Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Eylül '09

 
Kategori
Futbol
 

Tebdil-i sistemde ferahlık var mı?

Tebdil-i sistemde ferahlık var mı?
 

Trabzonspor farklı kazandı.


Lige verilen arada kramponlarını bilediğini gösteren Trabzonspor, beşinci hafta müsabakasında konuk olduğu rakibi İstanbul Büyükşehir Belediyespor’u ilk yarım saatteki oyunuyla sürklase etmeyi başardı. Büyüklerimizin “tebdil-i mekânda ferahlık vardır” deyişi şüphesiz içinde fazlasıyla doğruluk payı barındırır. Bu deyişin bordo-mavili takım üzerindeki yansıması ise tebdil-i sistemdeymiş gibi görünüyor. Çift santrforlu oyun kurgusu acaba gerçekten de ortaya çıkan skorun en önemli sebebi addedilebilir mi? Yoksa İstanbul’da şahlanan bu Trabzonspor’un analizine başka noktalardan mı başlamak gerekir?

Öncelikle okurlarımız için şu tespiti yapalım ki, bordo-mavili takımın her ne kadar eleştiri alırlarsa alsınlar ilerideki çift santrforlu yapılanmadan (Gökhan ve Umut) vazgeçmemesi gerekiyor. Bugün dünyanın her yerinde çalıştırıcılar, görev başı yaptıkları takımlarda önce eldeki kadronun 4-4-2’ye uygunluğunu test ederek işe başlarlar. Çünkü 4-4-2 kâğıt üzerinde en dengeli ve farklı sistemlere geçişe en fazla olanak veren temel oyun kurgusudur. Hugo Broos’un çift santrfor kararı almasında da takımı ivedilikle stabil hale getirmek arzusunun yatmakta olduğu her haliyle belli. Ancak maç başında 4-4-2 gibi görünen sistemin maç içinde Selçuk’un defansın önünde kalıp; ortada Gabric, Colman ve Serkan’dan müteşekkil bir üçlü oluşmasıyla 4-1-3-2’ye döndüğünü de belirtelim. İ.B. Belediyespor’un artık klasikleşen sistemi 4-3-3 dikkate alınınca aslında Trabzonspor’un dizilişi zafiyet yaşanabilecek bir dizilişti. Ne var ki, Egemen’in maçın 8. ve 19. dakikasında duran toptan attığı goller İ.B. Belediyespor’un oyun disiplininden kopmasına ve plansız risk almasına yol açtı. Buna Trabzonspor’un kazanma hırsı ve arzusu eklenince maçın farklı skorla bitmesi normal sonuç oldu.

Trabzonspor’un skor üstünlüğünü ele geçirdiği dakikadan bitiş düdüğüne kadar olan kısım ayrıca değerlendirildiğinde, bordo-mavili ekibin rakip defansın arkasına sarkıttığı her topta golle burun buruna geldiğini görüyoruz. Belediyespor’un eşitliği sağlamak ve oyunu rakip yarı alana yıkmak amacıyla defansını öne çıkarması ve savunma oyuncularının bireysel inisiyatiflerle hücuma çıkışları adına ofsayt dediğimiz kuralı tamamen geçersiz kılarken Trabzonspor’un da bol pozisyon bulmasına yol açtı. Oysa bordo-mavili takımın yumuşak karnı tıpkı geçen sezon örneklerini gördüğümüz şekilde orta alanın kanatlarıydı. Belediyespor’da her iki kanada yakın görev alan İbrahim Akın ve İskender o kadar içe kat ederek oynadılar ki, Trabzonspor takım savunması için problem olmaktan uzaktılar. Buna karşılık bordo-mavili takımda yeni transfer Gabric zaman zaman sol kanadı etkili kullandı ve bu da sahada tek kanatlı bir takım varmışçasına bir illüzyona yol açtı. Öte yandan Trabzonspor’un rakip defans arkasına böylesine başarıyla sarkmasında Colman, Selçuk, Gabric gibi teknik kapasitesi yüksek futbolcuların katkısına da değinmek gerekir.

Yapmaya çalıştığımız tüm bu tespitler ışığında “yıldızlı 5” seviyesindeki hücum performansına rağmen Trabzonspor’un klasik 4-4-2 sistemini çok daha başarılı biçimde uygulayabileceğini düşünüyorum. Zaman zaman üçlü kalan orta saha yapılanması geçmişte de denendi ve pek parlak sonuçlar vermedi. Duran toplardan her zaman leblebi gibi goller atılamayacağına göre, ciddi rakipler önünde bu formasyonla Trabzonspor’un zorlanması muhtemel.
 
Toplam blog
: 235
: 717
Kayıt tarihi
: 21.06.06
 
 

Yazar 1976 yılında İstanbul'da doğdu. Tüm eğitim ve öğretim hayatını burada tamamlayarak, 1999 yı..