Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Ocak '07

 
Kategori
Psikoloji
 

Tebessümünüzü esirgemeyin...

Tebessümünüzü esirgemeyin...
 

Günümüzde koşturmacadan, iş stresinden, geçim telaşından birbirimizden bir tebessümü esirger hale geldik. Büyük şehirlerde, büyük apartmanlarda, aynı çatı altında yaşayan insanlar, asansörde, merdivende karşılaşsalar bile, birbirine bir merhaba diyemeyecek kadar yabancı durumuna geldi.

Aslında insanlar birbirine sebepsiz, tanımadan da merhaba diyerek küçük bir tebessümde bulunabilirler. Aynı kapıdan girip çıkan insanların artık birbirine yabancılaştığı bir ortamda, bunun farkına varıp, tanısak da tanımasak da birbirimize "günaydın", "iyi akşamlar" dememiz insanların güne daha pozitif başlamasına vesile olabilir..

Ben aynı kapıdan girip çıktığımız insanları tanımasam da gülümseyerek merhabalaşırım. Bir öğrenci görsem "iyi dersler" diyerek o minik yavruya gülümserim.. Benim bunları yapmam için onları tanıyor olmama gerek yok çünkü..

Oysa bizim küçücük bir tebessümüzle kocaman dünyalar kadar mutlu olacak o kadar çok insan, arkadaş dost vardır ki...

Bu hikaye de küçük kızın bir tebessümüyle, engellenen büyük bir facianın öyküsü var...

Küçük kız, evlerinin önündeki sokakta sek sek oynarken önünden geçen hüzünlü bir yabancıya gülümsemiş. Bu gülümseme adamın kendisini daha iyi hissetmesine sebep olmuş. Bu ruh hali içinde yakın geçmişte kendisine yardım eden bir dosta teşekkür etmediğini hatırlamış. Hemen bir not yazmış ve yollamış. Arkadaşı bu teşekkürden o kadar keyiflenmiş ki, her öğlen yemek yediği lokantadaki garson kıza yüklü bir bahşiş bırakmış.

Garson kız hayatında ilk defa böyle bir bahşiş alıyormuş. Akşam eve giderken, kazandığı paranın bir parçasını her zaman köşe başında oturan fakir adamın şapkasına bırakmış. Adam öylesine minnettar olmuş ki... Çünkü iki gündür boğazından aşağıya bir lokma geçmemiş. Karnını doyurduktan sonra, bir apartman bodrumundaki odasının yolunu ıslık çalarak tutmuş. Öyle neşeliymiş ki, bir saçak altındaki köpek yavrusunu görünce, kucağına alıvermiş.

Küçük köpek gecenin soğuğundan kurtulduğu için çok mutluymuş. Sıcak odada gece boyunca koşturmuş durmuş. Gece yarısından sonra apartmanı dumanlar sarmış. Bir yangın başlıyormuş çünkü... Dumanı koklayan köpek öyle bir havlamaya başlamış ki, önce fakir adam uyandırmış, sonra da bütün apartman halkını... Anneler, babalar dumandan boğulmak üzere olan yavrularını kucaklayıp, ölümden kurtarmışlar... Bütün bunların hepsi, beş kuruşluk bile maliyeti olmayan bir tebessümün sonucuymuş.

Bu benim 2007'deki ilk blogum. Özellikle bu tebessüm konusunu seçtim ki; 2007'de birbirimizden küçücük bir tebessümü esirgemeyelim, cömert olalım diye...

 
Toplam blog
: 529
: 3765
Kayıt tarihi
: 29.08.06
 
 

İstanbul'da doğmuşum... Dünyalar tatlısı bir kızım var... Herkesi kolay kolay sevemem... ..