Tavuklar ve horozlar

Bir kümeste elli tavuk ve iki horoz varmış. Yani horoz başına yirmibeş tavuk. Tabi horozlar tavukları bir türlü paylaşamıyor ve erkeklik içgüdüsüyle akşama kadar dövüşüyorlarmış. Öyle bir dövüşmek ki böyle bir dövüşmek görülmemiştir. Hani rahmetli Atilla Ilhan'ın şiirinde ki, "böyle bir sevmek görülmemiştir" kabilinden. Ama bizim horozlarınkinin sevmeyle falan alakası yok, sadece erkeklikle alakası var. Yani bütün horozlar benim olsun içgüdüsü. Hani benim olduğum kümeste başka horoz ötemez içgüdüsü. Kısaca erkeklik içgüdüsü.

Bu arada tavuklarda da dişilik içgüdüsü varmış. Ikisi de durmadan birbirine hava atar dururlarmış, sabahtaaaan akşama kadar. Biri dermiş ki benim kocam beni çok seviyor, öteki de aaaa benim ki beni daha çok seviyor dermiş. Böyle kuru iddaalarla biryere varılamayacağını anlamış biri birgün ve iddaasını desteklemeye ve ispatlamaya karar vermiş. Demişki öbürüne, "komşum biliyorsun bu kümeste en büyük yumurtaları ben yumurtluyorum, buna bir itirazın varmı" demiş. Öbürü düşünmüş düşünmüş ve "elhak doğru" demiş, gerçekten senin yumurtaların kadar büyük hiçbir tavuk yumurtlayamıyor. Gördün mü demiş öteki, işte benim kocam beni bunun için çok seviyor, bana diyorki "karıcım pazarda bütün tavukların yumurtaları 20 kuruşa satılıyor seninkiler ise 25 kuruşa satılıyor, ben seni onun için bukadar çok seviyorum" diyor, demiş.

Öbür tavuğu almış bir düşünce, bu laf yenir yutulur cinsten bir laf değil, ne varki komşu tavuğun söylediği de doğru, gerçekten de onun yumurtaları kendisininkilerden büyük ve pazarda 5 kuruş daha pahalıya satılıyor. Ama bu lafın altında da kalmak istemiyor. Düşünmüş taşınmış ve şöyle cevap vermiş, demişki, komşum doğru söylüyorsun ama benim kocam beni daha çok seviyor, o kadar çok seviyorki, bana hep şöyle söylüyor, "karıcım biliyorum senin yumurtaların pazarda 5 kuruş daha ucuza satılıyor ama ben seni çok seviyorum, o kadar çok seviyorum ki, sakın beş kuruş için bitarafını yırtma" !!!