TEKEL işçileri: çorbasına ekmek doğrayanların direnişi!..

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dün grup toplantısında TEKEL işçilerine sert çıktı.

Bu çıkışa yanıt gecikmedi.

Türk-İş, Hak-İş, DİSK, Memur-Sen, Türkiye Kamu-Sen ve KESK adına konuşan Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, perşembe günü “üretimden gelen güç”lerini kullanacaklarını açıkladı. Bunun ardından Tek Gıda-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Türkel ve 200 TEKEL işçisi açlık grevine başladı.

Hükümet, bir işçinin deyişiyle, sorunu “süsleyerek” kendince çözdü.

TEKEL işçisi açısından, “Hükümet Cephesinden Yeni Bir Şey Yok”...

*****

TEKEL işçilerinin direnişi, hak arayanların, hakkı elinden alınanların simgesi olma yolunda bir direniş! TEKEL işçilerine destek olanlara bakınca, bunların genelinin “hakkı verilmeyen”lerin olduğu görülür.

Bakıyorsunuz, atama bekleyen öğretmen adayları, TEKEL işçilerini ziyaret ediyor, sorunlarını dile getiriyorlar. Başbakan, onlara da kızıyor. Böylece, her her kesime, kendi üslubuna göre seslenerek, başta “hak arayanlar”dan olmak üzere, muhaliflerden “tepki” topluyor.

TEKEL işçilerine, eylemlerini bitirmeleri için süre veriyor:

“Şu anda yapılan eylem yasal değildir. Fakat biz şu anda bu demokratik davranışımızı bu ay sonuna kadar sürdüreceğiz. Ama 4C kapsamı uygulamaya girdikten sonra yasal gereklilik neyse onu yapacağız.”

Ve Başbakan, şunu da söylüyor:

“Teklif ettiğimiz ücretle çalışacak milyonlarca işsiz var.”

İşçiler, Başbakan’a tepkili.

20 yıllık bir kadın işçinin söyledikleri çok anlamlıydı:

“Biz, çorbasına ekmek doğrayan insanlarız. Tazminatlarımız yatırıldı deniyor. O, zaten bizim hakkımız. Kimin tazminatı yatırılır? işten atılanın.”

*****

TEKEL işçilerinin hak arama eylemi, çalışanlar dünyasında birlikteliğin güzel bir örneğini gösterdi.

Dayanışma!

İdeolojik farklılıkların bir yana bırakıldığı bir eylem!

Demokratik bir eylem!

İktidara karşı bu dayanışmanın siyasal alana da yansıdığını düşünebiliyor musunuz?

“Çorbasına ekmek doğrayan”ların hakkını yitirmeme direnişi, bakalım, nasıl sonuçlanacak?