Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Mayıs '08

 
Kategori
Deneme
 

Teğet geçmiş zaman

Teğet geçmiş zaman
 

Herkesin zamanı boşa geçer... Nefes aldığımız her an boşunadır taki...


Herkes ve her şey için daima var olacak olan pek az şey vardır. Bunlardan biri de süreçtir. Yani zaman! “Başlangıçlar önemlidir.” deriz aslında önemli olan zamandır. Başlangıç, son yada başka herhangi bir şey… tüm bunlar aslında evrende zaman kavramının içindedir. “Zaman”, her dilde farklı telaffuz edilse de anlamı hep aynıdır… Aslında, zaman sözcüğü sonsuzluğu ifade eden en geniş çaplı kelimedir denilebilir.

İnsanların varlığı ile ilgili geniş çaplı araştırmalar yapılır. Daha da eski bir yaratık olan dinozorların varlığı ile ilgili araştırmalar yapılır. Tüm bu araştırmalar hep zamanı içerir. MÖ 502, 2007 İS, ….vs. İnsanlar tüm bu araştırmalarını daha da kolaylaştırmak için zamanı daha farklı parçalara bölmüşlerdir. Saniye, dakika, saat, gün, ay, yıl hatta daha da büyüğü asırlardır. İnsanoğlu bununla da kalmamış ve asırları da birleştirmişlerdir. Karanlık dönem, yontma taş devri, cilalı taş devri, yeni çağ, yakın çağ ve uzay çağı gibi. Tüm bu zamanlara isim veren insanların acaba ne kadarı kendisinin de zamanın içinde olduğunun farkındaydı? Kaçı zamanı birimlere bölerken, aslında böldüğü birimin içinde olabileceği ihtimalini düşündü? Evet zamanın içinde olmak, zamanı tatmak, onu hissetmek… İnsanların kaçı tüm bunları yaşayabildi ki?

Cehaletin kol gezdiği devirler de bile zaman üstüne düşünen kişiler olmuş fakat bir türlü zamanı tanımlayamamışlardır. Günümüz de bile insanlar zamanı sınırlamaya çalışmakta, onu bir kalıp içine döküp somutlaştırmaya çalışmaktadırlar. Zamanın içinde olduklarını kabul etmelerine karşın ikinci ihtimali görmezden gelmektedirler. Zamanın kendi içlerinde de olabileceği ihtimalini!…

İnsanlar ağlar, güler, sinirlenir, mutlu olur ve üzülür. Tüm bu eylemleri de aslında görecekleri en geniş zaman biriminde yaşarlar. Yaşamlarında… Bu kural sadece insan için geçerli değildir aslın da, tüm diğer canlılar bu kurala bilinçli yada bilinçsiz bir şeklide uyarlar. Bir canlı varlık için zaman kavramı gerçekte, dünyaya ilk gözlerini açtığında başlar. Canlı, ilk gördükleri karşısında anlar gerçek zamanı; ama yavaş yavaş unutur. Beklide unutmak ister bazı şeyleri. Üzüntülerini, kırgınlıklarını, sıkıntılarını yada rezil olduğu anları. Ama bazı anlarda zaman inat unutulmamak ister, hatırlanmak ve sonsuzlaşmak ister. O anların içinde de sevinçler, umutlar, kızarıklıkların olduğu anlar vardır…

Zaman işte budur… Evrende beklide sonsuz olan tek somut şeydir. Zaman somut mudur? Şimdi de bu soruyu açıklamam gerek eminim, çünkü zamanı herkes soyut olarak bilir. Oysa soyutluk beş duyu organı ile algılanmayan kelimelerin ifade ettiği adlardır. Zamansa önce beyin tarafından fark edilir. Sonra derimiz fark eder onu sırada ise önce burun sonrada ağız ve kulak vardır. Bence somut bir şeyi beynin algılaması yeterlidir. Çünkü beyin tüm organların yöneticisidir, işlem birimlerinin başkanıdır. Yinede derinin de fark etmesi gerekir zamanı aksi taktirde zaman yoktur denilebilir. Zaman derimizin içindedir, her salise beklide salisenin de altında bir sürede hem kendi içinden hem de bizim içimizden geçmektedir. Zaman bizim vücudumuzdan ayrıldıktan uzun süre sonra fark ederiz biz zamanı. Bu yüzden geri almak isteriz hata yapmış olsak da olmasak da. Sonrasında ise elbette geri gelmez zaman. Ne kadar istersek isteyelim geri gelmez çünkü bizden sonra uğraması gereken daha nice yerler, bedenler ve beyinler vardır. Geçen zamanın arkasından bakarken biz aslında şu anıda kaçırırız. Çok az kişi bulunduğu zaman diliminin tadına doyasıya bakabilir. Ancak yok denilecek kadar kişi giden zamanın arkasından bakmaktansa yarını planlar. Yine de bugünü kaçırır… Bugünü doyasıya yaşamayı öğrenenler ya şuanda mezardadır yada kundakta. Ancak omlar zamanın gerçek tanımını anlamlı olarak yapabilirler. Yaparlar ama kendilerine çünkü zaman kulaktan girdikten sonra ağızdan çıkmamalıdır. Aksi taktirde zaman bir daha sırrını açıklamaz ve durur. O anda saatler susar, sesler çıkmaz ve fark edilen sonsuz zaman başlar.

Siz de zamanın farkında değilsiniz elbette. Eğer olsaydınız zaman size de açıklardı sırrını ve geriden takip etmezdiniz zamanın zevk ve kederlerini! Daha da gecikmeden artık hızlanın. Çünkü zamanın sizi ıskalama ihtimalini unutmayın!.....

 
Toplam blog
: 6
: 3289
Kayıt tarihi
: 22.06.07
 
 

Lise öğrencisiyim. Kalabalık ortamları pek sevmem. Gelecekle ilgili geniş çaplı planlarım vardır hep..