Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Haziran '13

 
Kategori
Güncel
 

Tayyip Bey diyor ki: "Yakaladığımız anda ümüğünü sıkarız.”

Tayyip Bey diyor ki: "Yakaladığımız anda ümüğünü sıkarız.”
 

“Utanmadan, sıkılmadan, borsayı çökertme gayretleri içerisine girenler, borsada (....)'ın parası yok, çökersen sen çökeceksin. Yüzde 11'den başladık, yüzde 94'lere kadar çıktık. Niye? Çünkü biz spekülatörlere fırsat vermedik, yarın da vermeyeceğiz. Eğer senin spekülatörlüğünü yakaladığımız anda da ümüğünü sıkarız. Kim olursan ol, ümüğünü sıkarız.”

Bir paragraf buldum mu, öğretmenlik damarım tutar. Öğrencilerin, söyleneni ne ölçüde anladığını, farklı sorularla ölçmeye çalıştığım yıllara dönerim. O yılların etkisiyle, soruları kendime saklayarak, bu paragrafın ne anlattığı üzerinde duracağım:

İlk cümle:

Demek ki, “... borsayı çökertme gayretleri içerisine girenler” var. Bunlar “utanmadan”, “sıkılmadan” yapıyorlar bunu. “... çökersen sen çökeceksin” dendiğine göre, bu saptama bir “çelişki” içeriyor.  “Çökerten”, bundan zarar göreceğine göre, niye bu işe girişsin ki?

(Bunlar, “kafayı yemiş” olmalılar.. Ya da nasıl olsa, elimdeki bana yeter, kimseye miras kalmasın... Gelinler, damatlar yemesin...)

Anlatıcının borsada parası yokmuş; olmadığına göre sorun yok. O zaman “parası olmayan”,  "kendi ayağına kurşun sıkanlar"a tepki göstermesine karşın, bunların “batmaları”nı istemiyor gibi bir anlam çıkar.

İkinci cümle:

“Yüzde 11'den başladık, yüzde 94'lere kadar çıktık.”

“Yüzde 11’de” olan, “yüzde 94'lere” çıkanın “borsa” olduğu anlaşılıyor.

Ve şu da anlaşılıyor:

Düşükken alanlar, “yüzde 83” kâr sağlamışlar. Anlatıcı, onlara bu fırsatı vermiş?

Niye?

Soru bizim değil, anlatıcının. Bu soru, anlatım gereği,  birilerine sağlanan o “yüzde 83”nin getirisini açıklayacak.

“Niye?”den sonra delen “Çünkü...” ile başlayan cümle, kanıtlayıcı/ açıklayıcı bir cümle olacaktır; ama öyle değil:

“... biz spekülatörlere fırsat vermedik, yarın da vermeyeceğiz.”

Yine burada bir çelişki, “mantık hatası” var; çünkü “Yüzde...” ile başlayan cümlede “sağlanan”la çelişiyor.

(Spekülatör: Vurguncu.  Senet, bono, tahvil, hisse senedi vb. denen menkul kıymetleri, ucuz bir fiyatla alıp daha ileri bir tarihte, alış fiyatından daha yüksek fiyatla satmayı amaçlayan kişi...)

“Yüzde 11'den başladık, yüzde 94'lere kadar çıktık” dendiğine göre, spekülatör, zaten kazanacağını kazanmıştır.

İlk cümlede geçen “... borsayı çökertme gayretleri içerisine girme”, bir sezgiye dayanıyor olmalı. O da, “borsayı düşürme” çabaları, böyle girişim olasılığı.

Yani borsa düşecek... Eldekiler satılacak, sonra ucuza alınacak, borsa yükselecek...

Buna izin verilmeyeceği söyleniyor.

Sonrası, “uyarı”dan çok, bir “tehdit” içeriyor; “ümük sıkmak” gibi...

Bu konuda ödün verilmeyeceği “Kim olursan ol, ümüğünü sıkarız.” la vurgulanıyor.

*****

Bizim yaptığımız, kendi alanımızla ilgili, "paragrafta cümle düzeni" açısından, cümleler arasındaki “dilsel, düşünsel, mantıksal” bağıntıya dayalı bir değerlendirme.

Anlatıcı kim?

Ayraç içinde "üç nokta"yla geçilen ad, “Tayyip Erdoğan”...

Anlatıcı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olunca, benimsenin üslup ilk anda şaşırtıcı geliyor. Ancak Tayyip Bey’in, özellikle son günlerdeki üslubu “normal” sayılır oldu. Bir de, onun “Öfke, hitabet sanatıdır” deyişi anımsanırsa, bu daha “normal” kaçıyor.

"Borsa", "spekülatör"... gibi kavramlar, bunların ekonomi üzerindeki etkileri, bizim uzmanlık alanımızın dışında.

Dedik ya, bizimkisi bir paragrafı, “dilsel, düşünsel, mantıksal” açıdan ele almak.

Sonuç?

Paragraf, dediğimiz açılardan zayıf. Bu bakımdan “geçer not” alamaz.

 

http://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutce@yandex.com

 



 

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..