Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Ağustos '06

 
Kategori
Pazarlama
 

Tatlıses Yoğurdu ve Ambalaj

Tatlıses Yoğurdu ve Ambalaj
 

Ambalajlarda katki maddeleri listesi mutla okunmalidir


Daha önceki yıllarda Almanya'da Türk-Malı yiyecek maddeleri satın almak istediğimizde Türk bakkaları ve Türk manavlarına gidilirdi. Zaten onların sayesinde, Almanlar Türkiye'den gelen çeşitli gıda maddelerini tanıdılar ve tattılar. Türkiye'den ithal edilen Türk gıda ürünlerini, artık alman marketlerin reyonlarında da görmek mümkün.

Bu ara gözüme ilişenler arasında; beyaz peynir, yoğurt, kuru incir, kuru kayısı, kuru üzüm, taze kabak, patlıcan, kavun, karpuz, yas üzüm, yas incir gibi bir cok ürün mevcut. Yıllar önce marketlerde; kutu ve cam kavanozlarda konserve yiyecekler satilirdi taze yerine. Bunun disinda elma, patates, lahana çoğunluktaydı. Almanlarin cok tükettikleri geleneksel gidalari patates bugün daha az tüketiliyor. Akdeniz mutfagini benimsediler.

Benim oturduğum kasabada türk manavı veya türk marketi yok. Geçen gün evimin yakinindaki alman marketine gittim. Süt ürünlerinin bulunduğu reyonda "Tatlıses food- Urfa Yoğurdu " yazan bir kg. lık yoğurt kovası gözüme ilişti. Ambalaj renk ve tasarım itici gelse de.

Daha önce ayni rafta 1-kg lık teneke kutuda türk beyaz- peyniri satın almıştım. Ambalaj "al beni" diyordu sanki. Her zaman oldugu gibi ambalajin üzerinde yazan bilgileri okudum; sağlığa zararlı katkı maddeleri olmadigi icin satın almıştım. Ihtiyacım olduğunda satın alırım.

Tatlıses'in yoğurt kovası onun hemen yanındaydı görünce sevindim. "Oh! nihayet büyük paket ve de Türk yoğurdu" diye düşündüm.

Yoğurt kovasını elime aldim incelemeye basladim. Büyük format; Tatlıses'in fotografi ve "bence lezzet" yaziyordu". Insani celiskiye düsürüyor. "Bence" !? Ne yani; bence lezzetli sence lezzetli olmayabilir mi demek istiyor...Yani ister al ister alma...

Kimilerine Tatlises'in adi kalite güvencesi verebilir. Tatlisesi tanimayan icin hicbir sey ifade etmeyebilir. Almanya'da pazarlanan ürünün üstünde Tatlises'in fotografi degil ürün hakkinda yazilan bilgilerdir ürünün gercek kalitesini aciklayan. Alman nerden bilsin Tatlises kimdir. Bilse de onun müzik tarzi almanin müzik zevkinden cok uzaklarda.

Herkes herkesi sevemeyecegi gibi herkese sempatide duyulamaz. Belki iyi bir insan veya ünlü olabilir yararlı işler yapmış olabilir v.s. Türkiye çapında ne yapar, ne eder pek bilgim ve ilgimde yok zaten. Yaptığı müziklerde benim tarzım degil. Yoğurt kovasının üçte ikisini kaplayan Tatlises in fotografinin, kutunun üstünde ne isi var? diye kafama takildi almak istemiyordum, ama lezzetini merak ettigim icin aldim.

Buzdolabımın kapısını her açtığımda karsimda İbrahim Tatlısesi'in fotografini gözüme carpiyordu yogur kovasinda. Onu hatırlamak zorunda bırakılmak niye? Bir an önce yoğurt tüketilsin ve kutuyu atayım diye geçiriyordum içimden.

Slogan söz: "bence tat" sözcüğü çok itici. Negatif motivasyon.

Yoğurtla alakali bilgiler yerine Tatlises'in reklami öne cikarilmisti. Böylesine zevksiz ve itici ambalaj tasarımı gördüğümü hatırlamıyorum.

***

Herzaman satin aldigim -tanidigim marka bile ambalaj degistirse neden degistirmis diye icerigi okurum. Enteresan ambalajlar gözüme ilişirse, ürün hakkinda bilgileri arastirmak icin okurum sağlığa zararlı katkı maddelerinin olup olmadigina dikkat ederim. Ambalajin cekiciligi - taninmis marka olmasi illa iyi kalitedir anlamini tasimaz benim icin.

Marka, kalite demek degildir.

 

Emülsiyonlar, asit ve bazlar, stabilizer ve kalınlaştırıcı, doğal olmayan- sentetik renklendirici ve lezzet artırıcı, şeker yerine kullanılan tatlandırıcılar, kisa adlari E-maddeleri arasinda zararli olani, az zararli olani vardir onlara dikkat ederim.

Birde katki maddeler arasinda, yasal deklere edilme zorunlugu olmayan maddeler icerir. Yasal sart olmasa da üretici isterse deklere edebilir. Genelde zararsizdir bu maddeler. Tüketicileri koruma birligi piyasada cok satilan ürünleri test ettiginde bu katki maddeleriortaya cikar ve bilgiler tüketiciye ulaştırılir.

 

Doğal ve ekolojik üretimli yiyeceklerin fiyatlari eskiye oranla oldukça uygun olduğu için tercih ediliyor. Son zamanlarda organik ürünlerin satis orani bu nedenle artti.

 

Zararli oldugu bilinen veya süpheli katki maddeleri sık sık tüketilmemelidir.
Marka ürünler illa kaliteli olur diye bir kural yoktur. Okudugum takip ettigim test dergilerinde yapilan test sonuclari bunu kanitliyor.

Özellikle gıda sektöründe discount/ucuz satan marketler son yillarda rekor denecek ciro yapiyorlar. Süper markette orijinal marka ürünler pahali. Ayni gida maddesi dscount marketlerde hemen hemen yari fiyati ucuz. Cünkü discount - market ayni ürünü pazarlamak icin degisik ambalajlatiyor ve kendi markasini koyduruyor. Dolayisiyla marka ücreti zammi v.s. icermiyor.

 

 

Kozmetik Ürünler:

Tarafsız test yapan -enstitülerde testlerin sonuclarina göre; dünyaca ün yapmış marka kozmetik ürünlerin iceriginde genelde hep sagliga zararli ve allerji yapan katki maddeleri oldugu icin testi kazanamiyorlar. Oysa ucuz ve dünya markasi olmayan ürünlerde sağlığa zararlıi katkı maddeleri yok denecek kadar az.

Pahali ve marka kozmetik ürünler genelde testlerde hep kötü not aliyor.

Üreticilerin, AB nin koydugu standartlasan normlara uymak zorunlugu oldugu icin, zararli katki maddeleri bu baglamda azalmaktadir.

 

Dün yine aynı markete gittim. Baktım bu kez Urfa Yoğurt kovasının üstünde Tatlıses'in resmi yoktu. Ambalaj nötr ve sade görünüyordu. Sanıyorum bu ürünü pazarlayan marketing yetkilieri birşeylerin farkında olmuş olmalılar ki, Tatlıses'in resmi kaldırılmıştı. Alman ne tanir Tatlises'i...

Sevgiler-saygilar

Mine

15.08.2006

 
Toplam blog
: 139
: 4264
Kayıt tarihi
: 27.07.06
 
 

Yurt dışında yaşıyorum. Spor, yürüyüş vb. bedensel aktiviteleri düzenli uyguluyor - vegan tarzı besl..