Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Mayıs '08

 
Kategori
Psikoloji
 

Tek tarafı kızarmış şeftaliler

Tek tarafı kızarmış şeftaliler
 

Uzaktan bakıldığında sulu, kırmızı, nefis bir şeftali...Ama sadece ön yüzü olgunlaşmış, arka tarafı yemyeşil, ham, ekşi mi ekşi...Hiç kendinizi böyle hissettiniz mi?

Okullar bitirirsiniz, aşklar yaşarsınız hatta evlilikler bitirirsiniz, işler kurar, iflas edersiniz ya da işler değiştirirsiniz, bir evden başka bir eve taşınırsınız; o da yetmez başka bir şehre göç edersiniz, onu da yapamıyorsanız, yatak odanızı değiştirirsiniz ya da oturduğunuz koltuğu...

Ama şeftalinin öbür yüzü bir türlü güneş görmez, kızarmaz; kendinizi eksik, ham yalnız, kötü hissedersiniz.

Acaba herkes mi böyle, diye düşünüp heyecanlanırsınız, tek başınıza kalmaktan korkup kader arkadaşları ararsınız; daldan dala , ağaçtan ağaca koşup şeftalilerin yüzlerini görmeye çalışırsınız. Umutsuzca bakarsınız...Hayır...Sadece sizsiniz tek yüzü kızarmış şeftali...

Bunda da bir hayır vardır, deyip kendinizi avutursunuz; herkesten farklı olduğunuz için, bazen gizliden gizliye üstünlük tasladığınız bile olur;ama nafile...

Kompleksleriniz büyür, kendinizi suçlarsınız; kaçırdığınız güneşler için, başka bir baharı başka bir yazı umut edersiniz; ama öbür yaza kadar şeftali kaldığı nerede görülmüş?

1977'de 13 yaşındaydım, 80'de 16...

Güneş bütün şeftalileri olgunlaştırırken biz ne yapıyorduk?

2088'deyiz...Güneş bütün şeftalileri olgunlaştırırken biz ne yapıyoruz?

Neden bu direniş? Adam olup güneşin verdiği ışıkla yetinmeyip yıldızlara yolculuk etme sevdası, sen kimsin, ne farkın var diğer şeftalilerden, hakkına razı olsana... Olur mu? "Akın var akın/ güneşe akın/ güneşi zaptedeceğiz/ güneşin zaptı yakın.... "şiirinin peşine takılıp tek tarafı kızarmış bir şeftali olarak kalmak kaderin olur işte... Oh canıma değsin!

16 yaşındayken güneşi zaptetme sevdasına düşen yüreğim yine aynı heycanla atıyor; ama güneş, delik ozon tabakasından pis pis sırıtıp: "Gel de zaptet."diyor...

Bizim bu sevdayla yanıp tutuştuğumuz yaşımızdaki gençler daha güzel kokmak için parfüm üstüne parfüm sıkıyor. Güneş bizi zaptediyor...Ozon tabakası deliniyor...

Bugün sokaktaki insanlara farklı bir gözle baktım...Çoğunda şeftalilerini kızartmanın kıvancı vardı; yani kendi hayatlarını yaşamak, yani bu günü daha iyi geçirmek, yani güzel elbiseler giymek, güzel yemekler yemek, yakışıklı ya da güzel bir sevgiliye sahip olmak...Onlar biliyor yazın bir mevsimde bir kere yaşanacağını...Ben öğrenemedim...Söylesene sevgili Salih, demokratlık çözer mi bu sorunu?


"Sen yanmasan ben yanmasam/nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa" demiş şair. Yanmaktan vazgeçtik ...Tek tarafı kızarmış bir şeftaliyiz...

 
Toplam blog
: 114
: 1620
Kayıt tarihi
: 01.08.07
 
 

1964'te Ankara'da doğdum. Meslek lisesinin elektrik bölümünü bitirip fabrikada ve şantiyede çalıştım..