Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Nisan '15

 
Kategori
Deneme
 

Teknoloji mi, biz insanlar mı köle...

Teknoloji mi, biz insanlar mı köle...
 

Telefonlar akıllandıkça

İnsanlar aptallaşıyor,

İnsanlar aptallaştıkça, sevgi saygı azalıyor, sevgi saygı azaldıkça, hayat insanlara daha çekilmez geliyor. Uzun lafın kısası teknoloji ilerliyor, insanlar her anlamda geriliyor. Bu ilerleme kime yarıyor, kime yaramıyor? Bu tür cihazlar insanın esiri olması gerekirken, kullananlar bunların esiri oluyor maalesef. Varsın olsun cebimizde akıllı bir telefon olmasın dostlar, sıcak, içten bir gülümsemenin, bir merhabanın yerini ne tutar?

Merhaba,

Yukarıdaki cümleler sevgili eşim tarafından bana gönderildi. Bulunduğu ortamda hemen herkesin telefonlarına yoğunlaştığını görünce alelacele bu cümleleri yazmış ve bana mesaj olarak göndermişti. Bu yazacağım konunun fikir babası kendisidir diyorum ve çok teşekkür ediyorum.

Bazen kendisiyle geleceğe dair konuştuğumuzda (hep ben konuşurum anlatırım hayallerimi kendisi genelde susar. Bu da benim Onunla ilgili küçük bir serzenişim olsun. Fırsatı değerlendirdim : ) ) bir çocuğumuz olduğunda kesinlikle köye götüreceğim derim. Bu anlamda şanslıyım çünkü, bizim bir köyümüz var. Çocuğumuz hayvanları televizyon da görmesin. Küçük bir kuzuya dokunsun , annesinden süt emerken görsün, holluktan yumurtasını eliyle alsın. Kaplumbağaları izlesin. Çimlere yalınayak bassın, küçükken annesinin yaptığı gibi ağaçlara tırmansın. Çamurla oynasın, yapraklardan ve çamurdan pasta yapsın. Oyun oynamaktan yorulsun anneannesi ona zeytinyağlı tuzlu ekmek sürsün ve arkadaşlarıyla paylaşmanın keyfine varsın istiyorum. Yılda birkaç hafta da olsa. Mümkün oldukça geç tanışsın teknolojiyle, mesela yemek yemiyor diye televizyon açıp reklamlarla kandırarak bebeklerine yemek yediren tanıdıklarım var . Daha bir yaşına bile gelmeden tanışıyor çocuklar televizyonla. Ona okuma yazma bilmeden resimli kitaplar alayım resimlerine bakarak öyküler anlatsın bana, masallar okuyayım ki kelime haznesi gelişsin. Bir yazı tahtası alayım  ve rengarenk kalemler . Hatta odasının bir duvarını O na ayırayım ( tabi ki duvar kağıdı kaplayayım temizliği kolay olsun  : ) ) hayallerini, sıkıntılarını aktarsın oraya. O küçük yaşında televizyonu, bilgisayarı, telefonu arkadaş etmeyeyim Ona.

Kısacası , efendisi olduğumuz teknolojinin köleleri olduğumuz bir dünyada yaşamaya çalışıyoruz.

Çocukların olmadığı, salıncakların boş olduğu parklar, herkesin yalnız olmaktan hoşlandığı bir dünya sizi de korkutmuyor mu? Ben korkuyorum açıkçası.

Aşağıdaki yazıya göz atmanızı tavsiye ederim

Silikon Vadisi Yöneticilerinin Çocukları Neden Teknoloji Girmeyen Bir Okula Gidiyor?

Günümüz çocukları teknolojinin içine doğuyor. Bunu hepimiz biliyoruz. Şimdi bu durumu anne babaların nasıl yorumladığını daha iyi anlamak için başka bir gerçeği daha ortaya koymak lazım: Biz teknolojinin içine doğmadık. Hepimiz yaş kemale erdikten sonraki dönemde, yani lise ve üniversite yıllarında ya da iş hayatına yeni atıldığımız dönemlerde tanıştık teknolojiyle. Belki bu yüzden küçücük çocukların hatta el kadar bebelerin teknolojiyle ilişki kurmasından şaşkınlıkla karışık -ilk kez gördüğümüzden olsa gerek- tuhaf bir zevk alıyoruz. Çok farklı ve zeki bir nesil yetişiyor duygusu kaplıyor içimizi. Belki bu yüzden bir sürü anne baba, “Oğlum 3 yaşında tam bir profesyonel Google kullanıcısı”, “Bizimkinin mouse kullanmasını bir görsen inanamazsın” gibi tuhaf gururlanmalar yaşıyor.

