Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Haziran '17

 
Kategori
İlişkiler
 

Tek taş çılgınlığı

Düğün sezonu açıldı, tek taş çılgınlığı tam gaz devam ediyor. 1000 TL’den 100.000 TL’ya kadar her keseye uygun yüzük bulunmakla beraber ne alan halinden memnun ne takan. O halde sorgulayalım biraz, bu memnuniyetsizliğin sebebi ne?

 

Öncelikle şunu iyice anlamak lazım. İnsanız hepimiz, dünyevi ihtiyaçlarımız var malum. Yiyecek yemek, barınacak bir ev, sığınacak bir eş, aile en temel ihtiyaçlarımız. Geri kalan her şey işin süsü püsü oluyor. Olsa güzel olur, olmasa da ziyanı yok. Pırlantanın karatına takılıyorsanız eğer kendinize sorun; “Benim hangi konuda tatminsizliğim var da, ben bunu somut olarak gözümün gördüğü ve başkalarına da gösterip ispat edebileceğim bir yüzükle çözmeye çalışıyorum? Eşime yeterince güveniyor muyum yoksa beni aldattığını mı düşünüyorum? Yüzüğümün çok değerli olması benim takıldığı diğer kızlardan çok daha üstün olduğumu mu gösteriyor? Eşimi yeterince beğeniyor muyum? Dışarıya karşı çok yakışıklı değil ancak bana bu yüzüğü alabiliyor mu demek istiyorum? Eşimin ailesi beni seviyor, sayıyor mu? Bu yüzüğün büyüklüğü ne kadar sevildiğimin ölçütü mü? Etrafımdakileri maddi konularda çok eleştirdim, küçümsedim. İş bana gelince lafımı yememek için mi eşime illa ki bu yüzük olacak baskısı yapıyorum? Eşimin cimri olduğunu mu düşünüyorum? Eşimi zevksiz mi buluyorum?

 

Sorun hiçbir zaman yüzüğün boyutu değildir. Sorun üstü kapatılmış bir konunun yüzüğe yansımasıdır. Peki bir anlaşmaya varıldı, istenen karat alındı. İşler halloldu mu dersiniz? Keşke bu kadar basit olsa, tüm problemlerimizi birkaç lira fazla ödeyerek çözebilsek. İlgisizlikten, sevgisizlikten, cimrilikten, aldatılmaktan muzdarip olan taraf yakaladığı ilk fırsatta tekrar anlaşmazlık çıkarır. Basit konularda inatlaşılır, durduk yere tuzluktan biberlikten hayat zehir olur.

 

Peki o halde ne yapmak lazım? Yüzleşmek. İçinizi acıtan, sizi üzen her ne ise açık açık söyleyin, bu durumla yüzleşin. Belki de olanlar bir yanlış anlaşılmadan ibaret. Belki de hatalı olan taraf sensin. Anlayış gösterip alttan alacağın konularda uzatmaya ve kurban rolünü oynamaya alışmışsın. Belki de beklentilerin yanlış yerde, ondan kapasitesinin çok üstünde beklentin var, oysa ki adamda o maddiyat yok. Öyle bir duygusal zekaya sahip değil. Belki de çok bencilce davranıyorsun, dünya senin etrafında dönüyor, geri kalan herkesi kendi filminde figüran yapmışsın. 

 

İçinde bulunduğun durumla yüzleşip net resmi gördükten sonra kendinle barış ilan et. Etrafınla, özellikle eşinle kavga içerisinde olmak neden? Zaafların varsa kabul et, öncelikle kabul etmek lazım ki düzeltebilelim. Hatasıyla sevabıyla kendini tanıyan ve seven insan ne güzeldir, ne huzurludur. Yaşam boyu gelişime açık, hep daha iyi olmak için emek veren. 

 

Sevgiyle kalın,

Sibel ŞENGÜL

 
Toplam blog
: 60
: 143
Kayıt tarihi
: 04.01.17
 
 

Sibel Şengül  ..