Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Mayıs '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Tavsiye ederim.. Durdurun zamanınızı..

Tavsiye ederim.. Durdurun zamanınızı..
 

Hayatta seçimler çok önemli. Nasıl yaşadığınız sizin seçimlerinizden geçiyor… Her zaman istediğimizi seçemediğimizden, hayalimizdeki hayatı yaşayamadığımızdan şikâyet ederiz… Peki madem hayatınız böyle sürüp gidiyor bunu neden kabul etmiyorsunuz?? Neden buna renkler, hareketler, heyecanlar katmıyorsunuz? En son ne zaman yolda yürürken öylesine birine, yaşlı bir teyzeye mesela “iyi günler” dediniz? Ya da mendil satan çocuğa öylesine bir göz kırptınız? Vapurda giderken yanındakinin gazetesinin ekini isteyip, herhangi bir konu ile ilgili öylesine o anlık bir sohbet ettiniz? Ya da yine öylesine bir kafede yediğiniz tost ile çaydan sonra kafenin sahibine çaylarının çok lezzetli olduğunu söylediniz? Eminin çok uzun zaman oldu bu tarz şeyler yapmayalı…


Ama ben bunları her gün yapıyorum… Hayatıma bu şekilde renk katıyorum. Mendilci çocuğun karşılıksız, mükemmel gülümsemesini beynime hapsediyorum işe gidene kadar, ya da yaşlı teyzenin hiç beklemediği bir anda yaşadığı ilgilenilme duygusunu gözlerime kilitliyorum…


Gülümsüyorum… Bunları yaparken gülümsediğimi fark ediyorum, hem de ne kadardır gülümsediğimi bilmeden… Bunlar benim renklerim, hayatımın dalgaları, günümü farklı kılanlar, sebepsizce gülümsememe neden olanlar… Kendimi mutlu ve neden olduğunu anlayamadığım bir şekilde önemli hissediyorum. Birilerini fark etmek, hem de fark edilmeye pek de alışık olmayan insanları fark etmek benim hobim… Herkesin yanından hızlıca uzaklaştığı, hatta konuşmak bile istemediği birçok kişiyi ben fark ederim. Gülümserim onlara, seslenirim, konuşmak isterim, kapalı bir kutu gibi nasıl insanlar olduklarını hep merak ederim. Meydanlarda kalem satan çocuklarla tost yerim, bir yandan da hayat hikâyelerini dinlerim. Her seferinde de şükrederim halime... L Ama bir o kadar da utanırım kendimden, onların o küçük dünyalarında bile ne kadar mutlu olduklarını görünce üzüldüğüm, dert ettiğim her şey o kadar saçma ve anlamsızlaşır ki… Tavsiye ederim… Hayatları bölüşün… Zamanlarınızı bölüşün… Paylaşın! Paylaşın ki artsın, bilirsiniz ben saatleri sevmem, geçen zamanı da sevmem, bu anlarda işte ben yine hayatımda; durduruyorum zamanımı…

Sekiz yaşındaki Sercan ile sohbet ederken dün, sokaktaki bir bankta, benim zamanım durdu yine… Sadece Sercan vardı o anda... Onun masmavi dev gözleri ve bana telaşla anlatmaya çalıştığı öğretmeni! J Mendilleri bıraktı bir kenara, unuttu o anda ne için benim yanıma geldiğini, okul yolunda yaptıklarını, okuldaki kavgaları canlandıra canlandıra anlattı bana… Sonunda da döküldü, bir de Aylin varmış yan sınıfta… ;-) Artık kalkmam gerektiğinde yüzüne bakamadım. Çünkü o tanıdık, bildik ifadeyi görmek istemiyordum… Bu kadar mı… Gidiyor musun abla???

Yaşayın! Yaşayın bu duyguları, bu anları, eve gittiğinizde işinizden, okuldan, yan masanızda çalışan ve sinir olduğunuz iş arkadaşınızdan, patronunuzun kaprislerinden başka; size düşünebileceğiniz alternatifler sunuyorum… Bırakın bu rol yapan tiyatrocu(k)ları, geçici hırsları, tartışmaları, yaşayın hayatı sokakta, gerçek insanlarla tanışın, onlar o kadar içten ve o kadar sahici ki… Şaşıracaksınız… Tavsiye ederim.. Sizde durdurun zamanınızı….


Sevgiler

Demet

 
Toplam blog
: 5
: 629
Kayıt tarihi
: 06.04.08
 
 

1981 yılında İzmir'de dünyaya gelmiş olmam bence hayatımın en güzel başlangıç şekli.. En yaşanılası ..