Teknoloji Fakülteleri

ÇÖZÜMSÜZ/ÇÖZÜMLÜ DÖNÜŞÜMÜN ADI "TEKNOLOJİ FAKÜLTELERİ"

Teknik eğitim fakülteleri Mezunlarının görev unvan ve yetkileri düzenlenmediğinden Kamu Kurumlarında Teknik Hizmetler sınıfında, üretim, planlama ve uygulamada özel sektör kuruluşlarında, 3795 sayılı kanunla tanınan "mühendislik formasyonu"eğitiminin bilim dışı çeşitli gerekçelerle verilmemesi, öğretmenlik alanında yüzde 2 ler seviyesinde kalan ve birçok branşta on yıldır hiç atama yapılmaması ayrıca AB ülkelerinde aktirite olmayan Teknik Eğitim Fakültelerin kapatılarak, yerine Teknoloji Fakültesi kurulması kararı alındığı Yüksek Öğretim Kurulunun 23.12.2008 tarihli basın açıklamasında öğrenmiş bulunmaktayız.

Bu durum, 4 yıllık teknik lise, 4 yıl teknik fakülte eğitimi olmak üzere toplam 8 yıl teknik eğitim ve bir çok derste mühendislik fakültesi derslerinde fazla kredi alan, devlete en yüksek maliyet getiren eğitim olan ancak mezunlarının büyük kısmı işsiz , iş bulanların bir kısmı mesleki onurları hiçe sayılarak, Kamu Kurumlarında ilköğretim ve orta öğretim seviyesindeki teknisyen yardımcısı, teknisyen, memur vb unvanlarda, yada özel sektörde işverenin keyfiyetindeki bir statüde atıl durumda ve mutsuz mezunlar olarak, Teknik Eğitim Fakültelerinin kapatılarak yerine Teknoloji Fakültesi kurulması unvan sorunun çözümüne yönelik, çok geç kalınmış olumlu bir karar olarak görülmüştür.

Yılladır görmezden gelinen, sorunları ötelenen ve zaman zaman siyasi sembollere kurban edilen meslek ve teknik eğitim sorunu gelinen noktada Sanayi sektöründe verimli ve kaliteli üretimin önünde büyük engel olarak durmakta, özel ve kamu sektörünün nitelikli teknik elaman bulmakta sıkıntı çekildiği kamuoyunca da bilinmektedir.

Ülkemizin bilgi ve teknoloji bilimlerinde gerekli atılımı sağlayarak, gelişmiş ülkelerle rekabet edilebilir duruma gelmesi ve işsizlik sorunu çözümü için, teknik okulların:

a)Ab ülkelerinde olduğu gibi Sosyal statüde saygın ve maddi olarak güçlendirilmiş bir ücret politikası

b)Kamu kurumları başta olmak üzere istihdam alanlarının esnek bir yapıyla geniş tutulması

c)İlgili teknik okul mezunlarına iş yeri kurma aşamasında özel teşvik ve yetkilerin verilmesi vb. düzenlemeler yapılması germektedir. Aksi takdirde düz liselerin kapatılarak, Ab ülkelerdeki teknik okulların oranına yükseltmek için gençleri zorunlu olarak, mesleki teknik okullara yönlendirilmesi isteksiz, mutsuz ve hedefsiz mezunlar olarak işsizler ordusuna katılacaklardır.

Bu nedenle; YÖK'çe kurulması kararı alınan Teknoloji Fakültelerinin birer cazibe merkezi olması, tercih edilebilir ve mesleki orta öğretim mezunlarının çekim noktası olması ile birlikte mevcut Teknik Eğitim Fakültesi Mezunlarının unvan ve istihdam sorunun çözeme kavuşturulması için KANUN TASLAĞINDA aşağıdaki hususların dikkate alınmasında yarar görüyorum:

1-Kamu kurumlarında denetim, danışma ve Teknik Hizmetler Sınıfında, eğitim formasyonu ile eğitim kurumlarında, üretim, planlama, uygulama alanlarında özel sektörde, Uluslar arası düzeydeki Üniversitelerde akrite, sorunu olmayan, Yüksek Eğitim Kurumlarında akademik görevlerde ve diğer mesleki ve Teknik Kurum, Kuruluşların her bölümünde biriminde ve kısmında istihdam edilmesi ve kariyer yapma imkanı sağlayacak unvan, görev sorumluluk ve yetkilerin tereddüde mahal bırakmayacak ve hukuki sorunlara yol açmayacak, bir yasal düzenlemenin yapılması,

2-Kanun taslağında, Mühendislik-Mimarlık fakülte mezunlarının 1 yıl Eğitim formasyonu veya iş tecrübeli(muallak cümle) durumdan mesleki ve teknik okullarda teknik öğretmen olarak görev alabileceklerini belirtilmektedir

