Tekne gibi yüzmek için ne yapmalı?

Yüzerken en önemli sorun enerjimizi idareli kullanabilmek. Durmadan 5 dakikadan fazla çok ağır tempoda yüzebilecek insan sayısı yüzme bilenlerin %10'undan azdır. Peki neden? Bunun nedenlerini 'Birkaç kulaç atınca neden yoruluyorum?' başlıklı yazılarımda irdelemiştim. Şimdi sizlere taptaze bir perspektif sunacağım. Bu perspektifi Enka Yüzme Baş Antrenörü Süha Tokman'dan aldım, kendisine teşekkür ederim.

Yüzerken beraberimizde yüzlerce kilo su taşırız. Yani yüzerken sadece vücudumuzu değil, etrafımızdaki suyu da beraberimizde harekete geçirir ve taşırız. Tekneler de öyle; onun için motorları durdurulan tekne hemen durmaz, ilerlemeye devam eder. Çünkü etrafında taşıdığı su kütlesi ilerlemektedir ve tekneyi ileriye taşımaya bir süre daha devam eder. Yüzme tekniğimiz ne kadar kötüyse o kadar çok su taşırız. Yüzme antrenörlerinin öğretmeye çalıştığı şeylerden en önemlisi aslında yüzücünün sürüklediği su miktarını azaltabilmektir.

Beraberimizde taşıdığımız su nasıl azaltılır? Yazıma eklediğim kayık resmine bakın: suda ilerleyen tüm taşıtların suya dik gelen kısmı yanı genişliği ile boyunu kıyaslarsanız, ince uzun bir yapıda olduklarını görürsünüz. En hızlı tekneler en ince uzun olanlarıdır. Demek ki insanoğlu da suda hızlı ilerleyebilmek için yüzme esnasında vücudunu olabildiğince ince ve uzun hale getirmeli. Bu durumda taşıdığınız su azalacak, siz hızlanacaksınız.

Vücudunuzun ince ve uzun hale gelmesinde en pratik ipuçları şunlar:
1. Yüzerken, ileride su yüzeyinde duran ve vücudunuzdan biraz daha dar bir silindirin içine girmeye çalışıyor olduğunuzu düşünün. Bu durumda kafanız, omuzlarınız, kalçanız ve bacaklarınız hep bir hizada olmalı. Vücudunuz suda yukarı aşağı veya sağa sola oynamamalı; dümdüz ilerlemeli. Kollarınız, ayaklarınız ve kafanız ne kadar vücut ekseninden dışarı sarkarsa taşıdığınız su miktarı da o kadar artar.
2. Kulacınızı attığınızda kolunuz iyice ileriye doğru uzanmış olarak ve tam karşıya doğru suya girmeli. Suya girdikten sonra da sanki su yüzeyinden 5-10 cm. aşağıda ve sizden 2 metre ileride bir düğmeye basmaya çalışıyormuş gibi kolunuzu omuzunuzdan iyice ileriye doğru uzatın. Böylece vücudunuz daha uzun bir hal alacak ve daha hızlı yol alacaksınız.
3. Vücudunuzun bir saatin üzerinde olduğunu varsayın; başınız tam 12'de ve ayaklarınız 6'da duruyor. Sağ kulacınız suya saat 1'de, sol kulacınız ise 11'de girmeli. Çoğunlukla yapılan hata iki kulacın da saat 12'de suya girmesidir. Bu durumda vücudunuz suda yalpalayarak ilerler; yani daha çok su taşırsınız.
4. Kulacınızı çekerken elinizle S veya ? şeklinde bir eksen çizmek eskiden makbul sayılırdı. Şimdi ise düz kol çekmek doğru teknik olarak kabul ediliyor (bunun detayını anlattığım 'sebest stil kol' ile ilgili bir yazı yazmıştım). Kulacınızla S şeklinde rota çizmeye çalışmak da gereksiz yere kulaç sürenizi arttırıp hızınızı düşürecektir.
5. Elleriniz ve kollarınızın teknenin küreği, ayaklarınızın ise pervanesi olduğunu düşünün. Kürek çekerken pervaneleri de çalıştırmayı unutmayın.

Umarım fazla teknik bir yazı olmamıştır. Sağlıcakla kalın.