Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Mart '11

 
Kategori
Güncel
 

Teknik takip hikayesi

Teknik takip hikayesi
 

Dinleyenlerde dinleniyor!.


Hayatımıza giren yeni sözcük ‘’Teknik takip’’ Yeni tür deliller, yeni tür mahkemeler, yeni tür savcılar, yeni tür bir dönem, delilden suçluya ulaşma! Kafalar aynı, teknoloji yeni ve bizlerde bu duruma alışıyoruz çok değil üç beş yıl önce şok yaşadığımız gelişmeler normalleşmeye başladı. Artık her şey normal. Girilmedik ne yatak odası kaldı ne banyo. Almanya da jeton boyutlarında buz kalıbı ile sigara makinesinden sigara yürütme becerisini gösteren bu milletin evladı ki düşünebiliyormusunuz bu teknoloji bu vatan evlatlarının elinde neler olabileceğini hayal bile edemezsiniz. Artık bütün özellikler tek tuşta bas konuş, tıklayın gizli çekim yapsın. TC numaranı yaz mesaj at kredin cebinde dönemi. Allah sonumuzu hayretsin. 

Teknoloji meraklısı bir arkadaşım var saf Anadolu çocuğu idi! kendisi, biraz parayı bulunca uçan ama uçtuğunu belli etmediğini sanan birisi. İş yerine kamera döşetmiş. Ulu orta konuşuyor güya hava atıyor, özel savcılar gibi güven gelmiş, teknolojinin nimetlerini iyi kullandığını sanıyor belli ki! Ardından çıkabilecek olumsuzluklara gözünü kapatmış. Elemanı çağırmış yanına neden klozetin kapağını kaldırmıyorsun sifonu çekmiyorsun diye soruyor pişkin pişkin sırıtarak. İşte bu olaya şahit olduğum an, arkadaşımı defterimden sildiğim andı. 

Biraz zaman geçti gördük ki devlet katında da bu davranış yasal bir boyut kazanmış insanların yatak odası, banyosu gözetlenir telefonları dinlenir olmuştu. Bunun adı Teknik takipti. 

1980 anayasasına %90 kabul oyu verip bugün milletin %90’ı 1980 darbesine tavır almışsa bunu bana kimse izah edemez. Neden yapıldı diyebilir. Boşu boşuna insanlar asıldı denebilir fakat karşı imiş gibi kimse kıvıramaz. Yoluna kırmızı halılar döşenen, Paşa paşa sen çok yaşa diyen ve hem o günün hem bugünün 12 eylül ikinci baskılarına ve 13 eylül bütün gazete manşetlerinde bir tek itiraz göremezsiniz. Garip bir millet olduk vesselam. 

Şimdi milletin istihbarata ve yargıya olan güvenini ellerindeki teknik olanakları iktidarı elinde bulunduran saf Anadolu çocukları böyle sildiriyorlar gönüllerden. Yüzleri kızarmadan, utanmadan sıkılmadan teknik takip diyorlar. Bizde vay canına! Teknikse mesele yok diyor ve bir güzel yutuyoruz şu aralar hazmı zor ama ne yaparsın emir büyük yerden büyüklerimizden biri hazmedeceksiniz demişti hatırlarsanız. Bizi fişlediler şimdi sıra bizde diyordu densiz vekilin biride. Öyle de oldu ve olmaya devam ediyor. Tutuklanan generallerin darbe hazırlığında oldukları ve bunu ağızlarına yüzlerine bulaştırdıkları millete bir güzel yutturuldu. Sonra ordudan ihraç edilen subay ve astsubaylara iadeyi itibar edilme yolu açıldı ve emeklilik hakları gündeme getirildi. Sert medya kanalları yumuşatıldı, üzerlerine gidildi maliye baskısı ile cezalar arttırılıp kımıldayamaz duruma getirildiler bazılarını satın aldılar bir o kadar tv kanalı açtılar. Bir kaç magazin kanalından başka izleyecek kanal bırakmadılar. Basın organları da aynı şekilde baskı altına alındı. Ne demişti Başbakan ‘’ Demokrasi amaç değil araçtır’’ devamı hedefe ulaşmak için her yol mubahtır. 