Mevcut 3795 sayılı kanuna rağmen teknik öğretmenlere tanınan "mühendislik formasyonun" çeşitli gerekçelerle verilmemesi, mühendislik fakültesi mezunlarının 1998 yılından önce orta öğretim ve mesleki okulların binlerce mühendislik fakültesi mezunları ile doldurulmasıyla atanma imkanı kalmayan ve katsayı sorunu ile birlikte yetkisiz unvansız nitelikli teknik elaman olan teknik öğretmenlerin sayısı 30 binleri geçen işsizler ordusu meydana getirmiştir. Bu durum, mevcut Teknik Eğitim Fakültesi mezunlarına tek taraflı bir hak mağduriyeti olarak nitelendirilmekte, yaşanılan mesleki mağduriyetin son halkası olarak görülmüş, sorunları daha da derinleştirileceği kanaati taşımaktadır.

Bu nedenle; illaki Mühendislik-Mimarlık Fakültesi mezunlarına öğretmenlik hakkı tanınacaksa, Teknoloji Mühendisliği unvanı ile birlikte Yürürlükte olan 3795 sayılı kanuna dayalı olarak, çıkarılacak yönetmenlikle Tüm Mühendislik-Mimarlık fakültelerinde belirli kontenjanlar dahilinde Teknik Öğretmenlerin 6 ay veya 1 yıl süreli "Mühendislik formasyonu" hakkı tanınması hem benzer fakülteler arasında adalet ve hukuk dahilinde çift taraflı geçişler sağlanmış olacak hem de unvansızlıktan oluşan işsizlerin piyasada eşit şartlarda mesleki olarak rekabet edebilir konuma getirecektir.

3-Kamu Kurumlarında, Teknik Hizmetler sınıfında on yıllardır unvansız ve yetkisiz olduklarından Unvan değişikliği ve görevde yükselme sınavlarında sistem dışında kalan, Teknik fakülte mezunu olmalarına rağmen kariyer yapma imkanı olmayan Teknik Eğitim Fakültesi mezunlarına, Teknoloji/Uygulama Mühendisliği sürecine, Devlet Personel Başkanlığı, Maliye Bakanlığı ile ilgili Bakanlıklar zor uyum sağlayacakları düşünüldüğünden, çıkabilecek hukuki sorunların önüne geçmek amacıyla, mezunların maddi ve manevi mağduriyetinin bir an evvel sonlandırılması için Unvan değişikliği sınavına tabi tutulmadan direk Teknoloji Mühendisi Unvanı verilmesi hususu Kanun Taslağında yer verilmesi gerekmektedir.

4-Yüksek Öğretim Kurumu Başkanlığının basın açıklamasında; mevcut Teknik Eğitim fakültesi mezunlarının 1 yıl süreli tamamlama eğitimi ile Teknoloji Mühendisi unvanı alacakları anlaşılmaktadır. Bu durum bir çok Teknik Eğitim Fakültelerinin alt yapısını, eğitim süresini, eğitim kalitesini, ve dahası yıllardır mağduriyetlerini, mevcut sosyal konumlarını ilgili bilgi eksikliğinden kaynaklanmaktadır. 2 yıllık yüksek okul seviyesine indirgemedir. 3795 sayılı kanunundan geri gitmektir. Bu nedenlerle güçlü bir fakülte için Mezunlara direk "Teknoloji Mühendisi" unvanı verilmelidir. Aksi durumda mevcut yaklaşık 50 bin mezun için sorun daha karmaşık bir hale gelecektir.

Sonuç olarak; Cumhuriyetin ilk yılları ile birlikte kurulmuş olan Yüksek Teknik Öğretmen okulları ve devamında dönüşüm geçiren, köklü, donanımlı Teknik Eğitim Fakülteleri ismi ortadan kaldırılarak, kapatılma kararı alınmış, on binlerce fakülte mezunu yetkisiz, unvansız ve buna bağlı olarak işsiz olarak ortada durmaktadır. Kapatılan Fakültenin yerine Kurulması kararı alınan Teknoloji fakülteleri, kapatılanın yerini dolduracak, daha tercih edilebilir mezunlarının ülke teknolojisine ivme kazandıracak bir yapılanmaya olanak sağlaması gerekmektedir. Konu ilgili yasa tasarısı Milli Eğitim Bakanlığına sevk edilmiş durumdadır. Milletimizin değerli temsilcileri olan Sn, Milletvekillerimizin önüne gelecek olan Kanun Tasarını değerlendirirken, Ülkenin işsizlik sorunu başta olmak üzere yukarıda belirtilen hususların göz önüne alarak gerekli katkıyı yapmalarını bekliyor ve diliyoruz. Bu tasarı kanunlaştıktan sonra yazı başlığındaki Çözümlümü yoksa çözümsüzden hangisinin üzerini çizeceğimiz ortaya çıkacaktır.

Kemal BUDAK
Teknik Öğretmen(Adı var kendi yok)