Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Ağustos '12

 
Kategori
Futbol
 

Tek suçlu Aykut Kocaman mı?

Tek suçlu Aykut Kocaman mı?
 

Fenerbahçe'nin içinde bulunduğu durumu uzun uzun anlatmaya gerek yok; harcanan büyük paralara rağmen oynanan futbol zevk vermiyor, gelecek için umutlu olmak da kolay değil. Galatasaray'a kaybedilen kupa ve Şampiyonlar Ligi'nden elenmek üzere olunması da cabası..

Şimdilerde herkes bir suçlu arıyor ve üzerinde uzlaşılan isim Aykut Kocaman..Ancak içinde bulunulan durumun tek sorumlusu Aykut Hoca değil, belki de en masumu.

Aykut kocaman

ilk olarak Aykut Kocaman'ın göreve geliş biçimi yanlıştı. Önce sportif direktör oldu, ardından Daum'un yerine geçti ve adeta BRÜTÜS'ü oldu Fenerbahçe'nin. Bizzat Daum söyleyemiştir bunu.

Göreve başladıktan sonra da yeterli olamadı Aykut Hoca. Verdiği kararların arkasında duramadı. Sürekli basının yada yönetimin etkisi altında kaldı. Özellikle bu sezonki transfer planlamasında hiç başarılı olamadı. Takımda sağ tarafta oynayabilecek Mehmet Topuz, Kuyt, Krasic var ama Emre'nin yerine oyuncu alınmıyor. Selçuk-Christian varken Mehmet Topal alınıyor. Takım zaten tek fotvet (o da kuyt) oynarken üstelik Bienvenu, Semih ve Sow da yedek kulübesine hapsolmuşken santrafor aranıyor. Yobo ligin başlamasına yakın geliyor. Ziegler yerine Hasan Ali geliyor ama halefini aratıyor vs vs.

En çok da defansif oyun anlayışı ve yetenekli oyuncuları birarada kullanmaması nedeniyle eleştiriliyor.

Yine sürekli bahane bulmaktan da vazgeçmeli. Ağzını her açtığında  3 temmuzdan bahsetmesi futbolcuların da camianın da dikkatini dağıtıyor. Hem bahaneler gerçekleri görmeyi de engeller..

Aziz Yıldırım

FB nin şu an bu durumda bulunmasının en büyük sorumlusu.

Taraftarları müşteri yapmak için herkese/herşeye saldırdı. Herkes bize düşman, takımınıza sahip çıkın havası yarattı. Bugün Fenerium çok başarılı ve taraftarlar da kulübe büyük destek sağlıyor. Ama başkanın bu saldırgan tavrı Fenerbahçe'yi antipatik bir takım haline getirdi. Bugün artık gerçekten de Fenerbahçe sevilmeyen bir kulüp.

Başarısızlık halinde hep başkalarını suçladı. Federasyona, hakemlere yüklendi. Sürekli sözünü geçirebildiği teknik adamları tercih etti. Örneğin; disiplinsiz diye Zico'yu gönderdi (kimse sormaz mı disiplinsiz bir teknik adamla ilk yıl şampiyonluk, 2. yıl ikincilik..Deivid'in, Alex'in müthiş performansı ve Şampiyonlar ligi'nde çeyrek Final nasıl geliyor diye ?)

Transfer politikasını bile ezeli rakiplerine göre kurdu. Eski Galatasaray'lı diye Emre'yi aldı. Hadi Emre faydalı oldu. Mehmet Topal'ı almanın mantığı nedir ? Eski bir GS'li olmasa Topal alınır mıydı? O bonservis bedeliyle alınabilecek daha iyi bir oyuncu bulunamaz mıydı? Ya da Beşiktaş'la yaşanan polemik olmasa büyük rakamlar ödeyerek Mehmet Topuz'u alır mıydı?

Rakiplere öylesine saldırdı ki UEFA kupasına tesadüf diyebildi ! Yönetim içindeki muhalifleri susturdu (Hakan Bilal Kutlualp en büyük örnek) Adeta kendi krallığını ilan etti. Medyayı da iyi kullandı. Gürcan Bilgiç'e neler yaptığını unutmayın..Devre aralarında soyunma odasına, hakem odalarına girdi. Federasyon başkanını bile korkutmayı başardı.

Ve en sonunda bir de ŞİKE lekesini sürdü salı-lacivert formaya (etik kurulu raporuna-mahkeme kararına kadar FB'nin masum olduğunu savundum, eski yazılarıma bakabilirsiniz) Ardından insanların Fenerbahçe sevgisini kullandı. Tutukluyken bile kulübü tek başına yönetti. Taraftarların desteğini de kullanarak 'kahraman' haline geldi. Hatta bir ara siyasi bir güç olarak belirdi, belediye başkanlığı teklif edildi kendisine.

Tahliye olur olmaz da yine şikeyi unutturmaya çalıştı. Bütün savunmasını başka takımlar üzerinden yaptı. Anadolu takımlarını da havuzdan çekilmekle tehdit etti.

Bugün eğer FB başarısız olmaya devam ederse Aykut Kocaman'ı gönderecektir. Ama artık yavaş yavaş kendisi de eleştirilmeye başlanacak. Zico, Daum, Aragones, Aykut Kocaman...Taraftarlar artık yöneticilerden de hesap sormalı. 

Fenerbahaçe'nin Spartak Moskova'ya yenilmesine üzülmedim, elenirse de üzülmeyeceğim hatta sevinebilirim de. İşte beni Fenerbahçe'den bu kadar nefret ettiren kişidir Aziz Yıldırım. Galatasaray, Trabzonspor ve futbolseverlerden özür dileyip, saldırgan tavrına son vermedikçe yada başkanlıktan istifa etmedikçe, benim Fenerbahçe'ye karşı duygularım da değişmeyecek (bu durumun Türk olmakla alakası yok, eğer olsaydı geçen sene Fenerbahçeliler Moskova forması giymezdi)

Ancak Aziz Yıldırım'ın değişmesi çok zor. Adnan Polat kendi kulübünden büyük tepki almasına rağmen FB ile iyi ilişkilerde bulunurken bile değişmedi Aziz Başkan!

Fenerbahçe Medyası ve taraftar

Fenerbahçe'li eski futbolcular, yazarlar da -belki de Yıldırım korkusundan- bir türlü takımdaki eksikleri-yanlışları yazamadılar. Sürekli üç maymunu oynadılar. Hatta öyle bir hal aldı ki Rıdvan Dilmen'in eleştirileri bile başka türlü alıgılanır oldu.

Taraftar da Fenerbahçe sevgisinin büyüklüğünden dolayı, tamamen iyi niyetleri yüzünden, bugünkü durumun nedenlerinden biridir. Fenerbahçe'yi koşulsuz destekleyin, hep yanında olun takımınızın ama takıma zarar verenleri de savunmayın. Şahıslar gelir, gider aslolan Fenerbahçe'dir unutmayın.

Bugün artık Fenerbahçe için tek kurtuluş budur. Herkes özeleştiri yapacak, ben nerde hata yaptım diye soracak kendisine. Ardından yeni bir sayfa açacaklar. Yoksa -belki bu sene şampiyon bile olurlar- ama uzun vadeli başarılar imkansız hale gelir.

  

 
Toplam blog
: 65
: 1328
Kayıt tarihi
: 21.08.11
 
 

21 yaşındayım İst. Üniv siyaset bil. ve ulus. ilişkiler 4. sınıf öğrencisiyim... Olaylara eleştir..