Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Haziran '11

 
Kategori
Siyaset
 

Tekke ve zaviyeler

Zaman zaman ülkemizle ilgili açıklamalar yapan ABD ve AB temsilcilerinden duymaya alışmıştık. Hani onların amaçlarını bilince çok da garip kaçmıyor ama…
İş ülke içinden birilerinden gelince insan haliyle bir tuhaf oluyor denilse kanımca yeridir… 

Hep dillendiriyorlar… 

“Ülkedeki dini cemaat ve tarikatlara özgürlük tanıyın…” 

Belki bunu her zaman tam anlamıyla bu cümlelerle söylemiyorlar, genelde diplomatik dil kullanıldığından “dini baskı ya da dini özgürlüklerin önünü açın falan gibi” bir söylem de kullanılsa amaç genelde hep aynı, ülkedeki cemaat ve tarikatlarla, dini azınlıklara özgürlük… 

Yani birilerinin tüm dertleri bu… 

Ne ülkenin sanayileşememesi, ne ülkenin giderek parçalanmaya doğru adım adım sürüklenmesi… 

Ne de toprak reformu yapılarak köylünün özgürleşmesi… 

Bunların hiç ama hiç biri bunların sorunu değil… 

Tek sorunları var o da ülkenin aynen Osmanlıda olduğu gibi dini ve etnik kimliklere ayrılması… 

Bilmem farkında mısınız bu tür talepler özellikle son yıllarda önemli ölçüde arttı. Bunu ABD’nin bir süredir uygulamaya çalıştığı BOP ile ilişkilendirmek de pekâlâ mümkün. 

Hem zaten bir başka türlüsü de akla gelmemektedir. 

Ne diyorlar bazı kişiler söylemlerinde: “Tekke ve zaviyeler yeniden açılsın” 

Başka : “Tarikatlara özgürlük…” 

Hatta bu tür talepler ortaya çıkınca bazıları iyice hızını alamıyor işi “hilafeti istemeye” kadar vardırabiliyor… 

Tabi bu arada kimse de şunu hiç sorgulamıyor. Osmanlı neden dağıldı? birazcık düşünün. 

Ülke güçlü iken, burada hem siyasi, kültürel, hem de ekonomik açıdan kastediyorum belki tüm etnik ve dini kesimler pay aldığı için çok fazla bir sorun çıkmıyordu. 

Ama ülke ekonomik ve askeri açıdan güçsüz düşmeye başlamışsa işte o zaman ülkedeki tüm dini ve etnik kesimler bir bir ayrılmanın yollarını arar ve özellikle de bazı ülkelerin dış destekleri de işin içine girince ayrılmalar başlar… 

Ve nitekim öyle olmadı mı? 

Hemen herkes kendi devletini kurdu. 

Şimdi bir bakın bu cemaat ve tarikatlaşmayı nasıl bir ülkede istiyorlar. 

Müthiş borçlu, yani ekonomik açıdan güçlü olmadığı gibi üstelik son derece de kötü durumda bulunan… 

Ayrıca bu durumda olması nedeniyle tüm uluslararası baskılara da boyun eğen… 

Üstelik ABD ve AB’nin desteğiyle ülkede bir Kürdistan ve Ermenistan 

Dahası… 

Her türlü etnik kimliğe ait özerk bölgelerin oluşturulması istenilen… 

Bir de işin bir başka yanı bulunuyor: toplumun tamamının bir ulus çatısı altında birleşebilmesi dahası kaynaşabilmesi için her türlü dini ve etnik yapının sistemin dışında olması gerekiyordu. 

İşte bugün Devrim Yasaları olarak da adlandırılan yasaların tamamı bir ulus kimliği yaratma çabasının ürünüdür… 

Kim ki bu yasaları hedef alarak etnik ve dinsel parçalanmışlığa davetiye çıkarır… 

Biliniz ki onlar emperyalizmin yanındadır, Türkiye’nin değil…

Nusret KEBAPÇI 

 
Toplam blog
: 207
: 398
Kayıt tarihi
: 07.07.06
 
 

Ben Ankara'da yaşayan kendi halinde okur yazar  bir öğretmenim...     ..