Tekirdağ: Bir Avrupa Limanı

572.359’u kentte, 257.514’ü kırda yaşayan, 829.873 kişi nüfusu, 6.313 kilometre kare yüzölçümüyle Tekirdağ, Avrupa ile Asya’yı birbirine bağlayan bir sanayi ve liman şehrimiz.

6 bin yıllık tarihinde, Traklar, Makedonlar, Persler, Romalılar, Bizanslılar, Osmanlılar gibi medeniyetlere ev sahipliği yapmış nihayet bir Cumhuriyet şehri olarak uygarlığımızdaki haklı ve ebedi yerini tekrar almıştır.

Verimli topraklar, zengin kömür, gaz rezervleri, 17 adet elektrik santrali ve yeraltı su kaynaklarına sahip olan kentimizde toplam 13.778 iş yerinde 37 binden fazlası kadın olmak üzere, 143.802 kişi çalışmaktadır.

Tekirdağ’da üretimin ağırlıklı dağılımı sırasıyla; sanayi % 49, hizmetler % 39, tarım % 12 diye belirirken, işletme niceliği dağılımı da sırasıyla; tekstil % 31, kimya % 13, metal eşya % 12, kimya % 10, maden toprak % 9, deri sanayi % 8 olarak şekillenmiştir.

Tekirdağ aynı zamanda ileri teknoloji ve bilgi birikimini toprağa aktaran bir tarım beldesidir. 400 bin hektar verimli arazisiyle, 29 binden fazla tarımsal üretim yapan işletmesiyle Tekirdağ; ülkemizin buğdayının %8’ini, yağlık ayçiçeğin %35’ini, kanolanın %55’ini, süt hasılasının da % 2,7’sini karşılamaktadır.

Tekirdağ’ın sanayileşmesi en başta insanının çalışkanlığındandır ancak o arada İstanbul’un da “genişlemesi” kentimize sanayi yatırımları açısından ivme kazandırmaktadır. Organize Sanayi Bölgesi kapsamında 1,277 fabrika bulunan, 10 milyon dolarlık yeni yatırımla bilişim merkezi olmayı hedefleyen “Çorlu Avrupa Serbest Bölgesi” bir  sanayi kenti olan Tekirdağ’da, ayrıca, Merkez ilçede üç, Çorlu’da iki, Şarköy, Muratlı, Marmara Ereğlisi, Hayrabolu ve Malkara’da birer adet olmak üzere, toplam, 10 küçük sanayi sitesi de faaliyettedir.

Bir sanayi, tarım ve liman kenti olarak ülkemiz katma değerinin yüzde 4’ünü sağlayan Tekirdağ’da, GSMH’dan kişi başına 2,498 dolar ile Türkiye’de 14. sırada bulunmaktadır. Öte yandan Uluslar arası Rekabet Araştırmaları Kurumu İller arası rekabet değerlemesinde 7., DPT’nin İmalat Sanayi Gelişmişlik Endeksinde ise 5. sırada yer almaktadır, Tekirdağ.

KÖYDES projesi çerçevesinde 2012 itibariyle 19 köy yolunun asfaltlanmasının planlandığı Tekirdağ’a bu proje için aktarılan kaynak 2.510.000 TL’dir.

Tekirdağ Çorlu ve Merkez’de Verem Savaş Dispanserlerine ve yine Merkez İlçe’de Ana –Çocuk Sağlığı Merkezi’ne sahip bir kentimiz olarak, sağlık alanında Cumhuriyet’in kazanımlarından yararlanmayı bilen bir kentimizdir.

Tekirdağ, tarihimiz anlamında da değerbilir insanların kenti olagelmiştir: Kurtuluş Anıtı, Harf Devrimi Anıtı ve dikkat ediniz lütfen belki de Türkiye’nin ilk ve tek “Şehit Öğretmenler Anıtı (1998)” bu şehrimizde, yerli ve yabancı turistlerin ziyaretine de açıktır. Kentte Macar Milli kahramanı Rakoczi Müzesi ile Namık Kemal Evi de ilgi uyandıran yapıtlardır.

