Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Haziran '12

 
Kategori
Sosyoloji
 

Tek umut özerk insandır

Tek umut özerk insandır
 

Özerk insan özgürlükle donanmıştır.


Özerk insan, dış etkenlerden (toplum, ahlak) bağımsız, iç sesiyle uyumlu seçimler yapabilen, bunun sonucunda tutarlı bir kimlik geliştirmiş, özgür olan, özündeki güce sahip olan insandır.

İmmanuel Kant’ın ahlak ilkeleri, batıda, kilisenin ahlak anlayışından daha yaygın ve daha saygındır. Kant’ın ilk ve vazgeçilmez ilkesi ötekinin (diğer bireylerin) haklarına, hukukuna saygıdır. Ötekinin haklarını gözetmek ahlaklı olmanın zorunlu koşuludur. Ötekinin hakları azizdir, yücedir. Bunları savunmak erdemdir, onurdur.

İkinci önemli ilke toplumu oluşturan bireylerin özerkliğidir. Ancak özerk bireylerden oluşmuş toplumlar sağlıklı yorumlar yapıp, sağlam kararlar üretebilir. Bu ilke, yaşamın temeline bilimi yerleştirmek gibi üçüncü bir ilkeyle destekleniyor. Bilimsel verilerle donanmış, ötekinin haklarını aziz bilen özerk bireyler. Böyle bireylerden oluşmuş bir toplumun, güdülen bir sürü olmanın ötesinde saygın bir insan toplumu oluşturabileceğini öngörüyor Kant. Bilirsiniz ki Batıya gitmiş ya da orada yaşamış insanlarımız, erdem ve onur konusundaki batılının davranışları hakkındaki gözlemlerini bize sürekli olarak aktarırlar.

İnsanlar, erklerini, başka bir deyimle güçlerini kendi özlerinden almalı, yetişmişlikleri, bilgileri, deneyimleri, en çok da karakterleri sağlam olmalı. Bunlar yoksa, insanlar kuvvetlerini, kendilerinden değil de arkalarındaki birilerinden alıyorlarsa ya da yalnızca yasa maddelerine güveniyorlarsa, beyhude. En özerk statüyü getirseniz, o insanlar yine kul köle olurlar. Kurumların özerk olması, her şeyden önce, onları oluşturan insanların özerk olmasına bağlıdır.

Bugün insanın özgürlüğü elinden alınmıştır. İnsan özerk bir alan olarak görülmemekte, öne sürülmüş bir amaç için araç olarak kullanılmaktadır. Bu yararcı görüşe dayanan eğitim insanı bir bütün olarak, bütün yeteneklerini geliştiremez, ona bir form veremez, onu geliştiremez. İnsanın özerkliği olmadan kendini yetiştirmeden söz edilemez. Özerk insan hayatı boyunca kendini yetiştirmeye çalışır.

Özerk insan, “iç dünyası” egemenliğine, istiklaline kavuşmuş, bağımsız bir kişidir. Özgürlüğünün erki kendindendir. Özerk “başına buyruk” biri değildir, bir anlamıyla. Özerkliğinin diğer insanların özerkliğine bağlı olduğunu bilir.

Bugünkü koşullarda tutunmanın ve ayakta kalmanın biricik yolunun tüm olumsuzluklara, kuşatılmışlıklara rağmen özerk bireylerin varlıklarını sürdürmeye çalışmaları ve  toplumda çoğalmaları olgusu olduğunu savunuyorum ben. Nesne olmaya karşı direnen, varlığının bilincinde olan, duyarlı bireyler hala umududur insanlığın. Bu olguyu işlemeye sürekli devam etmeliyiz.

Düşünce özgürlüğünü en çok savunanlar eski çağlardan beri özgür düşünebilen, özerk kimlik duygusu taşıyan sanatçılar, yazarlar, düşünürler olmuştur. Aslında bir toplumun kültürel ve ekonomik kalkınması kul, köle ruhu taşımayan, özerk kimliği olan, özgür düşünebilen insanlarla gerçekleşebilir. Aydınlanma gemisini yüzlerce yıl önce kaçırmış olan bu toplum için Atatürk’ün en başta gelen amacı bu idi. Onun laiklik, dil, yazı devrimleri ve her şeyden çok çocuk eğitimine yönelmesi ile başlattığı aydınlanma süreci son elli yılda yavaşlamışsa, bunda toplumca sorumluluğumuz büyüktür. Tabii, özerk statü yoksa, sonuç daha kötüye gidiyor. Zaten, Türkiye’nin büyük sorunlarından biri de budur. Fazla değil, yaklaşık yüz kadar özerk insanımız olsa ve onları kritik kurumların, kuruluşların, kurulların başına geçirebilsek, o kadar çok şey değişir ki.

Bu ülkede özgür düşünebilen, düşüncelerini kendi kafalarına hapsetmeyen insanların yetişmesini istiyorsak, çocuğun özgür düşünebilme yetisini söndüren tutumları, inançları iyice tanımak, bunlarla savaşmak zorundayız. Bir toplumun yerleşik duygu, düşünce ve tutumların kısa sürede değişmesini bekleyemeyiz.
Batı dünyasındaki aydınlanma savaşımı yüzyıllar sürdü. Ama ülkemizde Atatürk gibi eşsiz bir önder bu süreyi kısaltma yollarını gösterdi, bunların etkisini kanıtladı. Onu, halen günümüzde okuyarak, anlamaya çalışarak, ilkelerini uygulamaya devam ettikçe daha çok şeyler öğreneceğimize inanıyorum.

Özerk insanların egemen olduğu bir toplum hayal ediyorum kendimce…

Nizamettin BİBER
Uzman İnşaat Mühendisi  

 
Toplam blog
: 887
: 2743
Kayıt tarihi
: 06.06.12
 
 

Yeni dünya düzensizliğinde insan olmaya çalışan ve okuyarak ne kadar cahil olduğunu gören, olayla..