Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Mart '11

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

Tatlıses'ten Medyaya Yansıyanlar

Tatlıses'ten Medyaya Yansıyanlar
 

Haberin değeri habere konu olanın tanınırlık derecesiyle doğru orantılı olarak büyür. Bu yüzden tanınmış kişilerin aslında çok da ilgilenmediğimiz durumları önümüze haber diye koyulur çoğu zaman.

Son dönemde Türkiye için önemli sayılacak kişileri arka arkaya kaybettik. Defne Joy Foster ve Necmettin Erbakan aralarında çok büyük bir zaman dilimi olmadan aramızdan ayrıldılar. Ünlü şarkıcı İbrahim Tatlıses ise silahlı bir saldırı sonucunda ağır yaralandı.

Medyayı eleştirel gözlerle takip etmeye çalışan biri olarak ölüm ve yaralanma vakalarının ele alınış biçimleri açısından oluşturulmaya çalışılan havayı ucundan kıyısından anlamaya çalıştım.

Defne Joy Foster magazinel kişiliği ile beraber fazlasıyla gündem yarattı. Ölüm sebebinin anlaşılamaması, son görüştüğü kişiler, bardan çıktıktan sonra başkasının evine gitmesi gibi gerekçelerle Defne üzerinden iyi malzeme çıktı herkese. Su testisi muamelesi yapanlar da oldu. Eleştiri sınırları aşıldı. Neyin tartışması yapılıyorsa?

Kısa bir dönem yürüttüğü başbakanlık görevine ordunun verdiği mesajla veda eden Necmettin Erbakan ise eğrisi ve doğrusuyla değil göklere çıkarılarak anıldı tüm medyada. Konuşulması gereken tartışılması gerekeni siyasete, politik kariyere dair önemli konular vardı aslında. Açıkçası TSK’nın dahi gönül borcunu ödediği yönündeki haberlerle Necmettin Erbakan hiç yaşamadığı bir ülkede, yaşamadığı bir biçimde gösterildi bu kez. Acaba aynı kişiden bahsetmiyor muyuz diye sordum kendime. Ölünün arkasından konuşmak ayıptır diyenler gönül borçlarının yanı sıra vefa borçlarını da ödemiş oldular ikiyüzlüce.

Askere gel diyenler zamanında, Erbakan’ın “mağduriyetini” anlatıp gözyaşları döktüler kanallarda… Ne kadar ikiyüzlüsünüz hepiniz!

İbrahim Tatlıses’e gelince…

Özellikle tartışmalı ilişkileriyle sık sık magazin medyası tarafından gündeme getirildi kendisi. Derya Tuna’nın, Asena’nın Tatlıses’le beraber olanların başına gelenler unutulmadı. Yıldız Tilbe’yi müzik piyasasından silmek için yaptıkları, kadınlara “karı” diye haykırışları. Hele ki kendi şov programının kameralarından tehdide varan konuşmaları ile gözdağı vermeleri?

Birçok kadın örgütü Tatlıses’i kadın düşmanı ilan ederken, yakında gül döktüm yollarına diyecek olan medyamız İstanbul ortasında kalaşnikoflarla yapılan saldırıdan çok “Tatlıses’in tüm aşkları bir arada” gibi başlıklarla olayları aktarmaya çalışıyorlar.

Sütten çıkmış ak kaşık değil Tatlıses, sever miydim sevmez miydim tartışılır. Ama tartışacağımız şey koskoca bir kentte kalaşnikoflarla insanların taranır hale gelmesi olmalı. Dramatize ve duygulara hitap eden yayınlara son verilmesi dileklerimle…

A.Buğra TOKMAKOĞLU

Abtokmakoglu@gmail.com

 
Toplam blog
: 430
: 2186
Kayıt tarihi
: 18.06.07
 
 

20 Nisan 1989'da İzmir'de doğdu. İlköğretim ve lise öğrenimini Karşıyaka'da tamamladı. 20..