Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Hakan Karaduman (Akdenizli)

http://blog.milliyet.com.tr/akdenizli

12 Haziran '07

 
Kategori
Siyaset
 

Teğet

Teğet
 

Dayak yerdi çocuklar, okullarına ne zaman odun alınacak olsa

Dayak yerdi çocuklar, okullarına ne zaman boya alınacak olsa

Dayak yerdi çocuklar, okullarına ne zaman yeni kitaplar gelse

"Nerede?" dediğinde "oralarda gezer" denen, işsiz,

Babaları dayak atardı, "bir ytl okuldan istiyorlar" dediğinde, önce annesine

dayak yemek değildi gücüne giden minik kalplerin

teğet geçmezdi hayat, tüm zalimliğiyle şiddetin!!!

yaşam bir aç leopar gibi koklayarak geldi herkesin uyuduğu saat

politikacıyı, gazeteciyi, şehit çocuğunu, memuru uyandırdı, geçmedi teğet

vekil adayı politikacı fırlayarak kalktı yataktan

boş çuvallarını çıkardı yeni boşalmış çantadan

yeniden doldurdu aynısından

saçarak, seçerek merkeze doğru yürüdü

350milyar çalınmış ter damlalarını

350milyar kez alkışladı, tenini öptü eli

başkanın yakınıydı başkan

başkanın vekili sayılmazdı ama

aynı partinin başkanıydı nasılsa

vekil başkan inatçı, âşık politikaya

ne halk ne vekil, yaşasın aşk, gerisi yaş

küçük olan benim olan, mezarımda bana yoldaş

yansa da kavrulsa da dünya

keyifteydim geçen yaz

anadolunun tozlu yolunda, tarlasında, fabrikasında

hastanesinde, tebeşirinde, ticaretinde ter ter alın teri

boşalan çantaya akarken, bilirdi başkan vekili,

normal derdi, ne iş olsa yapar meret

üçün birini yakalamış garanti vuracak teğet,

boşalınca tüm çantaları,

içinden çıkacak çuvalları

beddua olacak doğmamış bebeğin geleceği

bahtsız annesinin karnından memed bebek diyecek;

"herşeyimi o çantaya sakladı, duyuyor musun beni başkan vekili?

eğitimim, geleceğim, yarınım işte o çantanın içinde kilitli"

açılacak kilitli çanta isviçre alplerinde

beyaz bir fahişenin göbeğinin üzerinde

hiltonun barında şampanya ispanyada

kalanı çocukları için iş, aş, geleceği usada

başkan vekili bilecek, bildi, bilirdi,

oyunun kuralı derdi, geçerdi

âşıktı politikaya

alsınlar herşeyini dünyada cüda

olmasın başkanlığından feda

ÖNDERİN Ruhunda hiddet terleri,

Öfkesini silemez nefret mendili

geçen yaz,

bekleyecekken ulusumun devrimini

yıkanlar rahat, tatildeydi başkan vekili.

akdeniz laleleri bilir misiniz kırılgan

milyonların şimdi kafaları dağınık-alıngan

miting alanları akdeniz kokar

milyonlar hatadan korkar

bir adayımız rahat, rahat yerde, kesin teğet

tirlyon gitti, amma çokmuş doymaz meret

ne ülkemin derdi, ne terör, ne fakirlik, ne sosyal adalet

varsa yoksa başkan vekili, ona yakın ev gerek

güller üzerinde yatmak istersen,

sen de,

"asıl" sorulardan uzak duracaksın, kesinlikle!

"asıl sorular"dan uzak, tatlı yaşamına teğet öpücüğü

kararmamış ensende, sabun köpüğü

oysa,

şehit gazetecilerin yerdeki kanından

uğur mumcu azıcıkta kendi kanından

sürdü alnına senin.

ateşten denizleri gemilerle geçerken';

"ateşten denizleri mumdan gemilerle geçsen' de

asıl soruları sormaktan korkmayacaksın,

yaşam senden teğet geçse de..."

memur bütün gün olanları izlerdi

"öğlen ne zaman olacak" derdi

"akşam ne zaman olacak" derdi

eve gitmek istemeyen ayaklarını

kahvehanelerde eğlerdi

yaşananlara susardı, politika yasak

susarak kalacaksın herzaman ak

yarım demokrasi ak-pak

isterlerdi hep sussun

alışmıştı hep susardı

konuşursa bilirdi, bir göçmen kuş,

haklı olsa da ona kim bakar, zavallı kuş.

işte küçüğüm, minik kalplim

ne, asıl sorulara teğet geçenler

ne, baban teğet geçecek sana

birileri ışıltılı uçaklarında, gemilerinde

güneşin yakınından geçen ışığın bilmem kaç derece

kırıldığını keyifle izlerlerken,

sen yüzünü dik, yüreğini kocaman açık

inadına umutlu, inadına göz yaşlarında pınarlar

inadına gerçeğe ve doğruya, inadına yaşama,

duracaksın ayakta.

yaşamı ıskalamayacaksın, yaşam seni ıskalasa da

acı, korku ve umutsuz sızı olsa da

işte o zaman minik kalbini kırsa da kör terör kurşunu

alsa da babanı zamansız, cenneti de yanında götürürken;

şehit deseler babana, cennette deseler,

"sıcak bir tokat babamdan bir el daha" desen de

ve birilerinin umurunda bile olmayacak olsa da

senin pırıldayan umut dolu kalbin seslenecek sana

kalbindeki ses elini uzatacak sana, o an;

şimdi kalk ayağa, hop, hop, hoppan...

acı, keder, korku, umutsuz sızı

teğet geçecekler seni

dostların tutacak ellerini...

 
Toplam blog
: 470
: 551
Kayıt tarihi
: 28.08.06
 
 

Ateşten denizleri mumdan gemilerle geçmeye" benzer hayatımız. Mutlaka mavi gökyüzü görünecektir. Gid..