Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Aralık '12

 
Kategori
Anılar
 

Tehlikeli yolculuk

Tehlikeli yolculuk
 

Kara saplanan otobüs (alıntı)


Evliliğimizin ilk yılları. Eşim yedek Subay olarak vatani görevini yapmak için Tokat’a atandı. Kışın en şiddetli geçtiği bir döneme rastladı. Rahmetli Baba’mın yanında çalışan görevlisi Tokat’taki dayısına telefon açıp bize ev temin etmesini rica etti. Sağ olsunlar kendi evlerinin alt katını bize kiraladılar. Babam ve annem: “Bu kış kıyamette sizi bilmediğimiz yerlere gönderemeyiz biz de gelip yerleştirelim, günlümüz ferah olsun.” Diyerek otobüsle Tokat yolculuğuna çıktık. Düğünde takılan tüm takılarımı güya yanıma aldım, valizin içine koydum valiz de otobüsün üstüne yerleştirildi. Şimdi olduğu gibi modern otobüsler yoktu. Yola koyulduk, kar tipi göz gözü görmüyor. Eşimle ben yan yana oturuyoruz, arkamızda annem ve babam. Tam Sivas’a bir saatlik yolumuz varken dağda tipi arttı, göz gözü görmüyor, otobüs gidemiyor kar her tarafı kapattı. Arabadaki gençler indiler ellerinde kürekler yolu açmaya çalışıyorlar, eşim de indi, bir yandan otobüsü itiyorlar. Otobüs yokuştan aşağı hızla ilerlemeye başladı. Dışarıdakiler arkada kaldılar, koştuklarını gördüm. Kurtların uluması sinirlerimizi iyice bozdu. Ben ağlıyorum, “ Eşim kaldı onları kutlar parçalar” diyorum. Arabada herkes ağlıyor her kafadan bir dakika içinde bir ses geliyor. O hengâme içerisinde düzlüğe indik Otobüs durdu, birkaç dakika içinde koşanlar geldi. Nefes nefese kalmışlar. Karşıdan Sivas’tan gelen Komutanın arabası da kalınca telsizle yardım istedi ve 1 saat beklemeden sonra yol açıldı. Herkes gitti bizim arabanın mazotu donduğu için biz kaldık. Gece tipi ve kurt sesleri birbirine karışıyor. Herkes ağlayarak dua ediyorlar. Babacığım, Allah gani, gani rahmet eylesin. Battaniyeleri çıkarıp eşimle beni iyice sardı. Yarım saat sonra minibüslere gelip bizi aldılar. Sivas’ta bir otele götürdüler. Sobanın etrafında toplandık, verdikleri çayın tadını unutamam. Birden takılarım aklıma geldi ve feryat etmeye başladım, otobüsün üstündeki valizde kalmışlardı. Babam arkadaşı olan Sivas valisine telefon açtı ve 2 saat sonra valiz salimen elimize geldi. Kalan yolculuğumuzu trenle yaptık. Tokat’a indiğimiz zaman her taraf günlük, güneşlik ve yemyeşildi. Ev sahibimiz Kuzinenin başında mükellef bir kahvaltı ettirdi bize, sıcacık yün yataklara yayılıp uykuya daldık. Mutluluğun en güzelini orada yaşadım, oğlum orada dünyaya geldi, daha ne isterdim ki. Bana yaşamın en güzeli sunuldu, mutluydum.

 

NAHİDE ÇLEBİ  

 
Toplam blog
: 1977
: 1045
Kayıt tarihi
: 25.11.08
 
 

Erzurum doğumlu, Ankara'da yaşıyor. D.T.C.F mezunu, emekli lise öğretmeni, evli, 2 çocuklu. "İsya..