Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Kasım '13

 
Kategori
Güncel
 

Telefon dolandırıcılığı illallah ettiriyor

Telefon dolandırıcılığı illallah ettiriyor
 

Son zamanlarda hayatımızı allak bullak eden, bizleri canımızdan bezdiren, çeşitli dolandırıcılık ve sahte ürünler yüzünden, ne yapacağımızı şaşırmış durumdayız.

Hayatımıza kasteden bu mikroplar, beynimize, kalbimize, gözümüze, kulağımıza, gözümüze, damak tadımıza, düşünebilme yetimize tahakküm ederek, bizleri tabiri caizse uyuşturmuş durumda.

Yazılı ve görsel basında, birçok ünlü-ünsüz kişinin başına gelenleri duyduğumuzda, şahit olduğumuzda; artık telefonlara bakmaktan, yiyecek-içecek bir şeyler almaktan inanın korkar olduk. Hele bizlerin örnek aldığı birçok kişi var ki onların bile dolandırıldığını öğrendiğimizde; “aman Allah’ım ne günlere kaldık!” demekten kendini alamıyor.

İlerleyen zamanla beraber, dolandırıcılığın da değişim ve gelişim gösterdiği, insanları uyuşturucu misali pençesinde kıvrandırdığı,  bağımlılık yaptığı görülmektedir.

Televizyonda şahidi olduğum Profesör bir bayanın söyledikleri kanımızı dondurur nitelikteydi. Telefon açan şahısların öyle bir hitabet şekilleri var ki, sanki beyninin uyuşturuyorlar, sanki sizi bir tür hipnoz altına alarak; “şu kadar para getirmen lazım, aksi halde şöyle olur, böyle olur… “ gibisinden tehdit, şantaj, korkutma, sindirme, uyuşturma gibi yollarla istediklerini yaptırmaya zorluyorlar. Her geçen gün bunlara yenisi ekleniyor. Artık korkuyoruz. Telefon açmaktan çekiniyoruz. Her çalan telefon sesiyle, hele tanımadığınız bir numaraysa, açıp-açmamakta kararsız kalıyoruz. Bir türlü bu telefonlarla baş edemiyoruz. Bir türlü önlemler de alınmıyor, alınamıyor ya da yetersiz kalınıyor.

Aklınıza gelebilecek hemen hemen her türlü kurumdan aradığını söyleyen çeşitli müşteri hizmetleri ve cep telefonu numaralarıyla ağına düşürdükleri vatandaşları, anasından emdiği sütü burnundan getirene kadar, ümüğünü sıka sıka istediklerini yaptırıyorlar.

Malum, vatandaşlar bu konuda cahil ya da çok fazla bilgili sahibi değiller.70 milyonluk bir Türkiye’yi düşündüğümüzde, elbette bunlardan 2 veya 2,5 milyonluk bir kesimi illa ki kandırılmaya, sömürülmeye, korkutulmaya müsait olmaktadır. Bu da telefon dolandırıcısı olan şarlatanları zengin etmeye yetiyor da artıyor bile.

Uyanık olabilen bazı insanlar, tanımadıkları telefon numaralarına bakmıyorlar ya da anında yetkililere haber vererek, yakalanmalarına yardımcı oluyorlar; ama galiba verilen caydırıcı cezalar, yaptırımlar yetersiz olacak ki her geçen gün daha da artarak devam etmektedir.

Kanuni boşluklardan faydalanarak, cesaretlenerek, dolandırıcılık ağlarını daha çok genişleterek, insanların yaşamını zindan haline getiriyorlar. Bu şekilde elinde-avucunda, yıllarca biriktirdiği tasarruflarını bir kalemde, bir çırpıda bu kalpazanlara ve şarlatanlara kaptıranların sayısı kanıksanmayacak derecede çoktur. Kurguladıkları dolandırıcılık sistemini devreye sokanların en önemli hedef kitlesi; hep masum, hep cahil, hep korkan, devletine bağlı olan sade vatandaş olmaktadır. Bu telefon dolandırıcılarının ağlarına düşenlerin, öyle mevki-makam, kadın-erkek, genç-yaşlı, eğitimli-kültürlü-cahil olmalarıyla hiçbir alakası ve hiçbir önemi de yok. Hemen her kesimden kişiler, bu tuzaklara düşebilmektedir. 

Artık bir an önce bu tür telefon dolandırıcıları için acil önlemler alınmalı, yakalananlara çok ağır, caydırıcı cezalar ve yaptırımlar uygulanmalıdır. Anlayacağınız, bu telefon dolandırıcıları insanı canından bezdiriyor ve illallah dedirtiyor.

Naçizane, mümkün olduğu kadar tanımadığım telefonlara bakmıyorum, hele gelen müşteri hizmetleri telefonları olan 7 rakamlı hiçbir telefona cevap vermiyorum. Farkında olmadan açtığım telefonları da birkaç saniye içinde kapatma yoluna gidiyorum.

Ev telefonlarına cevap verecek olan aile efradımdan da kesinlikle benimle ve ailemizle ilgili hiçbir bilgi vermemelerini özellikle tembihliyorum. Sizin de aynısını yapmanızı tavsiye ederim. Eğer merakınıza yenilerek, “ben bu tuzaklara düşmem, bana bir şey olmaz…” derseniz de takdir sizin elbette.

Not: resim netten alıntıdır

Kerim BAYDAK

kbaydak61-artan@hotmail.com

 
Toplam blog
: 1022
: 214
Kayıt tarihi
: 06.11.12
 
 

Kerim BAYDAK 01.01.1961  ADIYAMAN  doğumlu.. 2003 yılında Anadolu Üniversitesi  İşletme Fakultesi..