- Kategori
- Gündelik Yaşam
- Okunma Sayısı
- 227
Tavsiye ve Teşekkür

Kendimi bildim bileli fikirlerimi karşı tarafa yazarak daha iyi anlatabileceğimi düşünüp durdum. Lakin bunu yapmak için asla adım atmadım. Fazlasıyla çekindim ve soyutlamaya çalıştım kendimi toplumdan. Yine bu toplumdan soyutlanma, çekinme sürecim son hızıyla devam ederken bir zamanlar merak ve ilgiyle takip ettiğim mizah dergilerinden biri olan Penguen dergisinden çok değerli Cem Güventürk’ü keşfettim ve asla bırakamadım.(bırakmaya da niyetim yok)
Aslında köşesini ilk gördüğümde dürüstçe söylemeliyim ki ona önyargılı davrandım. O da çizgilerinden mütevellit.(ne salakça öyle değil mi?..) Sonra ne oldu dersiniz.. Dalgınlığa kapılıp (iyi ki kapılmışım) köşesini okurken ve çizgilerini incelerken buldum kendimi. Hayatımda daha önce bir şey okurken ve incelerken çok nadir heyecanlanmıştım. Her çizgisinde her bir karikatüründe kendimi buldukça deliye döndüm. Yazmaya, söylemeye bi şekilde çekindiğim veyahut başka bir nedenden ötürü açıklığa kavuşturamadığım önermeleri bu kadar temiz ve anlaşılır üretmesi beni kendine hayran bıraktı diyebilirim.
Cem’in tarzına ve ilham kaynaklarına gelmek istiyorum ama bunu kendinden öğrenmek ve bilmek daha sağlıklı olur gibi geliyor bana. Şöyle demiş canımcığım Cem:
“Aslında her şeyden ki karikatürün güzel tarafı o zaten. Konusu her şeyi kapsayabiliyor. Tarz olarak çocuksu bir tavır ve teknik seçiyorum. Keyfini çıkarmaya çalışıyorum, konuları ne kadar melankolik veya depresif olsa bile onu çocuksu bir anlatımla bütünleştirmeye çalışıyorum. Çok uzun süren bir amatörlük sürecim olmuştu, o amatör ruhu korumaya, şu andaki profesyonel kariyerimle o şevki ve heyecanı birleştirmeye çalışıyorum.”*
Kendisinin de belirttiği gibi o “çocuksu anlatımı” sizin de görmenizi istiyorum. Eminim en az bir eserinde kendinizden bir parça bulacaksınız. Cem Güventürk’e kendimi yazarak daha iyi ifade edebileceğimi bildiğim halde buna yanaşmamışken beni tabumdan çıkarıp bu amatör yazıyı yazmamı sağladığı için teşekkür ediyorum. Buna devam etmeye çalısacağım.
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.

Yazınızı okurken,yirmili yaşlarıma döndüm ben de.Nasıl heyecanla beklerdik Gırgır dergisini her hafta.Bizim için nefes almak gibiydi,hele ki Oğuz Aral'ın Avanak Avni'si...Kendimizi bulurduk Avni'de.Uzun zamandır mizah dergisi almıyorum.Niye bilmem?Hayatın telaşından olsa gerek.Bu çizerimizi de sayenizde tanıdım.Ekteki linke gittim ve okudum.Çok etkileyici bir üslubu var.İnsanın kendini bulası geliyor çizgilerinde.Buldum da aslında.Duvara raf yaptırıp,antidepresanları koyma esprisi,ne kadar ironik bir şekilde özetliyor hayatımızı.Her şeyimiz var ama mutlu değiliz!Yazmaya devam edin genç yazarım.Yazmak bana kendimi iyi hissettiriyor.Size de iyi gelecektir eminim.Sizden büyük oğlum var.Size "oğlum" diyesim geldi ama kendimi tuttum :) Genç yazarım demek daha iyi bir fikir sanırım :) Elinize sağlık bu güzel yazı için.Sevgilerimi gönderdim yüreğimden.Sağlıcakla kalın....
fisun gökduman kökcü 05.09.2018 8:08- Cevap :
- Yazdıklarınızı okurken gerçekten heyecanlandım ve size bir şeyler katmasının da mutluluğunu yaşadım. Gerçekten çok teşekkür ederim :) 05.09.2018 15:18