Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Eylül '10

 
Kategori
Güncel
 

Tek tip askerlik rafa kalktı-Yedek Subaylık hakkı..

Tek tip askerlik rafa kalktı-Yedek Subaylık hakkı..
 

Tek tip askerlik şimdilik rafta. Çıkarsa en çok yedeksubaylığa vuruyor.


Yedek subayları ÖSYM seçsin önerim.

Genelkurmay’ın askerlik görevinin “tek tip” hale getirilmesi ile ilgili olarak hazırladığı teklifi Başbakanlığa ulaştı. Hükümette bir süre suskunluk oldu. Fakat son olarak Samanyolu Haber’in bildirdiğine göre başta Başbakan olmak üzere Ak Parti yöneticilerinin Tek-Tip askerliğe sıcak bakmadıkları açıklandı. Ak Parti Genelbaşkan Yardımcısı Hüseyin Çelik; “tek tip askerlik Ak Parti'nin projesi değil ve sıcak bakmıyoruz” dedi.

Oyda tek tip askerlik, AKP’nin atadığı Genelkurmay Başkanı Org.Işık Koşaner ile birlikte gelmişti. Gerek bu durum, gerekse hükümetin tahsilli ayrımı yapmayan, Memur, işçi, esnaf ve köylüyü aynı statüde birleştiren tavrı, projeyi Ak Partinin istediğini düşündürüyordu. Üstelik bedelliye karşı görüş bildiren TSK’nın "tek tip çıkarsa bedelliye de geçit verebileceği" haberi çıkmıştı.

Tek tip askerlik projesi, askerliği 9 aya indiren, yedek subaylığı kaldıran, tahsilli-tahsilsiz herkesi aynı elbiseyi giydirip, aynı karavanadan yemesini öngören bir teklifti. “Tek tip” öngörülmesine karşılık eğitimde farklılık da yok değildi. Genelde acemilik eğitimi için 20-30 gün öngörülürken, terörle mücadeleye hazırlananlar 45 gün özel eğitim göreceklerdi.

Tek tip askerlik projesi kamu oyunda düşük eğitimli kişilerce olumlu, yüksek öğrenimli gençler ve ailelerince endişe ve kaygıyla, hatta haksızlık olarak algılanmıştır. Bizim cahil vatandaşa sol propaganda yaparken eşitlik fikrini aşılamaya kalkarsanız "5 parmağın beşi de bir mi? Allah farklı yaratmış" der de, böyle işin içinde risk olmadan üstün kişiyle eşit çıkar sözkonusu oldu mu balıklama dalar. Eski söylemini unutuverir.

Konuştuğum Ankara’nın ünlü bir okulundan Elektronik Mühendisi çıkan ama henüz iş bulamayan bir genç, düş kırıklığını gizlememişti. Tek tip çıkarsa tek umudunun bedellinin de çıkması olduğunu, bunu varlıklı bir aile olduğu için değil, babasının banka kredisi ile borçlanıp taksitle ödenmesi düşüncesiyle istediğini söylemişti."Bize yıkım olacak ama başka çare de yok. Yaş 27. Er yükünü kaldıramam" diyordu.

Bu proje bir çok eğitimli genci ülkesinden bile soğutabilir, durum başka ülke vatandaşlığına geçmeye kadar varabilir. Askerlik vicdani reddine de sürükleyebilir.

Neden? Üzerinde düşünmek gerek. İyi eğitim görmüş insanların cahil, kabadayı, maganda tarzı insanlarla bir arada olması, oturup kalkması bile eziyettir. Her şey farklı. Bir nevi “muhallebi çocuğu-hanım evladı” gibi kalırlar yanlarında. Bunu o koğuş ortamında bulunanlar anlar. Üniversite mezunu diye getirilen, anlaşmak zorunda olduğunuz, aslında ortaokul düzeyini bile fazla gördüğünüz kişilerle aynı potada kaynaşma zorunluluğu bile çoğu zaman züldür. “Nasıl bir üniversite ki bu şahıs mezun olmuş” dersiniz.

Üniversite eğitimi genç erkekler için sadece iyi bir meslek ve eğitim kariyeri anlamı taşımaz. Üniversite istencinin bir parçası da yedek subay olabilmektir. Yedek subaylığın eğitim yeri bir okuldur. Orada en düşük rütbedeki Subay eğitimi alınır. Her 4 yıllık yüksek okul öğrencisi bu onur ve gururu yaşamaki filinta gibi subay üniformasını giyme arzusuyla da okuluna bağlanır. Aileler bu gururu paylaşırlar. O bir amir kişidir.Maaşı vardır, genç kızlara yönelik forsu, nöbet amirliği dışında akşam evine gitme şansı vardır. Terhis sonrası da yıllarca “Askerliğimi yedek subay olarak yaptım” diye bir gurur söylemi olacaktır.

Şimdi bu kaldırılırsa haliyle tüm üniversite gençliği, hatta bu umudu taşıyan liseli gençler ve aileleri için bir şok yaşanacak. Üzüntü kaynakları azmış gibi bir yenisi eklenecek.

Bu projenin gerekçesi “eşitlik” ise, böylesi bir eşitlik Komünizm’de bile yoktur. Bilgi, beceri, eğitim düzeyine göre bir dereceleme her sistemde vardır.

Peygamberimizin de “Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu?” sözleri var.

Akıllı adamla zekası kıt aynı potada olur mu? Böylesi insanlık dışıdır.

