Tekstil piyasası Rus kızlarla allak bullak oluyor..

Yeni dünya düzeninde Serest Piyasa Ekonomi gereği ülkeler arasında birbirleriyle rekabet edeilmeleri için  her ülke kendine özgü gerek coğrafi konumu itiariyle gerekse sanayii alt yapı itibariyle en az bir ürün veya ürünler dünya standardı değerinde üretim yapması gerekir.

Örneğin; İtalya Otomotiv, Fransa Kozmetik, Afganistan Kaşmir dokuma, Arjantin Et ürünleri ve Şarap, Arnavutluk Krom üretirken Seylan'da Çay, Brezilya'da Kahve üretimiyle dikkat çekmekte.

Türkiye'ye baktığımızda inşaat sektorünü saymazsak montaj sanayi dışında Uluslararası arenada rekabet edebileceği adından söz ettirebileceği doğru dürüst bir üretime sahip gözükmüyor.

Haddızatında, topraktan itibaren başlayan kocaman bir tekstil ülkesiyiz.

Pamuk yetiştiriyor, kumaş dokuyor, model üretiyor, üretim gerçekleştiriyor, kayda değer ihracat yapıyoruz ancak dünya standardında henüz bir gelişme gösteremediğimizi görüyoruz.

Neden?

Niçin?

Oysa, Akademik anlamda altyapı ve destekler mevcut olduğu halde bir türlü istenilen boyutlarda dış dünyaya kendimizi tanıtamıyoruz.

Tekstil konusunda gelişme gösteremememizin bir çok nedenleri var. Kısa yoldan kazanmak kültürü gibi.. Hep benim olsun, başkasında olmasın anlayışı gibi..

Çoğu sektörde bu tür anlayışlara rastlamak mümkündür.

Tekstil sektoründe bu olumsuz anlayışların dışında bir de satış elemanları konusu var ki, bana göre en önemli konulardan biridir.

Satış demek ülkeye döviz getirisi demektir.

Tekstilin Laleli Merter ve Osmanbey piyasalarına baktığımız zaman sözümona satış temsilcilerin neredeyse yüzde yüzünün yabancı uyruklu bayanlardan oluştuğunu söylersek haksızlık etmemiş oluruz.

Bu bayanların çalışma izinleri olmadıkları halde çalıştırılmakta ve firmalar tarafından ülkemize misafir olarak gelen insanlara etik dışı kazanç sağlatılmakta ve bu tür firmalar ülkenin ticari gelişmesini olumsuz yönde etkilemektedir.

Bütün ülkelerde olduğu gibi vize ile gelen misafirlerin çalışmaları yasaktır. Çalıştıran firmalar tespit edildiğinde yüklü miktarda cezai yaptırımlar uygulanmakta, çalışanlar ise sınırdışı edilmektedir.

Kanun böyle diyor.

Ülke ekonomisi nasıl büyür?

Üretim ve satış yapan fabrikalarda kendi işçisini çalıştırarak değil mi?

İşsizlik oranını tetikleyen nedenlerden biri de kaçak yabancı işçi çalıştırmaktır.

İstanbul Ticaret Odası Başkanlığı (İTO) ve Osmanbey Tekstilci İşadamları Derneği (OTİAD) yabancı dil eğitimi konusunda ücretsiz olarak eğitim vermektedir.

Ülkemizde, özellikle İstanbulda işsizlik sayısı doruklarda.

Çalışmak isteyen binlerce genç bayan işsizler. Kaçak yabancı uyruklu insanların çalıştırılması yerine, ülke ekonomisine katkı yapacak kendi öz işçilerimizi çalıştırsak fena mı olur?

Hem istihdam sağlanmış olur, hem de tekstil piyasası istenilen boyuta gelmesini sağlar diye düşünüyorum..

Buradan İstanbul Emniyet Müdürlüğüne bir çağrı yapmak istiyorum.

Ben Osmanbey'de tekstil firması sahibiyim. Bu konu beni çok rahatsız ediyor. Rutin denetimlerinizi daha sık yapmanızı ve ülke ekonomisini olumsuz yönde etkileyen kanun dışı yabancı işçi çalıştırmalarını önlemenizi istiyorum.

Bu konuda OTİAD'ın da harekete geçmesini öneriyorum..