- Kategori
- Güncel
Tecavüzcü mehdi
Kısa kesiyorum...
Mehdi olmayı çok istiyordu. Dolayısıyla kendisine bu şekilde hitap edilmesini de...
Ne yapmalı, nasıl etmeliydi de 'mehdi' olmalıydı?
Önceleri çevresindeki üç beş kişiye 'ben mehdiyim, ben mübarek kişiyim. Namaz kılarken her şeyi görürüm' dedi.
Dedi ama bu yetmezdi. Dahası lazımdı.
Onu da keşfetti:
Aniden yere düşüyor, titremeye başlıyor ve ağzından kan geliyordu...
Sonu belliydi.
Ölüm...
O da öyle yapıp ölüyordu.
Ondan medet ummaya gidenler de bütün bu olanları korku içinde izliyordu.
Tabii ki, yeniden dirilişini de...
- Kısa kesiyorum.
Tam yerine düşmüştü ve hemencecik mehdi oluvermişti.
İlk etapta Arapça bilmediği, Kuran okuyamadığı için bocalasa da sonraları alıştı.
Zaten mehdi olmak için ikisine de gerek yoktu ki.
Bu işin uzmanı olmuş; eşiyle beraber yanında dört kişiyi de kendisine 'sağ kol' yapmış, üstüne üstlük bu ortamda onlara ekmek teknesi olmuştu.
Hem kazancı iyiydi, hem zevkli işti.
Günün nasıl akşam olduğunu anlamıyor, gece geç saatlere kadar mesaiye kaldığı dahi oluyordu.
Çok sevmese katlanır mıydı bu mesleğe? Katlanmazdı tabii...
Şifa dağıtıyor oluşu, ondan bundan hayır dua alışverişi yetiyor da artıyordu.
Hele ki, 'aman mehdi, canım mehdi; derdime bir çare' diyerek kucağına düşenleri daha da çok seviyordu.
Onları sadece okumakla bırakmıyor, ayrıca ekstradan üflüyordu.
Şifa dağıtımında direnç gösteren kişilere ise ilk müdahaleyi (Tıbbi) kendi yapıyor, ikram ettiği çayın içine uyku ilacını elleriyle koyuyordu...
Ta ki, günlerden geçen gün dinsel ve cinsel istismardan yakalanıncaya kadar...