Adam öteki sınav kazanamayıp hayata kısa yoldan başlar, evlenip çoluk çocuk sahibi olurken, diğeri gençliğini eğitime vakfetmiş, 18-20 yıl disiplin altında eğitim görmüş. Sıkıya gelememiş adamla bir olur mu?

Kaymakam, Doktor, Hakim, Mühendis, Gazeteci insanlar, koğuşta küfür dinlemeye, kaba güçten başka değer tanımayanların fütursuz gaz çıkarmasına mahkum edilirler adeta.

Kaldı ki, yaş farkı da olacağından bedensel eğitimde de uyum sorunu ziyadesiyle olacaktır.

Genelkurmay’ın böyle bir teklif hazırlamasının ardında içinden çıkılması zor farklı nedenler olmalı.

ÇÖZÜM ÖNERİM :

Çözüm için önce sorun nereden çıktı, neden kaynaklanıyor onu bilmek gerek. Bana göre yedek subay aday fazlalığından ve hak sahibi olanları seçme güçlüğünden, okul derecelemesine yapılan mülahazalardan kaynaklanıyor. Bu duruma büyük ölçüde son yıllarda “Her ile üniversite” kampanyasıyla acılan okullar yol açmış olmalı.

Her ile üniversite ve bazı ilçelere de yüksek okullar açıldı. Buna ilaveten bir de Açık öğretimin verdiği on binlerce mezun var. Bunlar arasında yedek subaylığa hak kazananları belirlemek oldukça güç. Yığılma var. Geçmişte hızlandırılmış eğitimle mezun olanlar dolayısıyla yedek subaylıkta yığılma olduğu gerekçesiyle hak-hukuk karıştırılmadan 4 aylık kısa dönem askerlik getirilmişti. Yedek subaylığa karar aldırmış on binlerce kişi, er olarak askerlik yaptırılmıştı. Oysa yedek subaylık hakkı, kazanılmış bir hak olmalıydı. Haksızlık oluşmuş, adli yollara başvuru da yapılamamıştır.

Çok istediğim yedek subaylık hakkım 4 ay Er'likle elinden alınanlardan biri de bendim.

Bu anlamda 1076 sayılı Yedek Subaylar ve Yedek Askeri Memurlar Kanunundaki “4 yıllık fakülte ve yüksek okul mezunları arasından yedek subay adayları arasından silahlı kuvvetlerin ihtiyacı kadarı alınır” ifadesi çağdaş bir hukuk nizamına uymamaktadır. Hangi ölçütlere göre alınacağı belirtilmelidir. İnsan ruh taşır, malzeme değildir.

Şimdi 81 ile üniversite açıldı. Bunların arasında terör bölgesinde olanlar da var. Bu okullarda “Beni geçir” diyen öğrencisine karşı durabilecek öğretmen olduğuna şaşarım. Ağalık düzeni olan yerlerde liselerden ilkokulu zor bitirebilecek öğrencileri tehditle sınıf geçirildiğini duyuyoruz. Zaten bunları kenara koysak bile öğrenciler arası düzey farkı gerçeği ortaya koyuyor. Ülkede eğitim düzeyi arasında uçuruma varan farklılıklar var. Ordu bunları nasıl yedek subay etsin.

Bu durumda yedek subay olacaklar ODTÜ, İTÜ, Hacettepe gibi okullardan seçilecek olsa, bu kez diğer okullardan mezun bulunan çalışkan ve zeki adaylara olan olacak.Üstelik seçilen okulların puanları daha da artacak, araya politik mülahazalar girebilecek.

En iyisi ÖSYM’nin YSSS-Yedek Subay Seçme Sınavı yapması, böylece MSB’nin bildireceği ihtiyaç sayısınca adayın hak sahibi olmasıdır. Hekimler ihtiyaç dolayısıyla sınav harici tutulabilir. Sınav KPSS formatında genel kültür, yetenek, konularında, hatta fen ve beşeri bilimler dallarında 2 ayrı kategoride yapılabilir. Daha düşük puanlılar için bir kısım “yedek astsubaylık” kadrosu da düşünülebilir. Kazanamayanlar er ve erbaş olarak askerliklerini yaparlar. Sınava hazırlanma dolayısıyla dersanelere gün doğacaktır ama kabul edelim ki, adil sınavlar yapılırsa, seçilenler de hakkıyla yararlanmış olacaktır. Hem TSK daha kaliteli mensuplara kavuşacak.

Bana göre nitelik yönünden eşit olmayan şeyleri eşit görmek büyük yanılgıdır. Haksızlıktır. Bilgi, beceri, kültür elbette kol gücüne göre üstündür amir olmayı hak eder. “Askerlik başkai Orada bedensel güç hakimdir” deniyorsa, o zaman üniversite mezunlarını muaf etsinler. Bedel alıp bu ülke üniversitelilerini zora koşmanın alemi yok.

Böylece gençler yüksek öğrenime daha fazla teşvik edilmiş olacaktır. Yüksek öğrenim oranında hala gelişmişlerin çok gerisindeyiz. Eşitlik herkese aynı koşul ve kaliteli eğitim hakkında olmalı. Herkesin kapasitesi elbette farklı ve bunun sonuçları da.

 
Toplam blog
: 61
: 25799
Kayıt tarihi
: 09.07.08
 
 

Ankara'da yaşayan Afyon doğumlu, Gazetecilik Halkla İlişkiler Radyo-TV bölümü mezunuyum.. Kamuda ..