Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

sufi-su /Emel Yeşilkayalı

http://blog.milliyet.com.tr/sufi-su

21 Kasım '10

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Tekrar mahalleli olmayı sevdim

Tekrar mahalleli olmayı sevdim
 

Fotoğraf netten alıntı


Şehirden uzakta, köyde bir sitede yaşıyorum artık. Uyandığımda, cam balkon kapısından alabildiğine uzanan zeytinliği görüyorum. Hemen arkasında köy evleri. Kapıyı açtığımda kuş sesleri doluyor içeriye. Kocaman bahçeleri içinde güller, salkım söğütler, çeşitli ağaçlar, her bahçede kameriyesi olan apartmanlar var burada. Özellikle sabahları, çoğu kadın olan yürüyüşe çıkan insanlar var. Bir de pek çok sahipsiz köpek. Ama onlar da site halkından olmuşlar. Bazen gruplar halinde geziyorlar, bazen yalnız. Sabahları dolmuş durağına giderken karşılaşıyorum onlarla da. En çok onlarla selamlaşıyorum. Tanıdık olduk artık. Bazıları serseri görünüşlü, bazıları dünyasından bezmiş gibi, bazıları gün görmüş geçirmiş, bazıları da insan canlısı… Bazen birkaçı durağa kadar eşlik ediyor bize yürüyüşümüz sırasında, aileden biri gibi. Bizi durağa bıraktıktan sonra arkadaşlarıyla buluşuyorlar. Kalabalık bir grup halinde bekleşip, sessizce anlaşıyorlar bundan sonraki güzergahlarının neresi olacağı hakkında…

Orta gelirli, çoğu emekli aileler oturuyor bu sitede. Havalar izin verene kadar, akşam üzerleri kameriyede oturup çay içip sohbet ediyorlar. Ben işimden dönerken yorgun argın, gıptayla selamlarım onları. Bir de son zamanlarda karşı apartmanın kameriyesinde bir grup erkek sürekli tavla partisinde hafta sonlarında. Gürültülü, neşeli bir kalabalıktı onlar.

Ben ise, sadece birkaç gece oturabildim aynı sitede yaşayan annemlerin bahçesinde. Kameriyede oturmadık, çimlerin üzerindeydik. Çocukluğumdaki köy geceleri gibiydi. Teyzemler, annem, teyzemin çocukları, torunları, biz, apartman komşuları…, gökyüzünde yıldızlar, bahçenin bir yerlerinden gelen “cır-cır böceği” sesi…, kameriyede demlenip servis edilen çaylar…, tabii ki hepsine eşlik eden hoş sohbetler.

Buranın en sevdiğim özelliği, halen mahalle kültürünü yaşıyor olması. En küçük teyzemin vefatından sonra komşuları annemleri hiç yalnız bırakmadı. Bizlerin eli kolu tutmuyordur diye günlerce yemek pişirip getirdiler. Genç bir komşuları, anneme ve aynı apartmanda oturan büyük teyzeme her gün gelip Kur’an okuma dersi verdi. Israrla, bıkmadan, sıkılmadan ve onlar vazgeçtiğinde bile vazgeçmeden. Onlar da “kardeşimizin ölümü bile hayırlara vesile oldu” diyerek daha huzurlu hissettiler kendilerini.

Biz ise şehirde, karşılaşıldığında yalnızca selam verilen ama hiç tanışılmayan, gidilip gelinmeyen apartman komşuluğundan ve uzun yıllardan sonra, ilk kez geçen bayram komşuların evlerine bayram ziyaretine gittik. Nasıl gitmeyebilirdik ki?... Apartman yöneticimiz Mesut Bey, taşındığımız andan itibaren her şeyimize koştu, en ufacık sorunumuzda onu aradık. “Yenge boşa masraf etmeyin, komşulardan şu kişi şu işten anlıyor, diğeri bundan anlıyor” deyip arızaları, tadilatları yaptırdı, kimseyi bulamazsa kendisi yaptı… Karşı komşumuz Sevim Abla, karıncayı ürkütmekten çekinen mahcup haliyle her karşılaştığımızda evine davet etti, çalışıyorum diye bir şeyler yapıp getirdi… Talip Bey, apartmanın bahçesinden topladığı biberleri “kahvaltıda taze taze yersiniz” diye dağıtıp durdu…

Ben burada, mahallelinin birbirini kollamasını sevdim. Geçen bayramdan hemen önce bir pastahane açıldı, işyeri daha tadilatta iken mahallelinin duaları başladı. “Hayırlı nasipler ver Ya Rabbim, hayırlı rızıklar ver Ya Rabbim. Kapanmasın Ya Rabbim…” diye. Açıldığı akşam apartmandaki bayanlar toplanıp çay içmeye gittik hayırlı olsun niyetine. Bayramda bütün tatlı siparişleri oraya verildi. Kadınlar karar aldı, misafir geldiğinde hiç olmazsa bir çeşit pastahaneden alınacak bundan sonra. Bir grup kadın görev edindi gitti konuştu sahibiyle, “Bu sene geçti ama önümüzdeki seneye dondurma da koyun buraya, daha iyi iş yaparsınız.” Dedi. İşyeri sahiplerinin karı-koca, ailecek çalıştığı görüldü, memnun olundu. “Tamam para içerde kalıyor, kurtarırlar.” Dendi.

Ben burada yıllar sonra tekrar mahalleli olmayı sevdim… Komşunun oğlu işten çıkarılmış diye üzülmeyi, ne yapsak da işe yerleştirsek diye etrafımıza haber salmayı, Ramazan da komşuyu iftara çağırmayı, komşunun tayini çıkan kızına yolluk hazırlamayı sevdim. Ben burayı sevdim…

 
Toplam blog
: 76
: 1567
Kayıt tarihi
: 28.03.09
 
 

Merhaba, ben sufi-su. Sosyal hizmet uzmanıyım. Yıllarca korunmaya muhtaç çocuk çocuklar, koruyucu..