Tek kişilik muhalefet

Beğenirsiniz beğenmezsiniz....

*O sessizlerin sesi,

*Meclisin en kıdemlisi,

*En çalışkanı,

*En korkusuzu,

*Tek kişilik muhalefet partisi,

*İktidarların korkulu rüyası,

*Veeeeee...Çok namuslusu. O bir Türkiye yıldızı...

Kamer Genç’in Deniz Feneri olayını anımsatmak için elindeki feneri de kürsüye götürmesi üzerine TBMM Genel Kurulunda, AKP Çorum Milletvekili Uslu’nun ortaya koyduğu 1960’lı yıllara ait yeni bir oyun sahnelenmiş ve Meclisin yüz karası olarak zabıtlara geçmiştir.  

Evet pek sayın entel ve dantel ( özellikle son on yılda 3 milyon artış gösteren) aydınlar? Demokrasi havarisi misyonunuz bitti herhalde! Hiç birinizin tepkisini göremedik ne oldu ya? Bu mudur sizin demokrasi anlayışınız. Anlaşılıyor ki siz ve sizin gibi demokrasi papağanları ağa babalarınızın icazeti olmadan demokratik kınama hakkını bile kullanamıyorsunuz. Oh ne âla ne âla !!111111222231111,!! ne mutlu size!

Çorum AKP Milletvekili Uslu; görevimi (!) yaptım. Benim geçmişimi, mizacımı, sendikal mücadelemi ve demokrasi duyarlılığımı bilenler, demokratik terbiye ve olgunluk konusunda ne kadar ilkeli olduğumu da bilirler diyerek Genç'in kürsüyü işgal ederek şov yaptığını buyurmuşlar…

İşte Uslu’nun demokratik ve terbiye olgunlukları:

Ekonomik krizin etkisini yoğun şekilde hissettirdiği 2009’da da lüks makam aracıyla gündeme gelmiş kendisine bağlı bir sendikanın aldığı ve 169 bin Euro değerinde olduğu Mercedes marka otomobili için “Mercedes ile asgari ücret sorununu çözemezsiniz” diye buyurmuş ayrıca TÜSİAD’ı işaret ederek “STK değil, sivil toplum konsomatrisi” demişti.

Ayrıca, Genç'in Meclis'teki konuşmalarını çoğunlukla TBMM'nin ciddiyetine yakışmayan bir üslupla yaptığını ifade eden Uslu, Genç'in Danışma Kurulu kararı için aleyhte söz alarak, konuyla tamamen alakasız bir konuşma yaptığını, kendisine verilen süreyi aşarak, konuyla ilgisi bulunmayan kişilere hakaret ettiğini kaydetti.

Sanırsınız ki bunları söyleyen Mecliste İdare Amirliği ile görevli bir Milletvekili değil de Mecliste kimin ne yapması gerektiğine karar verme hakkını kendinde sanan sisli bir zihniyetin fazlaca yağlanmış bir görüntüsü, kara gölgesi…

 Tepkilere gelince;

CHP Grup Başkanvekili“Yontma taş devrinin adamları mecliste kabadayılık yapmışlardır”

MHP Grup Başkanvekili  “Susturulan Sayın Genç değil, susturulan milletin kürsüsüdür” “Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ı tabu haline dönüştürüldüğünü, ne zaman eleştirseler hemen ayağa kalkıldığını belirten Vural, “Bu kadar tahammülsüz. Böyle zorbalıkla, milletin sesini kesmek. Bu milletin sesini, sözünü böyle zorbalığa teslim edemeyiz. Bu, tipik bir darbeci zihniyet” görüşünü savundu.

BDP Grup Başkanvekili ''Ayıptır, ayıp. Susalım mı? Gözümüzün önünde cereyan ediyor fiili saldırı. Çoğunluğunuz var öyle değil mi? Çoğunluğunuza dayanarak fiili saldırıda bulunanları koruyorsunuz. Adında, 'adalet' bulunan bir partiye yakışıyor mu?

CHP’li Haluk Koç “Uslu'nun sendikacı olduğunu ve TBMM'yi ''kendi sendikasının genel kuruluyla karıştığını'' savundu.   

Ben ise; Çorumlu Uslu’nun yaptığı Menderes dönemini hatırlatıyor. En son o karanlık günlerde milletvekilleri mecliste darp edilmişlerdi... Meclis kürsüsünde bir milletvekili fikirlerini dahi ifade edemiyorsa nerde kaldı kürsü dokunulmazlığı nerdesiniz ey demokrasi yaygaracıları? Diyebiliyorum ancak…