Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Şubat '15

 
Kategori
Güncel
 

TBMM, "yorgunluk giderme yeri" değildir...

TBMM, "yorgunluk giderme yeri" değildir...
 

Görüldüğü gibi, milletvekilliği zaten yorucu bir iş(!?)..."Yoruldum" diyerek, tercih edilecek bir iş olmasa gerek(!?)


MİT MÜSTEŞARI HAKAN FİDAN'IN, MİLLETVEKİLİ OLMAK İÇİN GÖREVİNDEN AYRILMASINI, BİR TAKIMIN AS FUTBOLCUSUNUN, MAÇIN EN KRİTİK ANINDA "YORULDUM" DİYEREK OYUNDAN ÇIKMASINA BENZETİYORUM....

MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın, özellikle "çözüm süreci" ve "paralel yapı" konusunda yaptığı hizmetler elbette önemlidir...

Ancak bu iki önemli sorun daha halledilmeden, sonuca bağlanmadan bu iki alanın en değerli ve en başarılı kişisi olan Hakan Fidan'ın, "yoruldum" diyerek "milletvekilliğini" seçmesini, Cumhurbaşkanı gibi ben de doğru bulmuyorum...

Herkes, kendisine verilen görevi hakkıyla yapıyorsa elbette yorulur... Yorulmak ve çalışma sırasında dökülen  terler, katlanılan  sıkıntılar alınan ücretin hak edildiğinin en geçerli belgesidir.

Hakan Fidan'ın, görevinden istifa tarihi bir yerlere mesaj anlamı taşımaktadır...İstifa eden Hakan Fidan'ın, bu konuda, şu ana kadar "yoruldum" dışında bir açıklamasını duymadık... Belki bilmediğimiz başka şeyler vardır... Ama, hala devam eden iki önemli görevin sonucunu görmeden, yani maç bitmeden sahayı terk etmenin mantığını anlamadım...

Diyelim ki, Hakan Fidan milletvekili seçildi ve Meclis'e girdi; ne yapacak?

Meclis Genel Kurulu'nun rahat koltuklarında, bloğumun başına koyduğum resimdeki milletvekilleri gibi yorgunluk mu giderecek?

Yoksa, "sallarım başımı alırım maaşımı" ya da "kaldırım  elimi  alırım  maaşımı" mod'una mı(İng. 'mood' = ruh durumu, hal) girecek?

Hakan Fidan, MİT Müsteşarlığı yerine milletvekilliğini tercih etmesinin nedeni, elbette "Meclis'in rahat koltuklarında yayılarak oturmak, keyif yapmak, ara sıra uyuklamak, bir kanun tasarısının oylanması sırasında  koltuk arkadaşının dürtmesi ile elini kaldırarak oylamaya katılmak" için değildir...

Muhalefet Partileri Başkanlarının ve parti sözcülerinin yorumlarını ise, ipe sapa gelmez "akla ziyan" düşünceler olarak değerlendiriyorum...

Bu konuda, köşe yazarlarını yaptığı birbirini tutmaz yorumlarına da itibar etmiyorum... Bu iş, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Davutoğlu ve Hakan Fidan arasında bir meseledir...

Bu istifa, sıradan bir bürokratın istifasından çok farklıdır.

Zamanı gelince, nasıl olsa gerçeği öğreneceğiz... Bekleyelim görelim...

cdenizkent

10 Şubat 2015, zaman; 12.48

 
Toplam blog
: 979
: 1425
Kayıt tarihi
: 11.12.07
 
 

İstanbul doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimi İstanbul'da tamamladım. İstanbul Üniversitesi'nde..