Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Şubat '10

 
Kategori
Futbol
 

Tek suçlu Guiza mı?

Tek suçlu Guiza mı?
 

Fotoğraf, Milliyet gazetesi internet sitesinden alınmıştır.


Pazartesi akşamı Kadıköy'de oynanan Fenerbahçe- Bursaspor maçında Guiza'ya oldukça yoğun bir taraftar tepkisi oldu ve sarı- lacivertli futbolcu oyundan çıktıktan sonra gözyaşlarını tutamadı.

Peki Fenerbahçe'nin Bursaspor maçı dahil son zamanlarda aldığı kötü sonuçların tek sorumlusu Guiza mı?

Bu sorunun cevabı kesinlikle " HAYIR ".

Öncelikle futbolun sahada onbir kişi ile yedek oyuncularla teknik kadrodan oluşan bir ekip oyunu olduğunu hatırlatalım. Elbette kimi zamanlarda tek bir oyuncu yaptığı hatayla takımını yakabilir. Ama eğer dönemsel bir başarısızlık varsa o zaman tüm ekip sorumludur.

Özellikle Fenerbahçe'nin son Lille ve Bursaspor maçlarında kaçırdığı pozisyonlar sonrasında İspanyol futbolcuya olan eleştiriler arttı. Öyleyse şimdi bir analize gidelim.

Lille maçında Guiza'nın maç 1-1 iken kaleciyle karşı karşıya kaldığı pozisyonda kendi gitmek yerine Alex'e pas vermesi kendisinin eleştirilmesine yol açtı. Brezilyalı Alex bu topu beklemiyordu ve top açılarak gol pozisyonu olmaktan çıktı.

Bu pozisyonda Guiza gerçekten hatalıydı. Topla kendisi gitmeli ve vurmalıydı. Ancak bu bir tercih hatasıdır. Burada eleştiriler dolayısıyla İspanyol oyuncuda bir güven eksikliği olup olmadığı araştırılmalıdır.

Peki, Lille maçını Guiza mı kaybettirdi? Hayır.

Ardından Bursaspor maçında benzer bir pozisyonda bu sefer topu kaleci kurtardı.

Guiza, orta sahadan aldığı topu Bursaspor ceza sahasına kadar sürdü. Bu sırada defans oyuncusu yetişip kendisini bozmaya başladı. Topa vurdu ve kaleci kurtardı.

Guiza gibi oyuncuların başarılı olmasını istiyorsanız onları beslemeniz lazım. Ancak Fenerbahçe takımı Guiza'yı besleyecek pozisyonları üretemiyor. İspanyol oyuncu kendi yarı sahasına kadar gelip top almak zorunda kalıyor. Ancak Guiza topu uzun mesafe sürüp kaleye vuracak bir oyuncu tipi değil. Bu durumda da ister istemez goller kaçabiliyor.

Üstelik Guiza bazı yönlerden artılara da sahip bir oyuncu. Örneğin ileride top bekleyip takımını on kişi bırakmıyor. Koşuyor, hırsla mücadele edip bir şeyler yapmaya çalışıyor. Burası önemli, iyi niyetle bir şeyler yapmaya çalışıyor.

Ama sonuçta günah keçisi oluyor ve ıslıklanıyor. Peki, diğerleri alkışı mı hak ediyor?

Bilica'yı ele alın örneğin. Çok hatalı oynuyor. Toplara kimi zaman dan dun vuruyor. Rakiplere kontrolsüz giriyor. Kendi kalesini tehlikeye sokuyor.

Deniz hala tam randıman veremiyor. Lille maçında topu rakibine indirmesi bir şanssızlıktı ancak üçüncü Bursaspor golü onun Bursaspor ceza sahası önünde yine bir hava topunu o boyuna rağmen rakibine vurdurması ile oluştu.Dönen top Fenerbahçe ağlarına gitti.

Orta sahaya gelince son maçlarda Fenerbahçe orta sahası için de çok olumlu konuşamayacağız. Bursaspor maçında yeşil- beyazlı oyuncuların çoğu kez kolaylıkla Fenerbahçe kalesine rahatlıkla geldiklerini gördük.

Bu sorunlara çare bulamayan Daum'da sorumludur. Eğer Guiza formsuz ise ek çalışma programlarıyla onu ve hatta diğerlerini forma sokturacak yine Daum'dur.

Bursaspor maçında taraftarın Semih tezahüratı sonrasında kendisini yırtan ama sonra Guiza'yı oyundan çıkarıp Semih'i alan da yine Daum olmuştur.

Yanlış anlaşılmasın. Bir İzmirli olarak her zaman Semih'i destekleriz. Ancak burada bir yanlış iş var. Sorun Guiza'nın çıkıp Semih'in girmesiyle çözülecak bir sorun değil.

Üstelik o taraftar tepkisinden dolayı inatla Guiza'yı oynatmalıydı. Semih'i de yine oyuna alabilirdi veya Gökhan Ünal'ı. Ama Guiza oyundan çıkartılmamalıydı. Çünkü oyundan çıkışı sırasında bir tepki olacağı belliydi. O tepki zaten sıkıntılı olan İspanyol futbolcunun daha da moralinin bozulmasına neden olacağından kendisine sahip çıkmak anlamında sahada tutulmalıydı. Böyle bir tutum Guiza'yı kazandırabilirdi. Umarım şimdi de kaybedilmemiştir.

Guiza kötü bir futbolcu değil. Avrupa'nın pek çok büyük kulübünün transfer listesinde bulunan Avrupa Şampiyonu İspanyol Milli takımının bir oyuncusu. Geleceğin ne getireceği hiç belli olmaz. Guiza tekrar formunu yakalayıp attığı gollerle Fenerbahçe'yi başarıya götürürse şimdi ıslıklayanlar o zaman utanmayacaklar mı?

Bakın yakın bir geçmişte aynı şeyleri Beşiktaş kalecisi Rüştü için yazdım. Kendi tribünleri onu bir kaç maç sürekli ıslıkladı hatırlarsanız. O zaman da aynı şeyleri onlar için yazmıştım. O Rüştü, Manchester'de kaplan kesildi ve Beşiktaş, Manchester United' i Manchester'de yendi. Daha önce onu ıslıklıyanlar sonra alkışa boğdular. Ben de sordum, şimdi utanmıyor musunuz diye.

O yüzden biraz sakin olmakta fayda var. Geleceğin nasıl şekilleneceği belli olmuyor. Sonra bizlerin başarısız diye gönderdiğimiz oyuncular gidip Avrupa takımlarında takır takır oynayıp gollerini atarken ( hatta belki bu goller bizim takımlarımıza bile olabilir.) bizler Allah Allah diyerek şaşkınlık ama bir o kadar da pişmanlıkla bakıyoruz.

Sonuçta Guiza'ya gösterilen tepki son zamanların moda deyimiyle orantısız bir tepki olmuştur. Bu oyuncu vurdumduymaz, sorumsuz bir oyuncu değildir. Akan gözyaşları bunun göstergesidir. Ama Guiza'yı ağlatmaya da kimsenin hakkı yoktur. Aslında bir futbol maçı için kimsenin kimseyi ağlatmaya hakkı yoktur. Sonuçta hep unutuyoruz ama futbol bir " oyun" .

 
Toplam blog
: 1042
: 299
Kayıt tarihi
: 02.03.08
 
 

Yazmak benim için bir tutku, bir yaşam kaynağı. Sadece basit bir hobi olarak açıklanamaz yani. Be..