Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Eylül '07

 
Kategori
Güncel
 

Taviz (Ödün) yok...

Taviz (Ödün) yok...
 

Ben…

İbrahim PEKBAY, Allah’ın varlığına ve birliğine, Hz. Muhammed’in O’nun elçisi olduğuna, Meleklerine, kitaplarına, hayır ve şerrin Allah’tan geldiğine ve öldükten sonra tekrar dirileceğime İMAN ediyorum…

Kelime-i Şahadet getiriyorum. Namazımı kılmaya çalışıyorum. Hem kalp ameliyatı ve hem de şeker hastası olduğum için 1994 yılından bu yana, ilkokul çağlarından beri tuttuğum ve hiç aksatmadığım orucumu tutamıyorum. Oruç tutamadığım günler için de hiç kimseye bir bedel ödemiyorum, çünkü ancak geçimimi sağlayabiliyorum. Zekât vermiyorum, çünkü zekâtını vereceğim mal varlığım yok. Hacca gidemiyorum, çünkü hem sağlığım hem de maddi imkânlarım bu görevi yerine getirmeme engel.

Sarık takmıyor ve ucunu da omzumdan aşağı sallandırmıyorum. Cübbe ve şalvar giymiyorum, sakal uzatmıyorum. Ayağımda mes-lastik filan yok, normal iskarpin giyiyorum. Saçlarım uzun (Zaten yok ya) değil, küpe filan da takmıyorum. Giydiğim gömleklerin yakası “Hâkim yaka” değil, klasik gömlek.

İnsanlara saygı ve sevgide kusur etmiyorum. Herkesle muhabbet etmeyi seviyorum. Güçsüzlere merhamette kusur etmiyorum. İnsanlarla ve toplumla olan her türlü ilişkilerimde adaletli davranmaya özen gösteriyorum.

Yaklaşık 40 yıldan bu yana Kuran’ın Türkçe mealini (Arapçasını biraz zorlanarak da olsa) okuyorum. Güvenilir kaynakların “İslamiyet” hakkındaki yayınları takip ediyorum. Öğrenmeye ve anlamaya çalışıyorum.

Her hangi bir tarikata bağlı değilim ve (Çok sevdiğim Kurtuluş ağabeyime ‘Şeyhim’ deme dışında) şeyhim de yok. Gerçi beni seven bazı dostlarım bana da “Şeyhim” derler ama sevgi göstergesidir bu söz.

İnsanların “İnandıkları” gibi yaşamalarından dolayı onları “Kınamıyor” ve “Müslüman” olup olmadıkları ile ilgilenmiyorum.

Ülkeme ve milletime bağlıyım. Devletimin laik, demokratik ve sosyal hukuk devleti düzeninde olmasının “Tarafı” olmaktan gurur duyuyorum.

Devlet şeklimin, anayasanın ilk üç maddesinde belirtilen kurallarını ve “Başlangıç” bölümündeki “anlayış”ı savunuyorum. Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kurduktan sonra, devletin şeklini ve geleceğini aydınlattığına inandığım “devrim” yasalarını onaylıyorum ve uygulanması için çaba sarf ediyorum.

Bütün bu nedenlerle birlikte, ülkemde “Şeriat” düzeni ve ne olduğu belirsiz olan “Ilık” İslamiyet şeklini istemiyorum.

Diğer taraftan, İnancım olan İslamiyet’in içine “Hurafe” uygulamalarını ve olmayan kuralların tıkıştırılmasına ve var gibi gösterilmesine, çarpıtılmasına da karşıyım. Bu nedenledir ki, en doğru bilgi kaynağının “Kuran” olduğuna inanıyor ve ona sarılıyorum.

Ben şimdi bütün bu düşünceler ile “Müslüman” mı değilim, yoksa “Kötü” bir Müslüman mıyım?

Kaldı ki benim neye ve nasıl inandığım da kimseyi ilgilendirmemesine, kimin neye ve nasıl inandığı da beni ilgilendirmemesine rağmen…

Ama konu “Devletim” ve “Milletimin” geleceği ile ilgili olduğu zaman beni her şey ilgilendiriyor, bu ülke toprakları üstünde “Vatandaş” sıfatı ile yaşayan herkesi de aynı şekilde ilgilendirmeli.

Ve ben “İşime” bakıyorum… İşimin bir parçası da üzerinde yaşadığım varan topraklarını savunmak ve milletimin geleceğinin “Aydınlık” olması için çalışmak.

Taviz (Ödün) yok…

27 EYLÜL 2007

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..