Üniversite kenti Tekirdağ’ın ilçe halk kütüphaneleri açısından en zengin yörelerimizdendir, il merkezindeki kütüphanede 44.908 eser okurlarını, o arada Arkeoloji –Etnografya Müzesinde 14.726 eser ziyaretçilerini beklemektedir.

Tarihi birikimiyle, kültürel varlıklarıyla, sağlık kurumları, köye dönük yatırımları, üretim kompozisyonu, sanayi alt yapısı, doğal kaynakları ve verimli topraklarıyla, Tekirdağ, tam anlamıyla Asya ile Avrupa’yı birleştiren 21. yüzyıl kenti olmak için çeşitli projelerin hayata geçirilmesini de beklemektedir.

“Beklemekle de kalmamakta” kendi sorunlarına en iyi şekilde sahip çıkarak ve bilinçle çözümler de geliştirmektedir. Örneğin, tarımın sanayinin gölgesinde kalmaması için ilde Lisanslı Depoculuğun geliştirilmesi, Ticaret Borsası ve üretici çevrelerin önemi bir dileğidir. O arada kentte Lojistik Organize Sanayi Bölgesi kurulması için de arayış vardır.

Öte yandan Çerkezköy OSB, 60 milyon dolarlık bir yatırımla baraj projesiyle, Ergene Havzasının üstündeki yükün biraz olsun paylaşılmasını sağlamayı planlamış bulunmaktadır.

Tekirdağ’da Akport limanı, 7 milyon dolarlık demiryolu bağlantısıyla, Tekirdağ-Muratlı demiryolunun tamamlanmasıyla, çok daha önemli bir çıkış noktası haline gelmiş bulunuyor.

Ulaştırma yatırımlarının, kara, deniz ve demiryolunu entegre edecek şekilde yapılması kavrayışına bağlı olarak, 400 milyon dolarlık bir yatırımla, 2,5 milyon TEU konteynır kapasitesi ve 3,000 kişiye doğrudan istihdam sağlayacak AsyaPort’un yapımı da yaşamsal önemde görülüyor. Denize 137 km kıyısı olan kentimiz için Martaş, Akport ve AsyaPort birlikte, aynı anda çalışmaya başladıklarında; sinerji sağlayarak benim deyimimle, “üç nazlı güzel” olarak Tekirdağ’ı da adeta üçe katlayacaklar.

Tekirdağlılar, engin bir hoşgörüye, içtenlikli misafirperverlik anlayışına sahip, çalışkan, titiz, duyarlı insanlar olarak, yalnız kendi yaşadıkları kentin değil ülkenin de siyasal sorunlarıyla yakından ilgilenmişler, o arada aralarından başarılı politikacılar ve kamu idarecileri de yetiştirmişlerdir.

1878’de Rus,1912’de Bulgar, 1920’de Yunan işgali görmüş, 13 Kasım 1922’den sonra, ezelden gelen bir Türk kenti olarak aslına, özüne, Cumhuriyetimiz’deki şanlı yerine yeniden kavuşmuş bulunan Tekirdağ,  Atatürk’e bağlı, demokrasiye saygılı, çağdaş uygarlığa yol alan, bilimi rehber edinen insanların kentidir.

Tekirdağ, kendisi geliştiği kadar, Türkiye’mizin de gelişimine katkı verecek birikimdedir. Avrupa Birliğine girmek o kadar önemli değildir ama Tekirdağ çoktan Avrupa Birliğinin "barajını delmiş", engellerini aşmış, demokratik değerler ve uluslar arası geçerliği olan ekonomik yaşam bakımından deyim yerindeyse, Türkiye’yi Avrupa’ya çoktan katmıştır.

Yolun ve bahtın açık olsun, Tekirdağ...

Kaynakça:

-TÜİK verileri

-DPT yayınları

-Tekirdağ Ticaret ve Sanayi Odası açıklamaları

-Tekirdağ Valiliği web sitesi

-Dünya Gazetesi, Bölgeler eki

-Ana Brittanica ansiklopedisi