma. Çam sakızı çoban armağanı papatyalar takıyorlar uçuşan saçlarıma. Güneş o kadar parlak ki, gülüşüyle gözlerim kamaşıyor. Bulutlar o kadar yumuşak ki, pamuk pamuk sarıyorlar her yanımı. Derken rengârenk çiçeklerin arasında bir yüz beliriyor. Yürüyorum ona doğru, o da bana doğru. Elini uzatıyor bana gel diyerek. Sonra sarıp sarmalıyor beni içine sokarcasına. Seni seviyorum….seni seviyorum….defalarca tekrarlıyor kulaklarıma. Ben de…ben de…çılgınlar gibi bağırıyorum bu defa. Kahkahalarım çınlatıyor bütün evreni. Ağaçların yaprakları dans ederken, ziller çalıyor bizim şarkımızın eşliğinde… ziller… ziller…

Kirpiklerimi yavaşça aralandığında telefonumun çaldığını anlıyorum bu defa. Rüya bitti…nefret ediyorum böyle uyanmaktan…sersem bir halde…rüyamın en güzel yerinde…isteksizce açtığım ahizeden gelen sesi duyunca yine neşeli kıpırtılar yayılıyor bütün bedenime.

_ Aşkım…uyandırdım mı?...Oysa ben bütün gece uyumadım mutluluktan…

 
Toplam blog
: 71
: 569
Kayıt tarihi
: 25.11.08
 
 

1969 doğumluyum. evliyim, iki çocuğum var. Kitap okumayı ve şiiri severim. ..