Şükürler olsun ki, çocukların gelişim çağında teknolojiye (bilgisayarlar, cep telefonları, tabletler) uzun saatler maruz kalmasının zararlarıyla (gelişimi ve öğrenmeyi olumsuz etkilemesi, obezite ve saldırganlığa sebep olması, radyasyon emisyonu vs.) ilgili çok sayıda araştırma yayınlandı. Ancak, buna rağmen çocuğunu teknolojiden uzak tutmak için çaba gösteren çok az sayıda anne baba var. Aksine çocuğuna dördüncü ya da beşinci yaş gününde tablet almayı hayal eden anne baba sayısı hiç de az değil.

Sonuç olarak, teknolojiyle çok geç yaşta tanıştığımızdan ve kendimizi pek zeki bulmadığımızdan olsa gerek, küçük bir çocuğun harika bir internet kullanıcısı olmasını yüksek zeka göstergesi olarak algılamaya devam ediyoruz.

 Bu okulda hiç teknoloji yok

 New York Times’ta yayınlanan ve önemli tartışmalara sebep olan bir makale, zeka ve teknoloji kullanımı arasındaki ilişkiye en sağlam darbeyi vurmayı başardı. Dünyada ve ülkemizde pek çok ilkokul, sınıflarını bilgisayarlarla donatma konusunda acele edip bu konuda birbiriyle yarışa dursun, teknolojinin ana vatanı Silikon Vadisi’nin göbeğinde E-Bay, Google, Apple, Yahoo ve Hewlett-Packard gibi teknoloji devlerinin çocuklarını göndermeyi tercih ettikleri bir okul, kendini teknolojiden tamamen arındırmayı seçiyor. Bu okul, Waldorf School of the Peninsula.

 Bu okulda hiç teknoloji yok. Bilgisayar ekranı ya da akıllı tahtalar yerine eski karatahtalar, tebeşirler, kağıt ve kalem var. Öğrenmenin diğer temel malzemeleri ise örgü ve dikiş iğneleri ve bazen de çamur. Bunun dışında bolca oyun odaklı öğrenme ve hikaye anlatma var.

 El becerisi zekaya dönüşüyor

 Google’ın bir üst düzey iletişim bölümü çalışanı olan Alan Eagle, New York Times’a yaptığı açıklamada “App uygulamasının ya da iPad’in çocuğuma okumayı ya da matematiği daha iyi öğreteceği fikri çok komik” diyor. 5.sınıfa giden kızı henüz Google kullanmayı bilmiyor. Bunun yerine kızı, sınıfındaki diğer çocuklar gibi dikiş becerilerini güçlendirmeye çalışıyor.

Hedefleri birgün kendi çoraplarını dikebilmek. Waldorf eğitim sistemine göre problem çözme ve matematik becerisi, örgü örmek, makas ya da bıçak kullanmak gibi ufak el becerileriyle gelişiyor. El becerileri ve atlama, zıplama, tırmanma gibi hareket becerileri, 7 yaşından sonra zekaya dönüşüyor.

 Teknoloji becerisini fazlasıyla büyüten günümüz ebeveynlerinin aksine Alan Eagle’a göre teknolojiyi kullanmayı öğrenmek, dişleri fırçalamayı öğrenmek kadar kolay. “Google’da ve diğer her yerde, teknolojiyi, zekası en düşük insanın bile rahatlıkla kullanabileceği kadar basit hale getiriyoruz. Çocuklarımız büyüdüğünde teknolojiyi kullanmayı becerememeleri gibi bir şey söz konusu bile olamaz” diye özetliyor anne babaların yere göğe koyamadıkları teknoloji becerisini Eagle.

 Waldorf sistemi neredeyse 100 yıllık bir eğitim sistemi ancak bilgisayar konusunda tartışma yaratmaya daha yeni başladı. İyi ki de başladı. Çok daha karmaşık hareketler yapabilen çocuğunuzun mouse kullanmak kadar basit bir hareketiyle gurur duymayı bir kenara koyup, onu dikiş dikmek, makas kullanmak gibi pek önemsemediğiniz, oysa çok daha fazla zeka gerektiren el becerileri konusunda yüreklendirmenin zamanı geldi de geçti bile.

 

Kaynak,

http://www.egitimpedia.com/dunya-2/silikon-vadisi-yoneticilerinin-cocuklari-neden-teknoloji-girmeyen-bir-okula-gidiyor; 

 
Toplam blog
: 146
: 762
Kayıt tarihi
: 02.05.14
 
 

İnsanları ve yaratılmış tüm canlıları severim. Yazmak amatörce de olsa hayatımda bir süredir var...