Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Şubat '09

 
Kategori
Siyaset
 

TBMM'de Kürtçe çatışmasına çözüm

TBMM'de Kürtçe çatışmasına çözüm
 

İnternet üzerinde TRT'nin TV kanalları arasında zaplarken TRT3'te TBMM kanalında DTP Başkanı Ahmet Türk'ün konuşmasına denk geldim. Türk, ana dili konusunda taleplerini dile getiriyor ve dünya ana dil günü bağlamında bunların haklılığını vurguluyordu. Sonra konuşmasını bu gerekçelerle Kürtçe devam ettirmek istedi ve TRT yasalara aykırı olduğu gerekçesiyle canlı yayına son verdi. Belli ki yayınlanmasa da Türk konuşmasına Kürtçe devam etti.

Türk'ün tutumuna karşı gerek siyasilerin gerekse yazarlar ve entelektüel camianın tepkisi en azından 1991 yılında Leyla Zana'nın TBMM kürsüsünden Kürtçe yemin denemesi sonrasında yaşananlar dikkate alınırsa genelde daha ılımlı ve ölçülüydü... Ordudan da şimdiye kadar uyarı niteliğinde bir açıklama gelmedi. Detaylarını okumamakla birlikte MHP sert bir tepki vermişti; o da beklenen bir durum.

Haklı, haksız veya doğru olup olmadığını tartışmayacağım fakat Kürt kökenli daha doğrusu DTP milletvekillerinin Ahmet Türk'ün konuşmasında da vurguladığı gerekçelerle politik alanda dahası TBMM'de Kürtçe konuşma istekleri ve ısrarları malum. Belki yayın kesme, yargı, parti kapatma vs. gibi yaptırımlarla bu insanlar bir dereceye kadar engellenebilir; fakat 1991 yılından bu yana Kürt sorunuyla ilgili yaşananlar ve geçen süre dikkate alınırsa gün gelir bu sorun ve talepler karşımıza yeniden dikilir... Çatışma nedeni olmaya devam eder.

Öte yandan mevcut yasalar tarihi ve hukuki haklı gerekçelerle devletin tek bir resmi dili olarak Türkçe'yi ön görmüştür. Bununla beraber Ahmet Türk'ün konuşmasında vurguladığı gibi, mecliste Kürtçe konuşma talebi olanlar en azından şimdilik, Türkçe'nin resmi dil olarak konuşulmasına karşı olmadıkarını söylüyorlar... ne ala, bir uzlaşma zemini var.

Yukarıda Ahmet Türk'ün TBMM'de parti meclisinde Kürtçe konuşması ve bunun TRT tarafından yasal gerekçelerle sansürlenmesi çerçevesinde gelişen bir haberle ilgili gözlemlerimi sunmaya çalıştım; bunları az veya çok bir haber sitesinde de bulabilirsiniz... Buna karşılık TRT yayınında Ahmet Türk'ün Türkçe konuşması verilirken dikkatimi çeken "teknik bir detay" vardı ki alışıldık bir uygulama olduğu için kimse üzerinde durmadı.

Oysa ki çok insani ve anlamlı bir gerekçeyle Türk'ün konuşması canlı yayında ikinci bir dilde anında izleyiciye aktarılıyordu. Detay TRT ekranının sağ alt köşesindeki küçük karede yatıyordu; evet, ekranda Türk'ün konuşması TRT tarafından ikinci bir dilde, işaret diliyle izleyiciye birebir aktarılıyordu.

Meclisteki konuşma ya da ana haber bültenlerinin işaret diliyle işitme engelli vatandaşlarımıza aktarılması TRT'de ve kimi zaman diğer özel TV'lerde alışıldık bir uygulama olarak karşımıza çıkıyor.

Eğer işitme engelli vatandaşlarımız düşünülerek devlet kanalında önemli görülen haber ve konuşmalar onların anlayacağı dilde verilip, bunun yasal, ekonomik ve teknik alt yapısı oluşturulmuştur. Peki benzeri bir uygulama neden ana dili Kürtçe olan vatandaşlar için yapılmasın?!

Bu teknik olarak hiç de zor bir şey değil. Günümüzde bir TV kanalı üzerinde aynı görüntüyle çift dilli yayın yapmak mümkün; modern TV cihazlarının hemen hepsi bu özelliği destekliyor. Yani TBMM'de bir kürsüde hatip Türkçe konuşma yaparken bu simültane olarak Kürtçe'ye çevrilip; ikinci ses kanalından yayınlanabilir. Dinleyiciye düşen kumandadan bir iki tuşa dokunarak diliyorsa konuşmayı Kürtçe dinlemek.

İkinci bir teknik imkan da mevcut TRT 6 kanalında TBMM konuşmalarını (ya da dileyen hatibin konuşmasını) Kürtçe simültane çeviri olarak yayınlamaktır. Zaten Başbakan'ın da vurguladığı gibi, bu Kürtçe yayın yapan kanalın amacı ana dili Kürtçe olan vatandaşın devletini daha iyi anlaması değil mi?

Sonuç olarak önerdiğim bu uygulamaya geçilirse yasalarda kurala bağlandığı gibi hem TBMM kürsüsünde Türkçe dışında başka bir dil kullanılmamış olacak hem ana dili Kürtçe olan vatandaşımız da mecliste neler konuşulduğunu daha iyi anlamış olacak, bence daha önemlisi kürsü de ille de Kürtçe konuşmak isteyen hatiplerin iki de bir yasaları delme girişimleri için "geçerli bir mazeretleri" kalmayacaktır.

Peki böylesi daha pratik, gerçekçi, demokratik ve çağdaş bir çözüm olmaz mı?!

 
Toplam blog
: 60
: 1352
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

Arkeolog olarak arkeoloji, Eski Çağ tarihi, günümüzde sit ve çevre sorunları başlıca ilgi alanlar..