Teğet ve Krizin faydaları-16 (Bütçeleri açık veren Belediyeler)

Bildiğiniz gibi olmayan parayı harcamada üzerimize yok!

O nedenledir ki; Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanan ülke bütçesi, her sene planlanandan fazla açık verir. Hele birde seçim yılı odlumu, değmeyin bütçenin keyfine!

Hepimizin hatırlayacağı gibi, ülke bütçemiz, geçen yılın aynı dönemine göre 13 kat fazla açık vererek, bu konudaki tarihi rekorunu kırmış vaziyette!

Başka konularda olmasa da, kriz ve teğet sayesinde bir sürü rekorumuz oldu. Bunlardan biriside bütçe açığımızdı. İşsizlik, sanayideki küçülme, ekonomideki daralma gibi… bir sürü rekor.

Bu arada ülkeyi yönetenler ne yapıyor dersiniz? Yaratılan sanal gündemlerle, yeni ortaya çıkmaya başlayan krizin etkilerini gidermek için zam üstüne zam yapmakla meşkul.

Şöyle gözleriniz kapatarak, seçim öncesindeki manzaraları kafanızda bir canlandırın. Birden bire sosyal devlet olduğumuzu hatırlayan kuruluşlarımız ve yardımsever(!)vatandaşlarımız, özellikle varoş kesimlere sosyal(!) yardımları adeta yağdırdılar. İşi öylesine azdırdılar ki; kimisi tuvalet , banyo yapmına ve ev kiralarının ödenmesi için nakdi yardımda bulunurken, kimi de işi beyaz eşya dağıtmaya kadar götürdü. Yapılan eleştirilere, pişkin pişkin sırıtarak, Sosyal Devlet(!) olmanın bir gereğidir diye cevaplar verildi.

Özellikle varoş kesimlere gelen yardım kamyonunun biri gitmeden, diğeri geldi. Yapılan yardımlar genellikle kalitesiz kömür, çoğunun üzerinde son kullanma tarihi olmayan gıda maddelerinden oluşuyordu. Bu yardımları satarak zengin olanlar bile olmuştu!

Adına sosyal Devlet denilen ve gerçek bir değişimin göstergesi olarak halka arz edilen bu yardımların, neyle alındığı, nasıl alındığı yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı.

Tıpkı devletin bütçesi açık verdiği gibi, yerel yönetimlerin bütçeleri de açık verdi. Olmayan para ile dağıtılan seçim pardon sosyal(!) yardımlar, planlamanın dışında kaldığından, nereye, ne kadarlık yardım yapıldığı bile tespit edilemedi. Önüne gelen yardım paketi dağıttı. Hele iktidarın nimetlerinden yararlanan ve ihale üstüne ihale alanlar, hazırdaki Belediye Başkanlarının desteklenmesi için ellerinden gelen her türlü sosyal(!) yardımı yaptılar. Başarılı da oldular.

Bu kadar sosyal devlet ilkesine sadık kalmanın(!) elbette bir bedeli olacak. O bedeli de yapılan zamlarla halk ödeyecek. İşte belediyelerin seçimlerden sonra suya, çör çöpe zam yapmasının nedeni bu!

Şimdi belediyelerin, 29 Mart yerel seçimlerine ne kadar borçlanarak girdiklerine bir bakalım.

Belediyeler iki guruba ayrılıyor. L. Gurup Büyükşehir belediyeleri 2. grup öbür belediyeler.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi tek başına diğer belediyelere bedel harcamalarda bulunmuş. Diğer belediyeler 807.7 milyon TL'lik bütçe açığıyla seçime girerken, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tek başına, tüm belediyeleri geride bırakarak, ocak-mart döneminde 815.4 milyon TL'lik bütçe açığı vermiş!

Belediyelerimizin açıkları şöyle;

İstanbul Büyükşehir Belediyesi 815.4 milyon TL

Ankara Büyükşehir Belediyesi 325.8 milyon TL

Antalya Büyükşehir Belediyesi 138.8 milyon TL

Birde fazla veren belediye bütçeleri var!

Kocaeli Belediyesi 547.2 milyon TL

İzmir Büyükşehir Belediyesi 182.4 milyon TL

Şimdi; burada iş Sayıştay’a düşüyor. Bütçeleri haddinden fazla açık veren bu belediyelere, tek tek hesap sorularak, olmayan parayı nasıl harcadıklarının tespit edilmesi gerekiyor. Tabi aynı konumdaki iktidara da bir hesap soran olmalı.

Havada uçan sineğin, çıkarttığı sese(!) bile karışan AB, böylesi bütçe açıkları için sesini çıkartmayacak mı?

İşte krizin nasıl teğet geçtiğinin resmi! Ya kriz teğet geçmeseydi. O zaman olmayan parayı harcayamazdık. Tabi ülke haklıda sosyal yardımsız(!) kalır, oyunu başka başka yerlere verirdi maazallah!

Birde son dönemlerde belediyelerin yaptığı zammı eleştiren tüketici dernekleri ve birlikleri var. Bu kriz ortamlında, halka krizde yaşamayı öğretmenin başka yolu var mı? Yap zammı, yay tabana vergiyi, halk krizle birlikte yaşamayı öğrensin. Krizin nasıl teğet geçtiğini anlasın!

Kimse kemerde sıkılacak delik kalmadı diye lügat parçalamasın! O kemerde her zaman delik açacak yer vardır. Kemerin ucunu, teğet geçen krizin önüne doğru çevirdiğiniz zaman, hemen bir delik açılabilir.Ondan sonra sık sıkabildiğin kadar…