Tehlike çanları bitince-1

Biz küçükken babam bizi uyutmadan evvel sürekli bu hikayeyi anlatırdı.

Bir varmış, bir yokmuş. Günlerden birgün Ali, Karadeniz illerinden Mezopotamya illerinden bir il’e okul müdürü olarak atanır. Müdür olarak atandığına sevinir ama bir girdabın içine girdiğini ilk günden anlamış. Orda kendisine zorluk çıkarmaya çalıştığını söyleyen biri varmış. Daha ilk günden ve tanımadığı halde. Ali müdür de çok güçlü ve dirayetliydi.Elinden geldiği kadar tek başına savaş veriyordu. Kısmen de olsa diğer öğretmenler ona destek olmaya çalışıyor ya da öyle gözüküyorlardı.Bu hengame devam ederken, Ali müdürün yanına Ayşe adında bir ziyaretçi gelir. Sınavı kazandığını ve yakın zamanda okulunuzda öğretmenlik yapabileceğini söyler. Ne olursa bu tanışma esnasında olur. İkisinde de bir elektriklenme olur ama gizlemeye çalışırlar. Ali yakışıklı bir delikanlı Ayşe ise endamlı güzel espriyi seven bir bayan.

Ve kısa bir süre sonra Ayşe göreve başlamış. Karşılıklı ilgi ve alaka ile mesailerini doldurmaya hatta mesai sonrası da beraber olmaya başlamışlar. İkisi de çalışkan dürüst ve aynı zamanda inatçılarmış. Hatta burçları bile aynıymış. İşte bu inatlarından dolayı biri diğerine seni seviyorum diyememiş. Ayşe arada bir satır aralarında söylemeye çalışsa da Ali müdür anlamamazlıktan geliyormuş. Bazen da anladığını ima ederek ve müdürlüğünü kullanarak Ayşe’ye kızarmış. Ayşe sevgisi uğruna hep alttan alır bir şey olmamış gibi hareket eder Ali müdürün yanına gider hafiften dokunur, gülümser, gözlerinin içine bakar, espri yapmaya çalışır ve Ali müdürün gülümsemesini sağlarmış. Ama SEVGİ’lerini halen birbirlerine ilan edememişler.

Ayşe öğretmen ile Ali müdür bir olup, Ali müdüre açılan saldırılara karşı beraber kalkan olmuşlar ve diğer öğretmenleri de yanlarına alarak galip gelmişlerdir. Tabi bu savaş sonrası Ayşe öğretmene karşı Aşk-Sevgi şaibeleri çoktan başlamıştı. Kiminle tabii ki Ali Müdürle. Bu aşırı yakınlık ve SEVGİ emareleri diğer personel tarafından şiddetli bir şekilde kıskanılmaya başlanmış. Ve hatta nasıl hatalarını bulur zarar verebiliriz diye düşünenler çok olmuştu. Teşebbüs ettiler ama başarılı olamadılar. Galiba son zamanlarda başaracaklar. Bunda onların da katkısı var tabi. Birbirlerini sevdikleri halde birilerini onlara güldürüyor ve emellerine ulaştırmaya çalışıyolarmış.

Artık bazı şeyleri taşımak ağır gelmeye başlamıştı.

Ali Müdürün Mezopotamya illerinden bir ile görev icabı gitmesi gerekiyordu. Ayşe’ye beraber gidelim dediğinde Ayşe çok sevinmişti. Araba gelmiş ve arabanın arkasına oturmuşlar. Susarak birbirlerine anlatılması gerekeni anlatmışlar. Bu suskunluk sonrası Ali müdür camdan dışarı bakarken, Ayşe öğretmen yaklaşır ve yanağına bir buse kondurur. Ali müdür dönerek tebessüm eder. İlk kez elele tutuşmuşlardı. Böylesi ikisine de zevk veriyordu. Gidilen yol 3 saatlik bir yoldu. Sanki 15 dakkalık bir sürede varmışlar gibi hissettiler ikiside. Ve keşke yolculuk hiç bitmemiş olsaydı dediler.

SEVGİ’leri gittikçe büyüyordu. Birbirleriyle sabaha kadar konuşur. Sabahleyin de mesaiye ikisi de uyumadan tekrar beraber başlarlardı. Ayşe Aliyi, Ali de Ayşeyi görmek ister hep yanında kalmak ona sarılmak onu öpmek isterdi. Ali uğruna hemen hemen tüm dostlarıyla olan randevularını iptal ederdi Ayşe. Ayşe Aliyi çok çok seviyor. Tabi Ali’de.