Mahkeme aşamasında sanık bir kişi mahkemesi bitip suçu ispatlanana kadar masumdu. Şimdi ters döndü. Masumluğu ispat edilene kadar suçlu görülüyor ve masum olma olasılığına karşın ceza çektiriliyor. Zira artık gözaltı süresinin çok uzun olması sanıkları suçlu olarak cezalarını peşinen çektirmeye başlamıştır bile. 

Suçu sabit olduğunda cezasını çeken biri gözaltı süresi göz önüne alınarak cezadan tenzil edilir ve hükümlü cezasını çekmiş olarak hürriyetine kavuşurdu. Dosyaların zaman aşımına uğradığı bu sıkışık yargı dönemin de devir daim kuramına göre bir dalga etkisiyle gün, ay olarak ardı ardına zaman aşımına uğrayacak binlerce dosya sırada. Yılların birikimi patlamış demokrasi mahallesini dosya seli basmıştır. 

Zaman aşımına uğramış dosyalar tartışıldı, içerde yatan hürriyetleri zaman aşımına uğramış insanlardan hiç bahseden olmadı! 

Artık deliller önceden toplanıyor. Kısa pantolonla misket oynadığınız zamanı saymazsak öğretime adım attığımız gün gelecekteki olaylara delillerimiz kendiliğinden birikmeye başlıyor. Hele hele üniversite dönemi ve sonrasında ise Nüfus cüzdanını kimlik belgesi değil adeta potansiyel suçlu ve müstakbel sanık belgesi taşıyor gençlerimiz. İşte bunun adına korku imparatorluğu deniliyor. Gerçek tanımı bu. 

Araştırmacı gazetecilik adına arı kovanına çomak sokup bazı kirli çamaşırları kamuoyuna sunmak adına görevinizi yapacaksınız. Doğal kanallardan edindiğiniz bilgileri size verenler bir yandan da sizi teknik takibe alıp kuyunuzu kazacaklar. Özel yaşamınız her bir ayrıntı ve mahremiyetiyle mercek altına alınıp takip edilecek 5 ay, 1yıl veya 2 yıl teknik takibe maruz kalacaksınız ve malzeme hazır, atacaklar sizi kazana sonra doğru kurtlar sofrasına servis. Afiyet olsun sıradaki gelsin. Kendinizi doğru dürüst savunamayacaksınız bile suçlamalar ve deliller avukatınıza bile verilmeyecek. Gizli soruşturma kamuoyu tarafından bilinmeyecek fakat yandaş gazetecilere bazı yıpratıcı dip notlarını servis edecekler. 

Hele birde özel bir kaçamağınız takılmışsa teknik takibe yemeğin tuzu biberi hazır işte. Teslim olmuşsunuzdur bile. 

Sonra bir tv programında Nagehan Alçı adında yandaş gazeteci ağzından kaçırıverecek! Aaa size gönderilmedi mi diye karşısındaki 40 yıllık gazetecilerle makara yapmaya kalkacak ve tabi cevabını alıp süt dökmüş kedi gibi ne yapacağını şaşıracak kim bilir amaç sızdırmaksa buda bir taktik olabilir. Bu defa sızma değil tam süzme ispiyon ve çamur atma formülü. Oktay Ekşi den canlı yayında yazıklar olsun meslektaşını nasıl böyle suçlarsın farzedelim ki suçlu olsa da diye rezil edilip bir yüzüne tükürülmediği kaldığı gibi daha nice olaylar servis edilmeye devam edecek. Ne yapalım bunlar hep teknolojinin nimetleri. 

 
Toplam blog
: 181
: 1067
Kayıt tarihi
: 07.03.08
 
 

1957 Eskişehir doğumlu, Esk.A.Ü İşletme, İşbankası emeklisi, İstanbul Büyükçekmece de yaşayan, ST..