Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Mart '12

 
Kategori
Kitap
 

Tektaşın Kanı - Kemal Kaplan

Tektaşın Kanı - Kemal Kaplan
 

Selamlar,

İlk kez bir yazarın ikinci defa kitabını tanıtan bir yazı yazıyorum.

Sağolsun kitabı, kitabın yazarı Kemal Kaplan bizzat yolladı. Ama kitabı yazar yolladı diye de eleştirmeyeceğim anlamına da gelmiyor tabiki.

Kitabın adı Tektaşın Kanı. Yazarı belirttiğim gibi Kemal Kaplan.

Daha önce Kemal Kaplan’ın “Köstebek, JİTEM-MİT ve MOSSAD üçgeninde Tuncay Güney ile 240 gün” isimli kitabını tanıtan bir yazı yazmıştım.
Yazdığım bu yazı sayesinde kendisiyle internet üzerinden tanıştık. İstersem bir diğer kitabını bana yollayabileceğini belirtti. Ben de hemen kabul ettim tabiki de. Ve bu sayede bu yazının konusu ortaya çıkmış oldu.
Kitabın konusu elmas, pırlanta vb. değerli taşlar gibi gözükse de asıl konu İsrail ve Yahudi çıkar çevrelerinin dünyayı yönetmeleri. Oldum olası zaten bu konu benim ilgi alanıma girmiştir. Bu yüzden kitabı 3-4 gün gibi kısa sürede büyük bir keyif alarak bitirdim.

Yazarın anlatımı akıcı. Oldukça fazla bilgi vererek sizin merakınızı gideriyor. Kitabın bir yerine kadar diyorsunuz ki “ya madem İsrail ve Yahudilerden bu kadar bahsedecektin neden kitabın adını Tektaşın Kanı yaptın?” İşte tam da siz o düşünceye iyice sahip olmaya başladığınızda yazar bunun nedenini açıklayarak bütün merakınızı gideriyor.
 

Şimdi Kemal Bey’in affına sığınarak kitaptan bazı bölümleri sizlerle paylaşacağım.
“Kanada gibi dünyanın en zengin ülkelerinde faaliyetini sürdüremeyen pırlanta kartelinin  Türkiye pazarında nasıl iş yaptığını, hangi yollarla satış rekorları kırdığını merak ediyor, lüks bir tüketim aracı olan bu pırlantanın dar gelirli vatandaşa nasıl pazarlandığını bilmek istiyorsanız, pırlanta masalıyla uyutulan Türkiye’nin yer altı zenginliklerini de sömürmek isteyen aynı firmanın, Türkiye’deki işbirlikçileri ile nasıl pazarlama tezgahları kurduğunu öğrenmek istiyorsanız, hemen kitabı okumaya başlayın.”
“De Beers Grubunun pazarlama ve satış şirketi DTC’nin yaptığı araştırmaya göre, Türk erkeği sevdiği kadına pırlantalı mücevher vermek istiyor. Türk kadını ne kadar pırlantalı mücevher arzu ediyorsa, erkek de o kadar hediye etmeyi istiyor. Kadınlar kendilerine verilmesini istedikleri armağanların başında pırlantalı mücevherleri sıralıyor. Türk erkeği de duygularını ifade etmekte zorlandığında, pırlantayı sevgisinin bir sembolü olarak sunuyor.”
“Önce ‘ben özgürüm’ diyerek Türk kadınını belli bir kıvama getirenler, daha sonra ‘çocuk da yap kariyer de’ empozesiyle ekonomik özgürlüğüne de  kavuşturulmasının önünü açtılar. Her şey yolundaydı…
Şimdi geriye ekonomik yönden ilerleme kaydeden kadınların cebinden paranın nasıl alınacağı kalıyordu. Ama bu daha da kolaydı…
Reklamların %90’ının kadınlara yönelik olması boşuna değil. Kadını tüketim batağının içine çekince, erkek zaten arkasından yuvarlanıp düşecek…”
Sanırım kitaptan bu kadar alıntı yeter. Kitapta bunlar gibi daha birçok harika bölüm var. Bence vakit kaybetmeden bu kitabı alın, okuyun ve bilinçlenin.
 

Kitabın kurumsal bilgilerine gelince; eser Stigma Yayıncılık tarafından yayınlamış. 335 sayfa. Baskısı ve cildi oldukça güzel. Perakende satış fiyatı 19 TL.
Gelecek yazı-yorum da görüşünceye dek sağlıcakla kalın.
 
ALİ BİLGEHAN VAROL

http://blog.milliyet.com.tr/bilgeyle
http://www.facebook.com/bilgehanv
http://twitter.com/Bilgehanv
http://gplus.to/bilgehanv
http://bilgeyle.blogspot.com/

 
 

 
Toplam blog
: 56
: 2108
Kayıt tarihi
: 10.03.11
 
 

Denizli Anadolu Lisesi, Uludağ Üniversitesi İ.İ.B.F Kamu Yönetimi ve Beykent Üniversitesi MBA ted..