Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Haziran '09

 
Kategori
İstanbul
 

Teldeki Kuşlar

Teldeki Kuşlar
 

teldeki Kuşlar /ezgi umut


Hava sıcak.Sıcaklarda yaşamaya çalışanlara, ekmeğini çıkarmaya çalışanlara kolaylık dilemekten başka ne gelir elden. Aman aman kalsın diyorum. Ne batısı, ne güneyi kalayım burada eski güzel kentimin taş anıtlarının serin gölgeli sokalarında, kervansarayları, çeşmeleri, camileri, kuleleri, kaleleri gezerek geçireyim bir yazı da ne olacak. Fenerleri bile gezeyim. Yazın tadını çıkarırım İstanbul'da. Kuş evlerini ararım. Müzik festivaline açılışa bile giderim. Nazım'da bahçe sinemaları olur, şiir söyleşileri olur.Galapera var Jale Sancak'ın. Edebiyat kooperatifleri var değişik adlarda oralara giderim. Orhan Kemal'in Cihangir'deki Kültür Merkezine giderim... Aaa bir de okuyorum ki müzik festivali çoktan başlamış da açılış Aya İrini'de yapılmış. Hem de Caddebostan'daki insanlar da açılışı dev ekrandan izlemiş. Yetişemiyorum kardeşler artık ben bu devasa tarihi kentte hiçbir etkinliğe yetişemiyorum. Bu yıl da ıskaladık. Yine her zaman kurduğum bitimsiz hayallerin izleğinde kaybolup gitmeklerden kaçırmışım işte oh olsun.

Bloğa eklemek için fotoğraf ararken, geçmiş yazlardan fotoğraflara da bir göz atasım geliyor. Offf şimdi ne sıcaktırlar, aman aman gidilmezler, 40 derece gölgede ölebilir insan değil miler, ay o yemekten sonra neredeyse öleyazdıydımlar,bi damla rüzgar esmemiştiler, sahilde yığıldımdıylar, hem sıcaklar anneme de dokunurlar, İstanbulumu özlerimler... O balıkçı kahvesinin fotoğraflarına gelinceye kadar aslında fikrim değişmemişti de, işte o yemyeşil dağların eteğindeki o lacivert mavi denizin kıyısındaki o balıkçı kahvesi yok mu aklımı başımdan alıyor, fotoğrafa bakar bakmaz Ege'nin imbatları deli deli esmeye başlıyor gönlümde. İmbat değil sanki kasırga oluyorlar.

Sabah serinliğinde daha güneş dağların ardındayken düşüyordum yollara. Gözüm yolda, sahildeki kayıklarda, denizin güzel mavisini soluyarak, aklımda bin hayal kahveye nasıl ulaşıyordum bir saatlik yoldan bilmem ki. Galiba uçuyordum. Köşeden gazetelerimi de alıyordum. Sonra gelsin efendim, gelsin gitsin demli çaylar. Bazı sabahlar öylesine tatlı bir esinti oluyordu ki kahvede, insanın akşam gün batana, etraf pembe ve morun tüm tonlarını alıncaya değin orada hayallere dalası gelir. Öylesine tatlı bir imbat.

Ya akşamları ikinci posta geldiğimizdeki eğlenceler doyasıya dinlenen müzikler, danslar ve yıldızlar, konfeti gibi yıldızlar akarken başınızdan aşağı. Yıldızlar yoksa bilin ki mehtap vardır suları ve sizi şıkır şıkır gümüşlü simli tepsilerden dökülen esinti ile aydınlatan.

Mehtapta denize girmekler, ay tanrıçası oyunları, dua eden pityalar koskoca coşkun suda geçmişteki siz ve tepede içinde Zeus'un çocuklarını belki de kanatlanmış Poseidon'u saklayan ışıltılı güzel ketum dostunuz...

Bir sabah gittiğimde bıcır bıcır kırlangıçlar. Kahvenin ilk ziyaretçisi olan bana eşlik ediyorlar. Çay yapan adamcağız uykulu uykulu gözlerini oğuşturuyor. Ne işin var hanımteyze sabah sabah yahu. Bir uyku da bırakmıyonuz gari demiş midir diyerek düşüne üzüle, sıkıntıyla kırlangıçlara dikkat kesildim. Verandanın çatısındaki tahta çatının altına yapıştırmışlar yuvalarını. O kadar hızlı uçuşuyorlardı ki sadece filmlerinde biraz başarılı olmuştum bir de bu fotoda, nasıl olduysa uçmaktan yorulmuş ve tele konmuşlardı.Belki de hafıza kartımın dolduğunu sezip bana oyun yaptılar.

Şimdi o balıkçı kahvesi gözümde tütmeye başladı. Yine o güzel imbat esiyor mu acaba, ya kırlangıçlar gelmişler midir bu yıl, ya gizemli mehtap onu da görebilecek miyim yine...

Dün akşam Sarayburnu'ndan doğuyordu pembemsi, bakırı çok bir gümüş sahan gibiydi. O mavi yeşil deniz kasabasının değil çocukluğumun bin hüzünlü aydedesiydi dün gece. Ve tam görüş alanıma kapkara bir dört çarpı dört yanaştı, balık yemeye gelmiş olmalılar ve manzaramı kapattı. Kent yaşamı böyledir işte, hayal kurmaya bile izin vermez bazen de...

ezgi umut
8 haziran 2009



 
Toplam blog
: 566
: 1338
Kayıt tarihi
: 11.07.06
 
 

Edebiyatla ilgileniyorum. Ayrıca amatörce belgesel film çalışmaları yapıyorum ve kültürel etkinlikle..