Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Nisan '07

 
Kategori
Haber
 

Tek delikanlı kimmiş?

Önce şu “Delikanlılık” meselesine bir girelim izninizle…

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Bir yerden eğer ders alacaksak, milletin sesine kulak verir, dersimizi de milletten alırız. Biz kimsenin kulağına milletin bilmediği bir şey fısıldamayız. Kimsenin de bizim kulağımıza milletin sözünden gayrısını fısıldamasına izin vermeyiz" diyor.

O zaman Sayın Başbakan, siz de bir “Delikanlı” gibi milletin ekseriyetinin sesine kulak veriniz.

“Siyaseti kayıkçı kavgalarına çevirenlerin, gündelik menfaatleri uğruna demokratik yerini, duruşunu kaybedenlerin alacakları çok dersler var. Demokratik siyaset milletin değerleriyle milletin tercihleriyle sürtüşmek değil, politikalarını milli iradeye dayandırmaktır. Türkiye’nin çalkantılarla, krizlerle geçen demokrasi geçmişi içinde başı sıkışınca, hesabı şaşınca, siyasi azığı tükenince demokrasiye sırtını dönmekten, bugün milletimizin utançla andığı fotoğraflara girmekten kaçınmayan bir siyasi zihniyet ne yazık ki daima olmuştur.”

Siyaseti “Kayıkçı kavgasına” çeviren ilk Başbakanın siz olduğunuzun farkında mısınız Sayın Başbakan? Bu güne kadar asabiyet katsayınız yukarılara doğru çıkınca söylediklerinizi ne çabuk unuttunuz?

“Bugün de milletin vermediği gücü ve yetkiyi başka yerlerden almak için, nerede bulunduklarını neyi temsil ettiklerini unutanlar çıkıyor. Hiç kimse kendi mesnetsiz vehimlerini bu millete dayatmasın. Hiç kimse kendi siyasi menfaatleri için asla bu ülkenin huzurunu kaçırmaya cüret etmesin.”

Bu sözü dönüp bir de kendinize söyleseniz Sayın Başbakan…

“Siyasetçi her şeyden önce millete yalan söylemeyecek, ikircikli davranmayacak, ikiyüzlü hiç olmayacak. Demokrasiye eğer samimiyetle inanıyorsanız şartlar ne olursa olsun, ister yaz ister kış olsun ister gece ister gündüz olsun, inandığınız değerlerinin arasında dimdik duracaksınız, omurgalı olacaksınız omurgalı. Mırın kırın etmeyeceksiniz. Mızıkçılık yapmayacaksınız. Tam manasıyla delikanlı olacaksınız.”

Sayın başbakan…

Lütfen http://blog.milleyet.com.tr/ibrahim_pekbay adresine girerek yazdığım ve “Delikanlı” tarifini yapan “GENÇLERE” başlıklı yazımı okur musunuz? Bu yazımda A dan Z ye “Delikanlı” nasıl olunur tarif ediliyor. Bu tarif belki “Kasımpaşalı”ya uymayabilir ama asıl olması gereken “Delikanlılık” orada tarif edildiği gibidir.

Sadece şunu söyleyerek bu konuyu kapatacağım…

“Demokrasiye eğer samimiyetle inanıyorsanız şartlar ne olursa olsun, ister yaz ister kış olsun ister gece ister gündüz olsun, inandığınız değerlerinin arasında dimdik duracaksınız, omurgalı olacaksınız omurgalı. Mırın kırın etmeyeceksiniz. Mızıkçılık yapmayacaksınız. Tam manasıyla delikanlı olacaksınız” diyerek tarif ettiğiniz gibi gerçekten “Delikanlı” olarak bu güne kadar inandığınız değerlerin arkasında bu günden sonra da durabiliyorsanız, gerçekten Cumhurbaşkanı olmamalısınız. Ama görüyoruz ki “Köşk” uğruna “Mırın kırın” ve “Mızıkçılık” ediyorsunuz. Bu güne kadar söylediklerinizin tümünü söylenmemiş sayıyorsunuz.

Gelelim Türk Silahlı Kuvvetleri Komutanı, Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Yaşar BÜYÜKANIT’ın bu gün yaptığı “Bilgilendirme” amaçlı basın toplantısının sonucuna…

Bu toplantı öncelikle bir şeyin altını çizerek gözümüze sokacak kadar açık ve net olarak şunu ortaya koymuştur.

Ülkemizde, güvenebileceğimiz tek kurum Türk Silahlı Kuvvetleridir.

Hem ‘bilgi’ olarak hem de ‘beceri’ olarak…

Evvela bu ayrıntıyı belirgin bir şekilde ortaya koymak gerekir.

Verilen apaçık mesaj şudur. Türk Silahlı Kuvvetleri, Anayasa’nın ve yasaların kendisine verdiği yetki ve sorumluluk altında ve yasalara saygı çerçevesinde vardır, var olmaya da devam edecektir. Hiç kimse bu günden sonra Türk Silahlı Kuvvetlerini kendi alanına çekmeye çalışmasın. TSK’nin alanı ve “Yanı” bellidir. O alan da Atatürk ilke ve inkılâplarına bağlı, bölünmez bütünlük içinde, laik, demokratik, sosyal hukuk devletinden yanadır. Buna karşı gelecek gerek dâhilden, gerek hariçten gelebilecek her türlü baskıya karşı duracaktır.

İkinci mesaj; Türk Silahlı Kuvvetleri, kendine verilecek görevleri her zaman yerine getirmeye hazırdır ve muktedir güçtedir. Siyasi irade “Karar” verdiğinde görev yerine getirilir.

Üçüncü mesaj; Türk Silahlı Kuvvetleri, aynı zamanda kendisinin de “Başkomutanlığı”nı temsil edecek olan Cumhurbaşkanının nitelikleri konusundaki görüşleri bellidir. Bu görüşlere sahip olan her kişi onlar için “Makbul”dür…

Burada Gazeteci Taki DOĞAN tarafından bir soru soruldu Sayın BÜYÜKANIT’a…

Türk Silahlı Kuvvetlerinin Başkomutanı da olacak Cumhurbaşkanı’nın eşinin başının örtülü olması, TSK içinde bir şeyleri değiştirecek mi?...

Bu soruya Sayın BÜYÜKANIT Paşa cevap vermedi. Ama “Sorunuz not alındı” dedi…

Ama asıl not alması gerekenler aldı mı acaba…

Bu basın toplantısından şu sonucu da çıkarabiliriz.

Demek ki tek “Delikanlı” Türk Silahlı Kuvvetleri imiş…

Bunu bir kez daha gördük… Birilerine de duyuralım istedik.

12 NİSAN 2007

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..