Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Kasım '11

 
Kategori
Siyaset
 

Tayyib beyin fendi Uğur Dündar'ı yendi.

Tayyib beyin fendi Uğur Dündar'ı yendi.
 

Uğur Dündar'a ne oldu...!


Star televizyonunun  yeni patronu  Şahenk kendisine kalsa medyanın yüz akı Uğur Dündar’a git der miydi…! Buna imkan var mı?  Bir yerlerden işaret gelmemiş olması mümkün mü..!

Ben gereksiz bir vehim içinde miyim? Bu işte malum ellerin rolü yok mu?

Adam çok dürüstmüş, harama el uzatmazmış asla. Ala, peki nasıl anladın? Önüne haram geldi de yemedi mi?

Adam çok eli açıkmış, çok bonkörmüş. Nasıl anladın? Parası olsa dağıtırmış… Yahu adamın hiç parası olmamış ki.. Olmayan parayla bonkörlük mü olur?

Adam çok demokratmış. Nasıl test ettin? Hiç yöneten olmamışsa demokratlığını nasıl gördün?

Sayın Başbakan tam test makamındadır, demokratlık testi. Türkiye Cumhuriyeti’nin en güçlü kişisi. Tüm yetkiler elinde. İster asar ister keser. Haa kendisine muhalif seslerin yaşamasına imkan sağlıyorsa, onların sesini kesmiyorsa, dinliyorsa, ki öyle değil, o zaman demokrattır. Testten geçmiş demokrat.

Benim nazarımla Başbakan çoktan sınıfta kalmıştır, iflah olmaz.

Şimdi ben ‘’Uğur Dündar’ı da yerler’’ babında bir şeyler tuşlayacağım, ne var ki okuyucunun %50 si buna itibar etmeyecek, benim vehim içinde olduğumu düşünecek. Neden mi…?

Mademki mevcut iktidar son seçimde %49 oy almıştır, istatiksel olarak öyle olmalıdır.

Türkiye’nin ilk özel kanalı, Uğur Dündar’la özdeşleşen STAR TV satıldı. Yıllardır medyada tek güç olan AYDIN DOĞAN, 306 milyon dolara aldığı bu kanalı 390 milyon dolara satmayı ümit ederken ancak 327 milyon dolara DOĞUŞ grubuna yani Banu Güven’in kovulduğu NTV nin de sahibi olduğu gruba satmak zorunda kaldı.

Hatırlayınız, maliye Doğan yayın holdinge 4 katrilyon civarında bir ceza salmıştı, ki o tarihte bu holdingin İMKB’deki piyasa değeri 2,5 katrilyon civarındaydı. Yani holdingin tamamını borsada satsa 1,5 katrilyon daha cebinden vermesi gerekecekti. Maliye öyle bir gözdağı vermişti ki AYDIN DOĞAN’a, istersen biat etme….! İşte o tarihten itibaren AYDIN DOĞAN artık yaşama şansı kalmadığını düşünmeye başladı ve ağır ağır medyadan çekilmeye başladı.

Muhalif tavırlar nedeniyle bulunduğu konumu kaybetmek zorunda kalanları bir hatırlayalım…

Emin Çölaşan, Sabahattin Önkibar, Bekir Coşkun, Oktay Ekşi, Banu Güven, şöyle ilk anda aklıma gelenler. Şimdi de sıra Uğur Dündar’da…

Peki bundan sonra kimler topun ağzında…? İktidarı eleştirmeye hala devam edenler, her şeye rağmen devam edenler…Tabii ki.

Yılmaz Özdil, Can Ataklı, Hasan Pulur, Mengiler, Yalçın Bayer, Mustafa Mutlu, Mehmet Yılmaz, Ruşen Çakır, hatta belki daha sonra liberaller Nuray’lar, Serdar’lar…

Can Dündar, Uğur Dündar gibi Türkiye televizyon tarihinin en parlak isimlerinin bile bir anda boşta kalmasında sonra….niçin olmasın!

Eskiden beri Türkiye’de egemenlere eklemlenmiş medyanın içinde olmak, hem şöhret hem para getirir. Ancak şimdi egemen güçler değişti. Yeni egemenlerin kurduğu yeni bir medya düzeni var.. Egemenlerin magnetik alanının dışına çıktığınız anda kendinizi işsiz bulabilirsiniz. Ama devlete hakim olan egemenlerle birlikte hareket ediyorsanız, bütün ekranlar, bütün mikrofonlar, bütün sütunlar sizindir… Atış da serbest.
Referanduma dayanarak yargıyı dönüştürdükleri gibi medyada da hiçbir kritik kurum ve makamda, eski egemenlerin adamlarını bırakmıyorlar. Kişisel başarısı ile sivrilenlere de şayet“Kemalist’se” yeni yapılanmada yer yok..

 Ya tüm dünya görüşlerinizi, kişiliğinizi geçmişte bırakıp yeni egemenlere boyun eğeceksiniz, ya da başınıza ne geleceğini kurbanlık koçlar gibi bekleyeceksiniz.
Şayet her şeye rağmen burnunuzun dikine gitmeye çalışıyorsanız, o zaman da hakkınızda uyduruk gerekçelerle, uyduruk davalar açılmasını veya ne olduğu belirsiz uyduruk bir terör örgütü üyesi olarak hapse girmeyi kabulleneceksiniz.


Hal böyle olunca, bu şartlar altında gazetecilik yapmak, doğru bildiğini yazmak herkesin harcı değildir artık.
Hakimlik, savcılık veya avukatlık da aynen gazetecilik gibi… Yargıtay hakimleri bir bir istifa ediyor! Savcıya “sanık lehine olan belgeyi niçin kullanmadın?” diyen avukata bile dava açılıyor! Masumiyet karinesi de masuniyet karinesi de yerle yeksan. Savunma hakkı ise hak getire. Allah avukatlara sabır versin…!
Şimdi siz kendi imkanlarınızla dahi olsa bir belgesel yapsanız, hangi kanalda yayınlatacaksınız? Veya kitap yazsanız, hangi medya ile tanıtacaksınız? Kim basacak?  Ticaret yapsanız yandaş olmayana orada ekmek var mı?
Evet, Türkiye demokrasisi tam bir diktatörlüğe ve beraberinde çöküşe doğru gidiyor, farkında mısınız?

Bir de her şeyi gelişen demokrasi olarak satmaya çalışmak ne kadar dürüstçe!
Bu kadar baskıya, yıldırmaya, caydırmaya, daha ne kadar dayanılır…?

Bu durum daha ne kadar sürdürülebilir…?

Uğur Dündar ve onun kanalı Star tv de, devlet erkini elinde bulundurulanlar tarafından zaptı rapt altına alınmıştır artık.

Vaziyet bundan ibarettir.

Allah encamımızı hayretsin.

 

İbrahim Erol

gazete54.com

1 Ekim 2011

 

 
Toplam blog
: 135
: 694
Kayıt tarihi
: 31.08.09
 
 

Gazi Üniversitesi fizik lisans eğitiminin ardından, Marmara Üniversitesi'nde master, İTÜ'de dokto..