Tekrar Ben

Bugüne kadar Eric Van Buyten olarak yaşam üzerine yazarken daha çok bireysellik ve bireysellikten toplumsallığa doğru bir yaklaşım üzerinde durdum. Bunu yaparken daha çok sanatsal bir bakış açısında oldum. Özellikle dil açısından. Oysa ki ben bir İşletme Mühendisi olarak uygulamalı biriktirmiş olduğum bilgi, tecrübe ve beceriye sahip olaraktan son derece rasyonel yaklaşımlar içinde olan bir bireyim. Evet, hayat duygularca güzel, kabul, fakat doğru yaşanması için doğru toplumsal temellere oturtulması lazım bu duyguların.

Mutluluk için kişinin doğru bir birey olması yeterli şart değildir; mutlu olmak istiyorsa bulunduğu toplumda oynayacağı roller vasıtası ile kendi toplumuna örnek olacak davranışları da göstermek zorundadır kişi. Ben yıllarca kendimi gerçeklerken hep üreterek var olmayı seçmiş birisiyim. Örnek olmak konusunda ise bugüne yapmış olduğum bir sürü hata var. Ve bunun başında toplumu hiç mi hiç umursamamak, kadınların duygularını önemsemeden onları eleştirmek, politikacıları yermek, kısacası toplumla empati yapmamak temel hatam.

Bu seçimler göstermiştir ki Türk toplumu her türlü eksikliğine rağmen kurucusunun ifade ettiği gibi yabana atılacak bir toplum değildir. Eksikliği görgü, eğitim, öğretim ve dolayısıyla evrensellik yönündedir. Bu durum da bize büyük sorumluluklar yüklüyor. Sadece edebiyat yaparak bu toplumu yükseltmek mümkün olmuyor. Bu bağlamda Eric Van Buyten'den daha çok Anıl Şakir Yiğit'e ihtiyaç olduğunu anlamış bulunmaktayım. Ve bu bloğumdan itibaren gerçek bir blogçu olacağım ve kişisel deneyim ve bilgilerimi sizlerle paylaşmaya başlayacağım. Ve bunu yaparken edebi bir dil yerine son derece yalın ve akıcı bir dil kullanacağım ki yanlış anlaşılmalara sebep olmasın.

Böylelikle yıllarca tartıştığımız Osmanlıca kelimeler kullanılmalı mı, kullanılmamalı mı konusunu da sonlandırmış olacağım.

Tabi daha da önemlisi gençlerin yazdıklarımı algılamaları hususunda kendime büyük bir kapı açmış olacağım. Nitekim yıllardır 35 yaş üstü okunma kitlemin de bu bağlamda değişeceğine inancım sonsuz.

Sadece MB'de değil, aynı değişikliği tüm sosyal medyada yapma kararı aldım. Bünyesinde blog yazarı olarak yıllardır görev aldığım Milliyet Blog ve okurlarına daha zengin yazılar sunacağım konusunda kendime inancım tam.

Şimdilik bu kadar; görüşmek üzere...