Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Aralık '08

 
Kategori
Felsefe
 

Tekâmül ve farkındalık...

Tekâmül ve farkındalık...
 

Hayatınıza geriye doğru bakmayı denediniz mi? Geride bıraktığımız onca ruha. Yaşamımızın bir evresinde hayatımıza girmiş olup, daha sonra kendiliğinden yok olan ruhlara, ya da yok olmamış sadece bizim için konum değiştirmişlere.

İnsan ruhu belirli bir seviyeye ulaşabilmek için sürekli tekâmülden geçer. Yaşadığı her olay, o olayla ilgili her insan bu sürecin bir parçasıdır. Çoğu zaman bunun farkında bile olmayız, her şeye tesadüf gözüyle bakarız. Ya da yaşamımızın değerini ve amacını bilmeden kendimize olmadık sıkıntılar vererek üzüntüye boğarız. Görmeyi reddederiz, farkında olmayı da..

Buradaki en önemli şey farkındalıktır. Yaşam amacımızın, yaşama nedenimizin neler olduğunu kendimizce süzebilmek ve içinden öğrenmemiz gereken kısımları almaktır. Tekâmülün anlamına gelince:

Tekâmül sözcük anlamıyla gelişme, olgunlaşma, evrim anlamına gelmekte olup, farklı alanlarda farklı ve özelleşmiş anlamlarda kullanılan bir terimdir. Maneviyatı ilgilendiren alanlarda biyolojik evrim ya da maddi evrim anlamında kullanılmaz. Deneysel spiritüalizmin temel ilkelerinden biri olan tekâmül ya da ruhsal tekâmül, bu alanda ruhsal gelişim anlamında kullanılmaktadır. Kısaca ruhların madde evrenindeki görgü ve deneyimini arttırması olarak tanımlanır.

Farkındalığı özümseyebilmek için, öncelikle hayatta hiçbir şeyin tesadüfen olmadığını kavramamız gerekiyor. Karşılaştığımız her insan, o insanla ilgili her olay bizim ruhsal gelişimimizin bir parçasıdır. Hiç kimse hayatımıza öylesine girmemiştir, hepsi bizim hayat amacımıza hizmet için, ruhsal tekâmül yolumuzda bir rol almıştır.

Bunların kimileri hayatımıza hemen girip çıkmıştır, kimi aylarca yıllarca kalmış ve bir gün aniden ortadan kaybolmuştur. Ya da birden eski önem ve yerini değiştirmiş başka önem ve konuma geçmiştir. Kimisi aklımıza bile gelmezken, ancak hafızamızı çok yoklarsak bulabileceğimiz kadar hayatımızda yer etmiştir. Kimisi sadece bir başka olaya geçiş için köprü olmuş, kimisi bizi o anlık bir tehlikeden korumak için, kimisi bizi uyandırmak, kimisi olayları hafif atlatmamız için uyumamıza yardımcı olmuştur. Ve hepsi bizim amacımıza ulaşabilmemiz için orada bulunmuşlardır. Hepsinden bir şeyler öğrenmiş ve bizde onlara bir şeyler öğretmişizdir. Kiminden sevgiyi, şefkati, merhameti, kiminden nefreti, kötülüğü, kiminden iyiliği, aşkı, ihaneti... Bunları o kadar çok uzatabiliriz ki, eğer geriye dönüp bakarsak ne kadar çok insandan ne kadar çok şey öğrendiğimizi apaçık görürüz. Zamanla bunları kendi ruhumuzdan süzeriz, kalanlar ise kendi ruh yolculuğumuzda bize eşlik eder.

Genel olarak düşünürsek, evren bize hizmet için, biz evrene hizmet için yaratılmışızdır. Her şey bizim için düşünülmüş ve tekâmülümüz için gereken her şey içinde sunulmuş, bizden farkında olmak beklenmiştir. Eğer bunu kabullenip, içimize sindirebilirsek her şeyin hem bize özel, hem de bize özel olmadığını çok daha iyi görebiliriz. Bizim hayatımıza etki eden ruhlar gibi, bizim de onların hayatında bir yer bıraktığımızı anlarız. Kesinlikle unutmamamız gereken bir şey var ki, hayatımızın kesiştiği veya teğet geçtiği tüm insanlar (ruhlar) ne şekilde olursa olsun mutlaka hayatımıza bir anlam ve yön vermek için o zamanda ve o yerde bulunmuşlardır. Tıpkı bizim gibi, bizimde başkalarının hayatında olduğumuz kimileri gibi.

Yaşamımızda, iyi veya kötü diye ayırt etmeden her şeyi bir bütün olarak sevgiyle kucaklayabilirsek, elin bir parmağı iken eli oluşturan bir bütün olduğumuzu, elin ise bedeni bütün yapan bir parça olduğunu görebilirsek bazı şeyleri anlamamız eminim çok daha kolay olacaktır.

Şimdiye kadar karşılaştığım tüm insanlara ve bundan sonra da karşılaşacaklarıma teşekkürlerimi sunuyorum. Umarım hayatımız hep güzel noktalarda kesişir. İç yolculuğumuzun keyfine vararak, farkında olarak yolumuza devam ederiz.





http://isteoylebirseyy.blogspot.com/

 
Toplam blog
: 41
: 1226
Kayıt tarihi
: 11.06.08
 
 

Çoğu zaman düşündüklerimi, gördüklerimi, hissettiklerimi dile getirmekte zorlanıyorum. Çünkü o an..