Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Mayıs '16

 
Kategori
Sosyoloji
 

Tecavüz edemezsin!

Tecavüz edemezsin!
 

Bağdat Caddesi’nde yani İstanbul’un göbeğinde bir kıza tecavüz edildiği haberini okuduğumdan beri bu konularda içimde patlamayı hazır olarak bekleyen öfkem yeniden canlandı. Tecavüzcü şahsiyet yoksunu mahlukat, evli ve iki çocuk babası çıktı. Üstüne üstlük poliste kaydı olan bir servis şoförüymüş. Yani aramızda dolaşan, belki bizleri belki de çocuklarımızı emanet ettiğimiz biriymiş.
 
“Şeytana uydum. Çok pişmanım.” Bunlar yakalandıktan sonraki ilk açıklamaları. He iyi o zaman salıverelim seni. Kelimeleri toparlamakta zorluk çekiyorum. Belki de yazacağım en sert yazılardan biri olacak bu yazı ama yazdıklarımı dikkatle okumanızı rica edeceğim sizden.
 
Bakın bu toplum seksle barışık bir toplum değil hepimiz biliyoruz bunu. Örfler, dini inanış ve kültürden dolayı cinsel ilişki bir tabu olarak görünüyor. Bu kültür kadına cinsellikle ilgili bir misyon yüklüyor ve o misyon evleneceğin kişiyle birlikte ol öğretisi. Bu düşünceye elbette saygım var. Fakat bu öğreti yorumlarla giderek şu hale geldi: “Sen gezip dolaşamazsın, arkadaşlarınla eğlenemezsin. Çünkü sen erkeği günaha sevk eden bir canlısın. Senin bacaklarının göründüğü bir kıyafet giymemen gerekir çünkü sapık erkek zihni bu durumda sana saldırmaya hak kazanır. ”
 
İşte bu sapkın ve yanlış düşünceden dolayı Özgecan olayında da bu olayda da “o saatte ne işi varmış” diyenler oldu. O saatte neden sokakta olmasın lan bir kadın? Eğer o saatte evine gidiyorsa sırf saat o saat olduğu için salyalarını akıta akıta peşinde mi dolanman gerekiyor?
 
Konunun bir başka boyutu da şu. Şimdi biz toplum olarak geneli Müslümanlardan oluşan bir toplumuz değil mi? Yani bizim dürüst, ahlaklı, nefsine hakim bir toplum olmamız lazım. Ama her nedense bir kadın kısa bir etekle özellikle daha muhafazakar bir sokakta yürüsün en az on kişi bacaklarına kitlenip, içlerinden bazıları da ağzını şapurtadıp “maşallah” diyecektir, eminim buna. Normalde tam tersi olması gerekmez mi? O kişilerin “Allah’ım sen bana güç ver” deyip kafalarını başka yöne çevirmeleri, kendi nefslerine hakim olup kimseye karışmamaları gerekmez mi? Bu soruların cevaplarını sizlere bırakıyorum.
 
Benim İslam’la asla bir derdim yok. Fakat ben milyonlarca insanın özellikle de Arap toplumlarının sahte bir dine inandıklarını, yoldan çıktıklarını ve kimi yerlerde şirk koştuklarını düşünüyorum. Kur'an-ı Kerim İslam’ı değil bunlar.
 
Elbette tecavüz her toplumda maalesef görünen bir şey. Fakat şuan ki İslam ülkelerine dönüp bakıldığında öyle sapkın örnekler var ki daha önce bir yazıda da söylemiştim sanki bu dinin tek öğretileri cinsel birleşme kuralları üzerine gibi bir algı ortaya çıkıyor.
 
11 yaşında kızla cinsel ilişkiye girmeye çalışanlar, öldükten sonraki 6 saat içinde eşiyle ilişkiye girmeye çalışanlar, öz kızıyla cinsel ilişkiye girmeye çalışanlar… Genel geçer bir sapkınlık olan bu düşünceleri bazı alimler din adına söylüyor ve o alim hala koltuğunda oturuyorsa problem orada başlıyor işte. Evet ben de biliyorum geçtiğimiz yıllarda Avusturyalı Hristiyan sapığın kendi öz kızına yıllarca tecavüz edip onu bodrum katına kitlediğini. Bu durumu ben de binlerce kez lanetledim. Ama bu gibi olaylar bir toplumda milyonda bir gerçekleşip en ağır ceza veriliyor, başka bir toplumda çok daha sık gerçekleşip normalleştirilmeye çalışılıyorsa işte orada çok ciddi bir problem var demektir.
 
Ve bana göre gerçekten inançlı müslümanların bu sapkınlıkların hepsine karşı çıkmaları gerekmektedir. Ben şahsen ömrümün sonuna kadar bu şekilde insanlarla fikri mücadeleme devam edeceğim. Hem toplumun genelini hem de inancımı savunmak için yapacağım bunu.
 
 
Toplam blog
: 25
: 308
Kayıt tarihi
: 29.02.16
 
 

Romancı, Siyasal İletişim Uzmanı ..