Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Mayıs '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Tebessüm

Tebessüm
 

Bahar gelir, çiçek açar. Güneş sıcacık yüzünü gösterir. Sonra usulca bir rüzgar saçlarımı karıştırır.. İncitmeden, okşar gibi. Yüzüm alır o ılık nefesi. Biraz da kokusu gelir çiçeklerin… Sahi gelen çiçeklerin kokusu mu senin mi? Ben bilirim ki bahar beni sever. Bende ona gülümserim…

Sıcacık çayım bekler masamda. Bilgisayarımdan o büyüleyici ezgi yükselir. Ben okurken güzelim satırlardaki o masum aşkı, gözlerim dolar, aşık olasım gelir.. “ Seni günün her saatinde düşünüyorum. Oysa sen hala yalnızlığın içinde kaybolduğunu sanıyorsun. Bilmiyorsun ben o anda elini tutuyor oluyorum”(*) diyor yazıda.. Bense bu bahar günü müziğin ve o büyük aşkın sersemlettiği kalbimle ellerini hissediyorum elimde. Yüzümde aptal bir gülümsemeyle… Belki piyangodan çıkar gibi böylesi bir aşk beni de bulur… Hayal işte.. Belki de rüya. Kendi halime gülümsüyorum sonra.. “Şaşkın n’olacak”

Kitaplarım bana bakar, ben onlara. Diğerlerinden geride kalmış olan dikkatimi çeker. Sanki zor bir soru sorulmuş gibi arka sıralara atmış kendini, hatta arkadaşının gölgesine saklanmış bir çocuk gibi suskun, birazda çekingen. Elime aldığımda hiç çekincesi olmayan bir şairin ismini görürüm. Satırlar keskin bir o kadar da etkileyici. “Bilerek mi yanına almadın giderken /başının yastıkta /bıraktığı çukuru /güveniyordum /oysa ben sevgimize /vapur iskelesi /ya da tren istasyonundaki /saatin doğruluğu kadar”(**). İçim acıyor kelimelerden ama ben yinede küçücük umut için yani bozuk saatin bile günde bir defa doğruyu gösterme ihtimalini düşünerek gülümsüyorum.

Arkadaşımın gezisinde topladığı o ilginç taşlar gözüme çarpar bazen. Taş değil de zamanında sevdiğine verilen bir gül gibi durur masamın üzerinde. Taşlar güle benzer kimine göre, bense gülün büyük bir sevdaya tanıklık etmesinden dolayı ölümsüzleştiğini düşünürüm. O güller ölümsüzdür.. Bense gülümserim.. “Belki bu anım ölümsüzleşir birileri için” diye.

Işığı kapatıp lavanta kokulu mumlarımı yakarım çoğu zaman. Turuncu ışığın gölgesinde yatağıma uzanırım. Aklımda ise gün içinde yaşananlar gelir. Bahar gelir mesela, bir dostun gülümsemesi ya da annemin güzel sesi. Ben içinde bulunduğum hayatı çok severim. Ve ona hiç çekinmeden gülümserim.

Bulutların, yıldızların o güzel görüntüsünü kapattığı akşamlarda, aralardan kendini göstermeye çalışan yıldızı izlemeyi ve cama vuran yağmur damlaları eşliğinde hayallere dalmayı severim. Bir söğüdün altında ya da bir ikindi çayında koyu bir sohbete dalmış bizi izlerim. Her ne kadar şeklin, yüzün, adın belli olmasa bile yüreğini bildiğim seni hayal ederim. Hayatıma asla almayacak olduğumu bile bile yüreğini hissederim ve gülümserim.

Gülümserim sevdiğime, beni sevenlere, bahçemdeki güllere, odamdaki sandalyeme, sabahları anneme, telefondaki canım ablama, akşam yürüyüşünde fulya’ma ve geceleyin mum eşliğinde izlediğim yıldızlara. Gülümserim derin bir uykuya daldığım yastığıma.

(*) Sevgiliye – Fulya ( http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=7852 )
(**) Sunay Akın – Çukur

Resim : Adolphe William Bouguereau

 
Toplam blog
: 194
: 1525
Kayıt tarihi
: 04.08.06
 
 

1981 yılında aslında istenmiyor olsam da geç alınan karardan dolayı hayattayım:)) Haritacıyım ve işi..