Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Mayıs '14

 
Kategori
Tıp
 

Tavuklar ve Baykuşlar

Yazının başlığına bakıp bu da ne, uykuyla ne ilgisi var diye düşünebilirsiniz. Birçoğumuza göre uyku hemen hemen herkesin belli saatlerde yatıp, sabah çalışma vaktine yakın saatlerde kalkılan, ne kadar müsaitsek o kadar içinde vakit geçirilen bir süreçtir. Oysa her birimizin, doğduğumuz günden itibaren, kişiye özel bir uykusu vardır. Dolayısıyla uyku için normal kavramı şahsınıza özeldir. Tavuk ve baykuş kavramları da uykunun, bu şahsa özel durumundan kaynaklanmaktadır.

İnsan uykusuna bakıldığında, 3 çeşit gece yatağa yatış ve sabah yataktan kalkış özelliği gözlenmektedir. Birinci grupta, hepimizin aşina olduğu, 23.00-24.00 saatleri arasına denk gelen saatlerde yatan ve sabah dinlendikleri zaman kalkan, “ Normal Uyuyan” kişiler yer almaktadır.  “Tavuk” olarak tanımlanan kişilerse gece erken yatıp sabah erken kalkan kişiler olarak tanımlanır. Bu kişilerin sabah saatlerindeki iş performansları çok iyidir. “Baykuş”  uykusuna sahip kişiler ise gece geç yatıp sabah geç saatlerde kalkmayı seven kişilerdir. Bu gruptakiler öğleden sonra ve akşam saatlerinde çalışmayı severler, sabah saatlerinde bu kişilerden mükemmel performans beklemek hayal kurmak gibidir. Tüm bu özellikler genetik olarak bize miras kalan, bebeklikten itibaren bizde var olan özelliklerdir, yani anne ve babamızdan bize iletilen miraslardır. Bazı ebeveynler, bebeklerinin diğer bebekler gibi akşam erken saatlerde uyumadığından, saatlerce bebeği uyutmak için uğraştıklarından yakınırlar. Anne ya da babanın birinin ya da her ikisinin baykuş olma durumunda, çocuklarının uyku özelliklerinin onlara benzemesi kaçınılmazdır. Saatlerce sürecek uyutma seremonileri bu çocuklarda işe yarayan bir yöntem olmadığı gibi anne babaları da perişan edecektir. Çocukların uyku özelliklerinin anlaşılmaya çalışılması ve bu yönde çaba sarf edilmesi, böylesi durumlarda herkesi rahat ettirecek en iyi yoldur.

Peki, herkesin 8 saat mi uyuması gerekir? Hayır, uyku süresi de kişiye özel ve yine genetik olarak bize miras kalan bir özelliktir. Normal uyku süresi, öncesinde uykusuz kaldığımız günlerin olmadığı koşullarda, gece yatıp sabah dinlenmiş, uykumuzu almış halde, alarm çalmaksızın kendiliğimizden kalktığımız süredir. İnsanların yaklaşık %80’i, ortalama 7-8 saatlik uykuya ihtiyaç duyarlar. Geri kalan %20 içinde, 4 saatten az uyuyan “Kısa Uyuyanlar” ve 10 saat ve üzerinde uyuyan “Uzun Uyuyan” insanlar yer alır.

Kişinin kendisine yetecek kadar uyku uyuması, günlük işlerini tüm performansıyla yürütebilmesi için gerekli koşullardan biridir. Günümüz insanı, özellikle büyük şehirlerde yaşayan insanlar, evlerine geç geldikleri ve sabah erken kalkmak zorunda kaldıkları için yeterli sürelerde uyuyamamaktadır. Bu durum uzun vadeye yayıldığında kronik yorgunluk, gündüz uyku hali, iş performansında azalma, dikkat ve konsantrasyon bozukluğu gibi sorunlara yol açmaktadır. Bu kişilerin en azından hafta sonları, biraz daha uzun uyuyarak hafta içi eksik bıraktıkları uykuları tamamlamaları gereklidir.

Sonuç olarak uygun zamanlama ile yeterli düzeyde uyumak gerekmektedir. Burada unutulmaması gereken şey  “Uykunuzun Size Özel” bir durum olduğudur.http://www.somnus.com.tr

 
Toplam blog
: 9
: 99
Kayıt tarihi
: 07.05.14
 
 

Prof. Dr. Zerrin Pelin Nöroloji Uzmanı Somnus Uyku Bozuklukları Merkezi zerrinp@gmail..