Teknoloji Danışmanı Atıf Ünaldı (2) IPTV

Sayın Atıf Ünaldı ile röportajımız devam ediyor...

http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=173632

Sayın Ünaldı... IPTV tam olarak nedir? İnternet TV'den farkı nedir?

iptv medyanın yeni halidir. Diğer medya teknolojilerinden farklı olarak iptv, üzerine oturduğu bütün platformlarda değişikliğe sebep olacak "spermatik bir teknolojidir". iptv internet erişiminde paketlerin noktadan noktaya hareketini, tam olmasa da broadcast'e en yakın şekle çevirecektir. TV ve görsel içeriğe interaktivite ve multimedya özelliğini katacaktır. Örneğin formula 1 seyreden bir ikişi istediği kamerayı seçtiği gibi, iptv kullandığı sistemde isterse görmek istediği istatistikleri ayarlayabilecek, aralarında sorgulama ve sort etme gibi imkanlara sahip olacaktır. İzlediğiniz bir film veya dizideki bir ürünü aynı anda alışveriş sepetinize atma imkanını sağlıyacak böylece reklamcılar açısından sadece bir ölçümleme imkanını getirmeyecek, bu ölçümlemeyi reklamın izlenme oranına göre değil malın satışına yani reklamın harekete geçirdiği insana doğru değiştirecektir.
İnternet erişiminin artması, bu platform üzerinde taşınan paketlerin de artmasını sağlayacaktır. Yani iptv internete ciddi bir trafik yükü getirecektir. Bu da cpu ve işletim sistemi arasındaki ilişki gibi, internet donanımı bazında yeni ihtiyaçları doğuracaktır.
iptv üzerinden sadece vod (video on demand) değil, streaming'de yapılacaktır. Bu da Qos (quality of services) tarafında erişimin iyileştirilmesi anlamına gelir. Yani şu anda internetteki iletişimde %10'luk bir kayıp veri söz konusu ise iptv'nin gelmesi ile birlikte böyle bir imkan söz konusu olmayacaktır.

IPTV pazarında etkin taraf kim olacaktır?

iptv pazarının, üç ciddi oyuncusu bulunmaktadır. Erişimi sağlayan, reklam pazarının oyuncuları ve içerik üreticiler yani ilk anda tv'ler. Bu alanda da şu anki geleneksel pazarın dinamiklerinin değişmeyecek, hatta bu noktada içerik üreticilerinin etkisi daha da artacaktır. Bir iptv platformunda binlerce kanalın bulunma imkanı olduğunu varsayarsak, her saniye binlerce saniyelik içeriğin oluşturulmasın ihtiyaç olacak. Bu da özellikle içeriğin krallığını güçlendirecek.Tv kanalları, prodüksiyon şirketleri kaliteli içerik üretmek için daha fazla zaman ve para harcayacaklar. Bu pazardaki oyuncuları sayısı ciddi anlamda artacak. Iptv'nin ilk döneminde erişim şirketleri de bu konuya girmeye çalışsalarda medya dünyanın her yerinde kendi dinamikleri olan bir yapıdır. Dolayısıyla bu işi sadece medya kurumları yapabilir. İçeriğin artışı aynı zamanda kaliteli içeriğe duyulan özlemi arttıracak. Bu nedenle hem hızlı hem de kaliteli içerik üreten kurumlar bu konuda daha büyük başarılar elde edecek.

IPTV'nin hayatımızda neleri değiştireceğini düşünüyorsunuz?

Televizyondan ve internetten baklentilerimiz tamamen değişecek. Şu ani televizyonlar etkileşimsiz yapıları ile komik kalacaklar. İnternet ise çok durağan gelmeye başlayacak. Yazı okumak için bile insanların beklentileri değişmeye başlayacak. Iptv internet bilgisayar ilşikisini de ciddi anlamda zayıflatacak. Set top box'lar bir internet erişim aracı olarak ev içinde önemli olmaya başlayacaklar. Güçlü kullanıcılar, evlerindeki bütün ihtiyaçların yerini farklı bilgisayarlarla dolduracaklar. Mesela salonda bare bone bilgisayarlar, media centerlar kullanılmaya başlanacak. Ortalam kullanıcılar ise STB'lere yönelecekler. Şu anki komik STB'ler çok kısa zamanda ciddi anlamda çöplük olacak.

