Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Mayıs '10

 
Kategori
Çocuk Kitapları
 

Tavşan Tali, öykülerle davranış eğitimi seti

Tavşan Tali, öykülerle davranış eğitimi seti
 

netten


Taliiiiiii

Tali de kim diyeceksiniz şimdi. Bizim minik farenin son favorisi Tavşan Tali. Çocuklara doğru davranışlar kazandırmak için Nesil yayınlarından, Psikolog Berrin Göncü tarafından hazırlanan kitaplarda ki kahramanımız Tavşan Tali, aslında tam bir yumurcak. Tıpkı, minik afacanlar gibi Tali de, zaman zaman yapması gereken bir çok şeyi erteliyor ya da yapmıyor.

Tavşan Tali setinin için de on adet öykü kitapı var. Bu öyküler sırasıyla, odasını topluyor, ellerini yıkıyor, yemeklerini yiyor, büyüklerinin elini tutuyor, eşyalarını paylaşıyor, söz dinliyor, bulduğu eşyayı başkasına veriyor, doğruyu söylüyor, yardım ediyor ve erken yatıyor. Bir de bu öyküleri anlatan çizgi filim tarzındaki VCD var. Aslına bakarsanız tam da çizgi film demek yanlış olur. Sadece tavşancıkların kulakları ve hafiften ağızları oynuyor. Kısacası animasyon şeklinde ve buna rağmen çok etkileyici ve eğlendirici. Bu seti aldığımız günden beri, hergün bu VCD izleniyor ve ardıdan da bu kitaplar en çok sevdiğinden başlanarak hergün okunuyor.

Tavşan Tali öyküleri için şunu söylemek isterim ki, bu öyküler diğer öykü kitaplarına benzemiyor. Bildiğiniz aslan, kurt öykülerinden, klasik haline gelmiş masal ve öykülerden çok farklı. Tali okula giden bir çocuk. Bir ailesi ve arkadaşları var. Her çocuk gibi o da başına buyruk. Yani bizim çocuklarımız gibi aynı. Çünkü Tali, hata yaparak, sonuçlarına katlanıyor ve görevlerini yerine getirmeyerek veya getirerek çocuklara örnek oluyor.

3-7 yaş aralığındaki çocuklara hitap eden Tavşan Tali, çocuklarımızın sosyal hayatlarındaki insan ilişkilerinin güçlenmesine ve bir bireyin yerine getirmesi gereken davranışları en iyi anladıkları yoldan yani öyküyke, tıpkı oyun gibi öğrenmelerine yardımcı oluyor. Şimdiye kadar aldığım kitaplar arasındaki, en etkili ve en çok akılda kalanı olduğunu düşünüyor ve ısrarla tavsiye ediyorum.

Bugüne kadar oğluma o kadar çok hikaye kitabı ve dergi almışım ki, bazen ben bile bunu ne zaman almışım diyorum kendi kendime. Fakat özellikle bu setin etkilerini ilk okuduğumuz günden beri görüyorum. Mesela, Çınar önceden dağıttığı hiç bir oyuncağını toplamazken şimdiler de yalancıktan da olsa toplamaya başladı. Oyuncaklarını kuzenleriyle daha kolay paylaşır oldu.

Afacan Çınarı sadece kitap alacağı zaman yasaklamıyoruz. Kitap istiyorum dediği anda, akan sular duruyor. Gece oniki de olsa kitap almaya gittiğimizi bilirim. Neymiş efendim, meraklı miniklerin bu ayki sayısını almamışız. Sabahlar çuvala mı girdi oğlum desek de imkanı yok o kitap mutlaka alınır. Hep şöyle derim, oğlum sadece kitap almaya paramız var. Başka şeyler almaya para yok. Bu yüzden alışverişler de en çok kitapçıları dolaşırız. Ana, oğul iki kitap kurdu arşınlarız tüm kitapçıları.

Kitapların faydası anlatmakla bitmez. İşte bu yüzden her fırsatta çocuk kitaplarının bilgisini aktarıyorum. Çocuğunuza istediğiniz şeyi yaptırmanın en kolay yolu, bu tip öykü kitaplarını okumak ve uygulamak. Evde mümkün olduğunca çok kitap okuduğunuz zaman, çocuğunuzu televizyondan da uzat tutmuş oluyorsunuz. Hatta geçenler de eşim ve ben her ikimiz de birşeyler okuyorduk. Az sonra da, oğlum oyun oynamayı bırakarak, eline kitaplarından birini alıp incelemeye başladı.

Çocuklara en iyi örnek, yani model anne babadır diye düşünüyorum. Israrla söylemek yerine, sadece hareketlerle hatırlatmak bile yeterli oluyor. Ayrıca öykü ve oyunla yapılan her hareket çocuğun hem zeka gelişimine katkı da bulunuyor hemde çocuklar bu bilgileri unutmuyor.

***
Çocuklarımızı oyunla ikna etmenin yollarından bahsetmek istiyorum. Geçtiğimiz günlerde, Çınar ile marketten alışveriş yaptıktan sonra eve gitmek için marketten çıktık. Çınar, ısrarla kucağıma gelmek istedi. Ellerim ve kollarım poşet ve çantayla dolu olduğu için kucağıma alamadım ve durumu izah ettim. Tabi ufaklık bu durumu kabul etmeyip ağlamaya ve ısrar etmeye başladı. Baktım olacak gibi değil. 'Hadi Çınar eve kadar yarışalım' dedim. Baktım Çınar ağlamayı bırakmış benden önce koşmaya başlamış bile. Başka bir gün yine Çınar ve kuzeni karşıdan karşıya geçerken elimi tutmak istemediler bende kendilerine benim küçük olduğumu ve kendi başıma karşıya geçemeyeceğimi söyleyerek çocukca hareketlerde bulundum. Onların büyük olarak, beni karşıya geçirmelerini istedim. İkisi de munzurca birbirlerinin yüzüne bakıp gülümsediler ve büyük bir zevkle elimden tutup beni karşıya geçirdiler. Demem o ki aslında zaman zaman kendimizi onların yerine koymalıyız. Basit ve akılda kalıcı yöntemlerle hayatı onlara öğretip beraberce eğlenmeliyiz.

Umarım verdiğim bilgiler işe yarar. Kitap dolu eğlenceli günler geçirmenizi dilerim.

Sevgilerimle..

 
Toplam blog
: 164
: 4548
Kayıt tarihi
: 26.03.08
 
 

Hayatı sevmek ve düzgün yaşamak isterken bulurum kendimi. Yaşamın bana verdikleriyle yetinmeye çalış..