Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Eylül '06

 
Kategori
İzmir
 

Teğmenim

Senin (de) gözlerin yeşildi Teğmenim,

Sen tutunca küpeşte demirleri erirdi,

Dize gelirdi ufuklar sen bakınca...

1953 yılında batan Dumlupınar denizatlısı için Ayhan Hünalp tarafından yazılmış çok özel bir şiirin başlangıç dizeleri.

Teğmenlerin ordumuzda yeri çok ayrıdır.Onlar gözbebeğimizdir. Her nüveleriyle birer ışıltı, birer besin kaynağıdır.Onlar tüm arı’lıklarıyla başlıyorlar mesleklerine.

Doğu'dan gelen haberleri dinledikçe bu şiir aklıma geliyor hep. Yanıyorum ki, ne yanıyorum. Anlatılamaz!

Baba ve anadan evvel çocuğun ölmesi ne acayip bir şey, ne acayip bir takdir!

20 küsur yıldır bu bela ile uğraşıyoruz. Af edilemeyecek bir sorumsuzluk yaşıyoruz.

İlk yıllarda ; Helikopterimiz olsa daha başarılı olurduk denildi. Ardından bizim G-3 ler yetersiz, Kalaşnikof benzeri silah olsaydı denildi. Düzenli ordu ile gerilla kıyaslaması yapıldı. Ora halkı yardım ediyor, çaresiziz denildi.

Şimdilerde ise yolun asfalt olmamasından, uzaktan kumandalı mayınları tanıyacak cihazların bulunmamasından şikayet ediyoruz. Hep şikayet, hep şikayet.

Gazetelerden okuduğumuz Ordu içi yolsuzluklar ile , ordu tesislerinin bakım onarımı için harcanan paralar bile bu olumsuzlukları karşılayabilecekken hala şikayet ediyoruz ve kimse bu savurganlığa dur demiyor.Ordu sosyal tesislerinin (kamplar) harcamalarını ayrıca irdelenmesinde fayda var sanırım.

Bu millet Kurtuluş Savaşı'nı nasıl yaptı hep unutuluyor, atılan mermi kovanlarının hayat pahasına cepheden toplanıp, yeniden mermi yapıldığını.

Dünyanın sayılı ordusuna sahibiz diye övünüp, şehit cenazelerinde ‘’vatan bölünmez’’ sloganları atıp ‘’stres’’ atan bir toplumun ; dünyanın hiçbir ülkesinde görülmediğini biliyor musunuz?

Bu kadar gücü elinde bulunduran ve ‘’etnik milliyetçi’’ saldırıyla karşı karşıya kalıp 20 küsur yıldır hiçbir mevzi elde edemeyen, bir ülke . YOK!

Gözlerimde bir bayrak var Teğmenim,

Vatan onda , aşkım onda, süngüm onda,

Kur’an’a el basarım ki öldüğüme yanmam,

Doyamadım, Türklüğüme doyamadım.

Etnik milliyetçi terör ile mücadele etmeyi beceremeyenlerin, derhal görevlerini devretmeleri gerekiyor. İsrail, iki askerinin kaçırıldığını beyan ederek, Lübnan’ı işgal edebilecek cüreti gösterirken, 20 küsur yıldır anamızı ağlatan bu etnik milliyetçiliği durduramıyoruz. Bu Türkiye için kabul edilemeyecek bir zaafiyettir. Bu ‘’Yeşil gözlü Teğmenimin’’ zaafiyeti değil elbette.

‘’Onlar tüm arı’lıklarıyla başlamışlardı’’ mesleklerine. Ama, kurmaylıklarında bir şeyler değişiyor demek ki?

4. Ordu’yu (Ege ), Güneydoğu Anadolu’ya kaydırmanın zamanı geldi, geçiyor. Bazıları ‘askerlik yatma yeri değil ‘’ söylemiyle 4. Ordu’yu kastediyor olabilir.

Oralarda ‘’hart, hurt’’ etmenin zamanı değil. ’’Çekiç Gücü ‘’ ne çabuk unuttuk ki , ABD’li emekli general’ le hasbehal ediyoruz.Demokratikleşme, yatırım götürülmüyor safsatalarına kanmayalım. ’’Ora’nın’’ bütün ağaları batıda, bir eli yağda bir eli balda yaşıyor. Her türlü teşvik onlarda. Her türlü ‘’İş ‘’ onlarda. Adamların umrunda mı memleketleri. Kimse kimseyi kandırmasın.

Samimi söylüyorum. Bu işi yıllardır beceremeyenler hemen bu görevi bıraksınlar. Kaybedecek hiçbir şeyimiz yok artık. Bırakın mücadeleyi ehillerine.

4. Ordu için de hiç merak etmeyin, biz Egeliler geçmişte olduğu gibi savunuruz toprağımızı.

Yeter ki ‘’ Yeşil gözlü Teğmenler ölmesin’’!

 
Toplam blog
: 58
: 708
Kayıt tarihi
: 02.07.06
 
 

Erzurum 1959 doğumlu. İşletme mezunu. Bir Kamu şirketinin Muh.Md.Yrd.'dan emekli. Kent yaşamının zor..