Teknik direktörlerimiz, düşüşe geçen takımlarını tutamıyor maalesef

Adı ister Fatih Terim olsun, ister Mustafa Denizli... Ha Şenol Güneş'ten konuşalım, ha Aykut Kocaman'dan... Konu, Ertuğrul Sağlam'dan da açılsa, Ersun Yanal'dan da... Çok temel bir hocalık eksikliğimizdir şu: Teknik direktörlerimiz, düşüşe geçen takımlarını tutamıyorlar maalesef...

Hikmet Karaman, Rıza Çalımbay, Samet Aybaba, Sergen Yalçın, Abdullah Avcı... Aklınıza kim gelirse yerli antrenörlerimizden... Bunların hiçbiri, düşmeye başlayan takımlarını tutamıyor ne yazık ki.

Yılmaz Vural, Mesut Bakkal, Mustafa Reşit Akçay, Hami Mandıralı, Tolunay Kafkas, Sadi Tekelioğlu, Cihat Arslan, Hamza Hamzaoğlu, Giray Bulak ya da Mehmet Özdilek... Hangi ismi taşırlarsa taşısınlar, ne kadar parlak titrleri, ünvanları bulunursa bulunsun, deneyimlerinin düzeyi, yarattıkları futbol markalarının gücü, kudreti, şanı, şöhreti nereye varırsa varsın; hiçbir futbol adamımız, fiziksel veya mental açıdan gerilemeye başlayan ekiplerine çözüm bulamadılar, çare olamadılar. Bu böyle. Kim ne derse desin.

Bülent Korkmaz, Güvenç Kurtar, Bülent Uygun, Sakıp Özberk, Hüseyin Kalpar, Mutlu Topçu, Önder Özen, İsmail Kartal, Ziya Doğan, Nurullah Sağlam ya da Hakan Kutlu... Hangi kariyeri yaparlarsa yapsınlar, form düşüklüğü gösteren, fizyolojik çöküntüye giren, psikolojik yıkıma uğrayan takımlarını; özellikle sezon ortasından itibaren kolay kolay toparlayamıyorlar, ayağa kaldıramıyorlar, yarışa yeniden ortak edemiyorlar.

Hadi diyelim, Türk oyuncu, duygusal... Varsayalım ki, gazla, "Aslanım, kaplanım, hadi oğlum!"'la ancak ikinci yarıya kadar taşıyabiliyorlar takımlarını... Bilinen yöntemler, ancak ilk 20 maç götürebiliyor öğrencilerini...

Ama be kardeşim! Bunca yılın tecrübesine sahip, anlı şanlı futbol büyüklerimiz, nasıl olur da deva olamaz, bulamaz performans düşüklüğüne? Biri, ikisi olsa, hadi neyse... Ama hiçbiri mi futbolcu olmadı? Şimdi şifasını bulamadıkları meşin yuvarlak hastalıklarına tutulmadı?

Olabilir. Bazen insanoğlu, takıldığı engeli aşamayabilir. Ama arkadaşım... Avrupa'da da oynanıyor bu oyun... Onlar nasıl başa çıkyor bu meselelerle? Oradan da mı kopye çekemiyor bizimkiler? Her vakit Amerika yeniden keşfedilmez ki. Bazen de örnek problemden alırsın çözüm modelini... Yolu, yöntemi ille de senin bulman gerekmez daima...

Akıl var, mantık var. Bak başkasına. Gör ve onun gibi sonuçlandır işi. Komplekse girmen gereksiz. Aklın yolu bir. Futbol da hayat gibi. Bazen rol çalman gerekebilir birilerinden. Taklit ve tatbik etmen gerekebilir başkalarının doğrularını. Başarı, her yerde iltifata tabi. Önemli olan sonuç. Bırak gururu da, görevini yap. Ayrıntıları sonra düşünürüz beraber. Sen gemini kurtar, gerisini birileri halleder.

Not: Yazıda kullanılan görsel internetten alınmıştır.