Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Kasım '20

 
Kategori
Eğitim
 

TEKNİK ELEMAN YETİŞTİRMEK

  Abbas Güçlü Milliyet gazetesinde 04.04.2020 tarihinde yayınlanan ‘’Demek ki Meslek Liseleri Önemliymiş’’ yazısında ‘’Bugüne kadar hep üvey evlat muamelesi gören meslek liseleri bu zor günlerimizde kolonya, maske, dezenfektan gibi hayati öneme sahip ürünler üreterek, önemli bir boşluğu doldurdular’’ cümlesiyle önemli bir noktanın altını çiziyor. Abbas Güçlü bu saptamasıyla teknik eleman yetiştirme konusundaki eksikliğimizi vurguladığı gibi; küçümsenen teknik elemanların küçümsenmeyen aşağılayıcı anlayışı da gözler önüne seriyor.

  Ülkemizde yıllardır varlığını sürdüren; işçi, teknisyen, tekniker, mühendis, öğretmen unvanlarını taşıyan insanlar arasında kıyaslama yapan; lise mezunu ve yüksekokul mezunu olmayı küçümseyerek insanları lisans eğitimi almaya yönelten şekilci anlayış teknik eleman yetişmesinin önünde engel oluşturmuştur. Meslekte on yılı geride bırakan bir makine mühendisi olarak bu anlayışa karşı çıkıyor ve eğitim politikalarının teknik eleman yetiştirme konusundaki yetersizliğine temas etmek istiyorum.

   Ülkemizdeki birçok öğrenci teknik lise veya meslek lisesi öğrenimi sonrası sınavsız olarak meslek yüksekokullarına geçiş yapıyor. Ardından mühendislik okumak için Dikey Geçiş Sınavı’na giriyor. Mühendislik Fakültesine girdikten sonra lisans eğitimine devam edebilmesi için bir yıl süren intibak sürecini geçmek gibi bir zorunlulukla karşılaşıyor. Öğrenci süreci atlatırsa öğrenim hayatına devam ediyor, atlatamazsa ‘en azından dört yıllık okul mezunu olayım’ diyerek Açık Öğretim Fakültesine kaydolup mesleğiyle pek ilişkisi olmayan bir bölümden mezun oluyor. Ardından işsiz kalmamak için aldığı eğitimle alakası olmayan bir alanda çalışmaya başlıyor. Beş yıl teknik eğitim almış bir elemana kendi işini yapma fırsatı vermeyen sistem büyük bir hatanın altına imzasını atıyor.

  Benzer bir hata da teknik öğretmen okulu mezunlarının tabi tutulduğu Mühendislik Tamamlama Sınavı. Sınavdan başarılı olan öğretmenler bir yıl mühendislik eğitimi aldıktan sonra mühendis unvanına haiz oluyor. Teknik eleman yetiştirmesi gereken öğretmenleri tayin etmeyip mühendis olmaya yönlendiren sistem bu sefer başka bir açmazla karşımıza çıkıyor.

  İşsiz kalmış binlerce mühendisin kol gezdiği bu dönemde teknik öğretimi mühendislikten ibaret gören, teknik eğitim almış insanları alanı dışında çalıştırarak körelmeye davetiye çıkaran, tekniker-teknisyen-mühendis-teknik öğretmen kavramlarını birbirine karıştıran politikalar devam ettiği sürece üretmeden tüketen bir ülkeye dönüşmemiz işten bile değil.

 
Toplam blog
: 93
: 87
Kayıt tarihi
: 25.02.19
 
 

     TCDD'de makine mühendisiyim. Sanatın iyileştirici gücüne inanan bir insanım.    ..