Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Haziran '11

 
Kategori
Öykü
 

Teklif

Teklif
 

Havai fişeklerin ardı ardına gökyüzünde parladığı bir şenlikti. İnsanlar parkta bir araya gelmiş coşkularını paylaşıyordu. Alkış ve tempo tutuyorlardı. Gecenin curcunasına hemen yanda lunaparktaki insanlarda katılmıştı. Kimi insanlar etkinliğin dışında geziniyor dinleniyorlardı. Onların eğlencesiydi havai fişekler. Şarkıcı coştuğunda kızlar çığlık atıyordu Kendilerinden geçercesine ve sanatçıya aşklar ilan ederek. Simitçi, çekirdekçi, tatlıcı, limonatacı. Onların müşterisiydi ara yerde gezenler. 

İki genç kalabalığın gerisinden sahnedeki sanatçıyı izliyordu. 

Biri "Nevzat ben konserden sıkıldım. Kızların arasında olsaydım belki sıkılmazdım." Dedi. 

Arkadaşı "Kızlar sana kalmaz. Baksana hepsi sanatçıya çığlık atıyor." 

Ön sıralarda iki kız vardı. Biri geriye dönüp baktı. 

Nevzat "Bak Coşkun kızın biri bize bakıyor." 

Coşkun kendilerine yönelen kıza alıcı gözlerle baktı. 

"Sence bize mi bakıyorlar. Dedi ekledi.Bak bak arkadaşı ile bir şey konuşuyor. Bu sefer iki kız dönüp birden baktılar. Genç kızlığın heyecanı. Susturulmuş duyguların açığa çıktığı anlar. Ufacık bir macera bile heyecan yaratıyor. Onca insanın içinde dikkat çekiciliği göze alan iki kız neyin peşinde. Heyecan mı. Öyle olmalı. 

Coşkun elini kaldırıp onlara parmağını oynattı. İki kız gülüverdi. Mutluluktu onlar için bu. Susturulmuşluğa ve genç kızlığın heyecanına yaşanan mutluluk. 

Coşkun'un sıkıcı dediği konser ilginç hale geliyordu. Bastırılmış duygular Coşkunda da açığa çıkmıştı. 

Coşkun "Gel Nevzat kalabalıktan çıkalım. Boş bir yer bulup oturalım. Bakarsın kızlar geçer önümüzden." 

Geriye dönüp zar zor kalabalığın arasından açık alana çıktılar. Parkın içine doğru yürüdüler. 

Birkaç genç aralarında tartışıyordu. Tartışma kavgaya dönüştü. Birkaç büyük gelip onları araladı. 

Coşkun "Bak kavga edenler banktan uzaklaştı. Gel yerlerine oturalım." 

Çimlerin üzerindeydiler. Kalkıp boş banka doğru yürüdüler. 

Nevzat "Bazılarının taşkınlığı diğerlerinin işine yarıyor. Kavga etmeselerdi altımız yeşile boyanırdı." 

Coşkun "Çimlerden korkma. Belki yine oraya gideriz. Garanti vermedi kavga edenler. Bakarsın geri gelirler ‘kalkın yerimizden' derler." 

O an iki kız salına salına geliyordu. Yaklaştıklarında Karanlıktan çıkan kızların silüeti aydınlık veren lambalarla ortaya çıktı. 

Nevzat "Bak bunlar konserdeki kızlar." 

Onlardı. Coşkun'un el ettiği kızlar.Acaba bir planın mı peşindeydiler. Öyle olduğu ap açık ortaya çıktı. Kızlar bankın önünde durup aralarında konuşmaya başladılar. 

"Büşra otobüsü kaçırmayalım." Diyordu. " 

Diğeri "Kaçırmayız korkma. Olmazsa otostop çekeriz." 

Coşkun hemen ayağa kalktı. "Bayanlar isterseniz sizi gideceğiniz yere bırakabiliriz." 

Büşra "Memnun olurum." dedi. 

Birlikte parktan uzaklaştılar. 

Sevda'ydı kızın ismi Coşkun'a sordu. "Öncelikle bizi götürdüğünüz için teşekkür ederim. İşinizden alıkoymak istemezdik." 

Coşkun "Estağfurullah yardım etmek iyi bir şey dedi ekledi. Sizlerin arabaya binip beraber yolculuk yapmamız enteresan olmamalı. Enteresan medeni cesaret gösterip davetimi kabul etmeniz." 

Büşra araya girdi. "Birlikte olmak güzel bir şey. Ve yeni tanışmışken samimi şeyler yaşamamız o daha güzel." 

Coşkun birden "Heyecanlı şeylerden hoşlanır mısınız?" 

Büşra "Ne gibi?" 

Coşkun "Öpüşmek gibi daha masum şeyler." 

Büşra "Olabilir neden olmasın?" 

Coşkun sakindi "Bunu denesek ne dersiniz?" 

Büşra'nın ve arkadaşının iple çektiği anlar olmalıydı bu. Kapanmışlık ve susturulmuşluğa kaçamak yapmak. Ve onu maharetliğine hayatına katmak. 

Coşkun için başarıydı bu. Büşra'nın tenine değdiğinde yeni bir hayata giriyordu. Sıcak ve tatlı buseler onun kimliğini değiştiriyordu. Artık geriye bile dönüp bakmazdı. Geride uğruna kıvranılan bir bekarlık duruyordu. Büşra için de öyle mi. Kızların doğasındaydı fark 

edilmek. Güzelliklerinin ve tenlerinin. Ve şimdi onu tadıyorlardı. 

Gecenin sonlarına doğruydu. Coşkun hayatında yaşadığı ilk heyecanı uykusuzluğu ile taçlandırıyordu. Artık bastırılmışlık sonsuza dek üzerinden elini çekmişti. İlk teklif her şeydi. Yalan veya yanlış bir teklif neyi bozabilirdi ki. Hepsi geride kalmıştı.Büşra mı. O susturulmuşluğuna heyecan katmıştı Onu istediğine fısıldayabileceği bir sır. Kendini meşgul edecek eğlenceli bir dedi kodu. 

Geceki şenlik o daha üç gün sürecekti. Ve fark edilmeyen kızların ip ile çektiği anlar yaşanacaktı. Aç kurtlar gibi onları pusuda bekleyenler her gece uluyacaktı. 

 

Tuna Mustafa Yaşar 

 
Toplam blog
: 235
: 350
Kayıt tarihi
: 14.09.10
 
 

1973 Karabük doğumluyum. Üniversite uluslararası İlişkiler mezunuyum. Arkeoloji ve okültizm ilgi al..