Dünya'da ne tip gelişmeler var?

Erişim tarafında yapılacaklar çok net. Bu nedenle özellikle erişim şirketlei farklı denmelere girmemelidir. Ancak içerik tarafındaki değişim, içeriğin üretiminden yan malzemelerine kadar birçok şeyi değiştirecek. Dünya'da bu tarafta en güçlü çalışmalardan birini BBC yapıyor. Gönül isterdi ki RTUK iptv'yi nasıl kapatırımın hesaplarını yapacağına TRT burada neler yapabilirimi düşünsün. Ancak malum bu konularla zamanında ilgilenmek ciddi bir ileri görüş, vizyon ve algı meselesi. BBC iplayer ile başladığı serüvene yeni başarılar ekleyerek devam ediyor. Bu konuyu baştan sona anlatmak günler alabilir. Bu nedenle bunu belki de başka bir röportajın konusu yapmalıyız.

Türkiye'de TV'ler bu tip bir fikre teknik ve düşünce bazında hazırlar mı?

türkiye'deki birçok TV kurumunda çalışmış birisi olarak, size bir iyi bir de kötü haberim var. Önce iyi haber iptv ile ilgili ihtiyaçları ortalama üstü birçok kanal teknik anlamda karşılayabilir. Ancak şimdi kötü haber. Bunu yapacak vizyona, bilgiye ve yapılanmaya sahip değiller. Çoğu tv'de internet, teknik departmanlar ve içerik üreticiler bambaşka tellerden çalıyorlar. ortada hepsine etki edebilen yeni bir direktörlüğün oluşturulup başına bu üç konuda bilgi sahibi olan kişiler getirilmeli, ve bu departman diğer departmanlara yaptırım gücüne sahip olmalı. Aksi takdirde iptv kanal için bir kar merkezi değil bir asalak olur ki; bu etki devamında kanalın sonunu bile hazırlayabilir. Bu departmandaki kişinin ne içerik, ne teknik ne de internet tarafına kıyak çekmemesi ve hepsi ile aynı derecede empati kurabiliyor olması şarttır. Aksi takdir de bu yeni yapı, bahsi geçen departmanlardan birinin parçası haline gelir.

IPTV'den sonra içeriğin, erişimin ne yönde değişeceğini düşünüyorsunuz?

Demin de bahsettiğim gibi iptv içerikte ciddi bir artışın habercisi olacak. Bu nedenle içerikte ciddi değişiklikler olacak. Niş içerikler genel içeriklerden daha çok rağbet görecek ve kanallar özellikle bu yönde ciddi çalışmalar yapacak. Bu genel içerikli, programların sonu olacak. İnsanlar herkesin izlediği programlar yerine, ilgi alanlarındaki programları seyredecekler. Kaliteli içeriğe sahip niş projeler ciddi anlamda farklılaşacak. User generated content'in değeri içerik kalitesinden dolayı azalacak. Ancak şu an amatör üretim yapan kişiler kendi küçük prodüksiyon şirketlerini kuracaklar.

Peki bu kadar çok şeyi denetleyecek?

Denetleme konusu dünya ve Türkiye için ayrı ayrı incelenmelidir. Gelişmiş ülkelerde denetleme konusu kamuoyunun gücüne bırakılacak. türkiye'de ise ciddi bir zihniyet değişikliği olmazsa cadı avı ciddi anlamda devam edecek. Aslında şu anda bile olmayan pazardan kimin pay alacağı pardon denetleyeceği ciddi anlamda konuşulmaya başlandı. Hükümet medya gruplarını kontrol etmek için muhtemelen denetlemenin Ulaştırma bakanlığının altında olmasını isteyecek. Rtük ise reklam gelirlerini göz önüne alarak burada baskın olmaya çalışacaktır. Gönül isterki birileri de bu ülkenin yararına düşünsün ve denetimi yapmasın. Ama eğer yapılacaksa, içeriğin denetimi ve kapatma yetkisi BTK'ya, reklam gelirlerinin denetimi ise RTUK'e verilmeli. Eğer kapatma yetkisi de RTUK'e verilirse ciddi anlamda bir yanlış yapılmış olur. Yani yanlışın yanlışı olur.